Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, ““Yalnızlığın, bireyselliğin ön planda olduğu günümüzde neden mutlu değiliz ve neyi eksik yapıyoruzu açıklamak gerekliliği doğmuştur. Bilim, bu duyguları sağlayan hormon olarak oksitosin’i işaret etmiştir. Bu hormon esasen beyinde üretilen bir hormondur. En çok üremeyle ilişkilidir. Doğum ve doğum sonrasında yüksek miktarda salınır. Ancak diğer dönemlerde de kadın ve erkekte beyinden salgılanmaktadır. Doğumdan sonra annelik davranışını sağlayan bir hormondur. Diğer zamanlarda ise güven, eşler arasında bağlılık, aşk, sosyalleşme, karşı tarafı anlama ve endişelerin yatışmasını sağlamaktadır. Eksikliğinde kendini beğenme, güvensizlik, toplumdan uzaklaşma, psikolojik rahatsızlıklar, yalan eğilimi artmaktadır. Günlük hayatta Oksitosin salgılanmasını artıran en kolay yöntem sarılmaktır. Yorgunluk, yoğunluk, günlük stresler, yalnızlık, güvensizlik, kavgalar, çatışmalar, birbirine zaman ayırmama, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle sarılmayı unutmuşuz gibi görünüyor” diye konuştu.
SARILMANIN 20 İLGİNÇ FAYDASI NEDİR?
Psikiyatrist / Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, sarılmanın 20 ilginç faydası hakkında şu bilgileri verdi:
“Sarılırsak, kucaklaşırsak ve birbirimize dokunursak Oksitosin hormonu salgılanır. Bu denli kolay bir yöntemle Oksitosin bize 20 ilginç fayda sağlar: En kolay mutluluk sağlama yoludur. Güvende hissederiz. Hayatla daha kolay baş ederiz. Endişelerimiz azalır. Karşımızdakinin endişelerini yatıştırırız. İletişimimiz daha iyi olur, karşımızdakini anlamak ya da anlaşılmamız kolaylaşır. Güven veririz. Arkadaşımızın, eşimizin, çocuğumuzun kendisini daha güvende hissetmesini sağlarız. Onların kendine güvenlerini artırırız. Daha sosyal oluruz. Toplum içinde kendimizi daha rahat hissederiz. Daha az gergin oluruz. Stresle daha rahat baş ederiz. Yakınlarımızı karşı daha koruyucu oluruz. Daha şefkatli oluruz. Rahat uyuruz ve daha iyi hislerle uyanırız. Yeni güne daha hazır başlarız. Rahat hissederiz. Arkadaşımıza eşimize çocuğumuza bağlılığımız artar. Sadakati artırır. İlişkilerimizi daha samimi ve yalandan uzak yaşamamızı sağlar. Annenin doğum sonu depresyonunu engeller, lohusalık dönemini rahat geçirmesini sağlar. Süt gelişini kolaylaştırır. Hamileliğin daha rahat geçmesini sağlar. Eşimizle yaşadığımız cinsellik daha kaliteli olur. Eşimizi daha çekici bulmamızı sağlar. İlişkilerimizde bizi kavga, çatışma ve tartışmalardan korur. Belki de çağımızın en büyük sorunu depresyona karşı koruyucudur. En basit, en kalıcı ve en kolay şekilde günlük yaşam stresleriyle baş etmemizi sağlar. Uzun, yorucu psikolojik/psikiyatrik tedavi sürelerini kısaltır. Aşık olmanızı, aşkı korumanızı sağlar. Aşk acısını hafifletir.”