CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye-İsrail arasındaki anlaşmayla ilgili değerlendirme yaptı. Türkiye-İsrail ilişkilerinde iyileştirme yaşanmasını desteklediklerini vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin şartları olduğu gibi İsrail’in de şartlarının olduğunu kaydederek, "Hamas’ın İstanbul’daki varlığına son verilmesi veya Hamas’ın İsrail’e dönük faaliyetlerinin sınırlandırılması. İsrail Hamas’ın büyük bir faaliyet alanı bulduğunu düşünüyordu ve İsrail Hamas’ı terör örgütü olarak görüyordu. Tazminatı kabul ediyorlardı. Bu defa kurbanların ailelerinin İsrail askerlerine açmış olduğu davaların düşürülmesini istiyorlardı. Gazze’deki deniz ablukasına yanaşmıyordu. Bizim de ablukanın kaldırılmasından anladığımız Mavi Marmara Gemisinin Gazze Limanına gittiğinden anladığımız, Gazze’ye deniz ablukasının kaldırılması ve doğrudan yardımların gidip gelmesi. Şu anda olan İsrail’in Aşdod limanı üzerinden Gazze’ye geçiş söz konusu. Süreç biraz daha kolaylaştırılacak ama abluka kalkmıyor. İsrail’in denetiminde ve kontrolünde mal sevkiyatı yapılıyor" ifadelerini kullandı.
"Türkiye’nin hiçbir ülke ile kötü olmasını istemeyiz" diyen Öztürk, şunları kaydetti:
"Hiçbir zaman bunlar iç politika malzemesi olmamalıydı. İsrail’e ağır kelimeler kullanıldı, iç politika malzemesi yapıldı, İsrail aleyhtarlığı oya tahvil edildi. Filistin sempatisi oya tahvil edildi. Dolayısıyla bu konu hükümetin iç politika malzemesi haline getirildi. Umuyoruz ki, iki ülke çözümü destekler. Filistin konusunu Hamas gözüyle okumaktan vazgeçeriz, Batı Şeria’daki hükümeti muhatap alırız. Türkiye-İsrail sürecini iç politika malzemesi yaparsak, bu süreç tıkanır ve ilişkiler tekrar geri gider."
Öztürk, Gazze’ye sevkiyatın Aşdod Limanı’dan yapılmasına ilişkin soruya, Netanyahu’nun 2011 yılında söylediği ’Ablukanın kaldırılması söz konusu olamaz. Saçmalamayı bırakın’ sözlerini örnek göstererek, "Aşdod limanı üzerinden mal sevkiyatı yapılması İsrail’in Gazze üzerinde egemenliğinin tanınması anlamına gelir. Bunu başka bir şekilde yorumlamak absürdlüktür" cevabını verdi.