Kurtulmuş, ayrıca, uçak krizi sonrası Rusya ile gerilen ilişkiler hakkında da bilgiler verdi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Hem vize serbestisi konusundaki beklentilerimizin son derece açık ve son derece anlaşılır olduğunu ifade etmek istiyorum, hem de bu çerçevede Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşmasının yükümlülüklerine riayet eden bir ülke olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyorum” dedi. Bakanlar Kurulu Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü’nde gerçekleşti. Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında, İngiltere’nin AB’den ayrılma kararıyla ilgili, “Aslında öteden beri ilk kuruluşundan itibaren de AB içerisindeki bu farklı siyasi kanatların şurada bu şekilde gündeme getirdiği konular üzerinden siyasi duruşları farklılaşmış ve siyasi farklılıklarda uygulamalara yansımıştır. İngiltere’deki bu referandum sonucu Avrupa’nın içerisinde var olan bu siyasi farklılıklardan sadece bir tanesinin yansıması şeklinde olarak görmenin faydalı olacağı kanaatindeyim. Bu çerçevede İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci en az iki yıl alacak bir süreçtir. Bunların adaptasyon süreçlerinin Avrupa ve İngiliz ekonomisine etkisi olacaktır. Henüz ilk günden itibaren İngiltere’de hem Sterlinin düşmesi hem borsanın düşmesi İngiliz ekonomisi bakımından çok da olumlu olmayacak bir takım etkiler olacağını ortaya koyuyor. Ancak esas itibariyle Avrupa’nın bir kere üzerinde düşünmesi gereken önemli konulardan birisi sadece AB konusunda İngiltere’nin aldığı bu kararın muhtemel etkileri değil, bu karara zemin oluşturan Avrupa’da süratle yayılan ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam karşıtlığı karşısında ve özellikle aşırı sağ siyasi formların giderek daha keskin hale gelmesi konusunda Avrupa’nın gerçekten ciddi düşünmesi gerekiyor. Meseleye bu yönüyle baktığınızda sadece İngiltere ve İngiliz siyasetiyle ilgili değil, AB’nin geleceğiyle ilgili de önemli bir konudur” diye konuştu.
“AB’NİN DAĞILMA SÜRECİNE GİRECEĞİ UYARISINI DA YILLAR EVVELSİNDEN YAPMIŞTIK"
Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“AB Gümrük Birliği ekonomik birlik, Avrupa ekonomik topluluğu ve Avrupa topluluğu ve AB süreçlerinde çok hızlı bir süreç takip ettik. Dünyadaki en önemli ve en başarılı entegrasyon çabası AB’dir. Ancak yıllar evvelden uyarıyorduk. AB bir ortak Avrupa devletinde olması gereken hemen hemen bütün devlet kurumlarına sahipti. Bu birliğin kendi içerisinde ortak ordusu olması, bunun gerçekten ortak bir orduya dönüşmesi mümkün olmazsa AB’nin dağılma sürecine gireceği uyarısını da yıllar evvelsinden yapmıştık. Özellikle AB’nin Ukrayna krizini çözemez noktaya gelmesi, herhangi bir şekilde çözüm üretememesi de AB’nin sorun çözme kapasitesinin oldukça zayıfladığını çok açık göstergelerinden birisiydi. AB, Ukrayna krizinde son derce edilgen bir noktada kalarak bir takım siyasi kriz beklentilerinin de sinyalini vermiş oldu. Bu çerçevede Türkiye bu gelişmelerin hepsini yakinen takip ediyor. Türkiye AB ile hem sınır olarak yakın, AB’nin içerisinde olan bir ülke bu bakımdan coğrafi anlamda Avrupa ülkesi, aynı zamanda Avrupa ile ekonomik ilişkileri son derece yoğun olan bir ülke. Bu sürecin Türkiye’ye muhtemel etkileri bu etkilerin olabildiğince pozitif hale getirilmesi için elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz."
"TÜRKİYE AB İLE OLAN MÜZAKERELERİNE DE ŞU AŞAMADA KESİNTİSİZ DEVAM ETMEKTEDİR"
"Türkiye AB ile olan müzakerelerine de şu aşamada kesintisiz devam etmektedir" diyen Kurtulmuş, "Mali ve bütçesel yükümlülüklerle ilgili 33.faslın açılmasıyla ilgili adım bu hafta Perşembe günü Brüksel’de atılacaktır. İlgili bakanlar 12. Hükümetlerarası toplantıyı gerçekleştirirek bu faslın açılmasını Hollanda’nın dönem başkanlığı içerisinde sağlanmasını sağlayacaklardır. Türkiye’nin vize serbestisi konusunda üzerine düşen yükümlülükleri bir kere daha ifade etmek istiyorum ki, yerine getirdiği kalan 5 yükümlülüğü nasıl yerine getirileceğiyle ilgili de samimi olarak niyetini ortaya koyduğu açıktır. Bu çerçevede AB’nin özellikle bu son gelişme karşısında Türkiye’ye karşı çok daha duyarlı davranmasının AB’nin menfaatine olduğunu ifade etmek isterim. AB Türkiye’nin vize serbestisi ve geri kabul anlaşması konusunda gösterdiği hassasiyetin farkında olması bunu çok iyi değerlendirmeleri vize serbestisi konusunda mutabık kılınan adımların atılması için sürecin başlanmasını talep ve temenni ediyoruz. Hem vize serbestisi konusundaki beklentilerimizin son derece açık ve son derece anlaşılır olduğunu ifade etmek istiyorum hem de bu çerçevede Türkiye’nin geri kabul anlaşmasının yükümlülüklerine riayet eden bir ülke olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyorum. Ümit ederim ki İngiltere’deki seçimler sırasında görüldüğü gibi Avrupa ülkeleri kendi içlerindeki siyasi polemiklerin konusu olarak Türkiye’yi gündeme getirmezler. Kendileri siyasette bir takım zeminler kazanmak için Türkiye karşıtlığını hatta bazıları İslam karşıtlığını, yabancı düşmanlığını politik bir kart olarak oynamaya kalkmazlar" ifadelerini kullandı.