Deniz Baykal, 21 Kasım’da gözaltına alınan Ahmet Türk’ün ailesini ziyaret etti. Sabah saatlerinde Mardin’e gelen Deniz Baykal ve beraberindeki heyeti havalimanında CHP İl Başkanı Mahmut Duyan, CHP üyeleri, Ahmet Türk’ün yeğenleri ve yakın çevresi karşıladı. Havalimanında karşılanan Baykal, buradan Ahmet Türk’ün evine geçerek, Türk’ün eşi Nevin Türk'ü ziyaret edip, Ahmet Türk’ün gözaltına alınmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
“Şiddeti siyasetin dışına çıkartmalıyız”
Ziyarete ilişkin kısa bir açıklama yapan Baykal, Ahmet Türk’ün ailesini daha önce de birkaç defa ziyaret ettiğini anımsattı. Türk’ün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildiğini öğrendiklerini belirten Baykal, adliyeden iyi bir haber gelmesini beklediklerini söyledi. Baykal, “Şiddet, bu bölgede yaşayan insanları da, siyasetçileri de rehin aldı. Şiddeti siyasetin dışına mutlaka çıkartmalıyız. İnşallah başarırız” dedi.
Ziyaret daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Türk ailesiyle yaklaşık bir saat görüşen Baykal, ardından Mardin Adliye Sarayı'na geçti. Baykal’ın cumhuriyet başsavcısı ile görüştüğü öğrenildi. Yaklaşık bir saat Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel ile görüşen Baykal, buradan Mardin Valiliğine geçti. Baykal, valiliği ziyaretinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“Adli ve idari yetkilerle kapsamlı bir değerlendirme yaptık”
Dostluk ve nezaket ziyaretini gerçekleştirmek üzere Mardin’e geldiğini belirten Baykal, ilk olarak Ahmet Türk’ün ailesini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiğini kaydetti. Hem adli hem de idari yetkilerle görüştüğünü ve kapsamlı bir değerlendirme yaptıklarını anımsatan Baykal, “Tabi bizim işimiz hukuk sürecine müdahale etmek olamaz, adli ve hukuki süreç kendi kuralları içinde işliyor. Bundan sonraki her terör adımının o terörü belli bir siyasi bekleyiş için gerçekleştirenler başta olmak üzere toplumun her kesimine, bölgede yaşayan insanlara, bütün ülkeye çok ciddi zararlar vereceği artık net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Biran önce herkesin aklını başına almaya ihtiyaç vardır. Terörle bir yere varmak mümkün değildir. Terörün masum insanları kurban etmesine, terörle bağlantısı olmayan insanların kendi çekim alanının içine çekmesine izin vermemek lazımdır. Terörü tecrit etmek lazımdır” diye konuştu.
“Terörle ne elde ettin ki sürdürmeye devam edeceksin”
Özellikle bölgede yaşayan insanların çok ciddi acılar çektiğine dikkat çeken Baykal, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu bölge 300 bin insanın göç etmek zorunda kaldığı bir ortam yaşadı. Yüzlerce, binlerce insan kaybedildi. Hayat durdu ve doğal bir yaşam aylarca sürdürülemez hale geldi. Büyük acılar yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Bu yaşanan olayların iki temel gerçeği vardır. Bunların birincisi şiddetle bir yere varılmadığı net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu kadar acı yaşanmıştır, bu kadar kayıp verilmiştir. Günde 10’nun üzerinde insanları kaybettiğimiz dönemleri yaşadık. Ama şiddete teslim olmama iradesi, şiddeti etkisiz kılma iradesi en küçük bir gerileme yaşamadan bütün ülkede ayakta kaldı. Türkiye şiddete boyun eğmedi, eğmeyecek. Şiddetin acısını çeken ve bu bölgede yaşayan insanlar artık yeni durum değerlendirmesi yapmaya başladılar. Ve şiddet politikasının sahiplerine yönelik değerlendirmelerini gözden geçirdiler. Şiddet bir toplu intihardır. Hem kendileri için hem de hedef seçtikleri için. Bununla bir yere varılmaz, bunu bırakalım artık. Terörle ne elde ettin ki sürdürmeye devam edeceksin. Yazık değil mi? Buradaki insanlara yazık değil mi? Ne oldu, yapanlar ne kazandı, buna gerek yok. Bitirelim artık bunu.”
Baykal ve beraberindekiler, daha sonra Ankara’ya gitmek için Diyarbakır Havaalanı'na hareket etti.