Çavuşoğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyetini (AGC) ziyaret etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden bir gazetecinin, "Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un bir televizyon kanalında, ’Kardak’a gelsinler nasıl gideceklerini görelim. Yunan silahlı kuvvetler her ihtimale karşı hazırlıklıdır’ sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Çavuşoğlu, "İnşallah ayranları da vardır içmeye. Maalesef Yunanistan’da bir koalisyon hükümeti var. Bu koalisyonun ortağı düşmanı ırkçı bir parti. Aşırı bir parti. Bu koalisyondaki aşırı ırkçı partinin genel başkanı koalisyona girdikten sonra savunma bakanı oldu. Ve o gündür bugündür sürekli kışkırtıcı söylemler içine ve faaliyetler içine giriyor. Biz kendimize güvenen bir ülke olarak bazen sabrediyoruz, bazen olgunluk gösteriyoruz. Kompleks içinde yaşayan bir kişiyi de her zaman ciddiye almıyoruz. Ama vatandaşımızın hassasiyetlerini hiçe sayan girişimler olduğu zaman biz de gereğini yapıyoruz. Hükümete de uyarı yapıyoruz. Bu savunma bakanınıza sahip çıkın biz eğer buna cevap vereceksek ilişkilerimiz zedelenir. Yunanistan’la ilişkilerimize önem veriyoruz. Farklı konularda Ege’de, adalarda, kıta sahanlığı, uçuş hattı konusunda farklı düşünüyoruz. Ama bununla ilgili görüşmelerimiz var gerginlik artmasın diye bunu yapıyoruz. Bu koalisyon ortağınız sürekli bizim bu anlayışımızı ortadan kaldıracak adımlarda bulunuyor, söylemlere bulunuyor. Tahriklerde bulunuyor" yanıtını verdi.
Çavuşoğlu: El-Bab’dan sonra hedef Rakka
"SABRIMIZI ZORLAMASINLAR"
Çavuşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "‘Efendim işte aslında iyi bir çocuk idare edelim.’ İyi de nereye kadar idare edeceğiz. Almışsınız koalisyona mecbur kalmışsınız, sen idare et de benim de bir sabrım ve sabrımın sınırı var. Sonsuz sabrım yok ki. Olgunluk gösteriyoruz. Bazı şeyleri esasen hükümetin de bu ‘şımarık çocuk’ olan bakandan rahatsızlığını biliyoruz. Avrupa’nın şımarık çocuğu, koalisyonun şımarık çocuğu nedir bu yani? İşimiz gücümüz şımarıkları mı idare edeceğiz? Onları mı oyalamak bizim işimiz? Önemli işlerimiz var. Tarihimizde savaşlar oldu. Ama halklarımız arasında son yıllarda bir yakınlaşma oldu. Esasen bakıldığı zaman bir tane şımarık çocuğun da bunların hepsini gölgelemesine Yunanistan’ın müsaade etmemesi gerekir. Türk askerinin yeri geldiği zaman ne yapabileceğini en iyi onlar bilir, hükümet bilir, o şımarık çocuğa iyi anlatsınlar, bizim de sabrımızı zorlamasınlar."