Siyaset

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rutte’ye cevap verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreni için geldiği Sakarya’da vatandaşlara seslendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen 384 milyon TL değerindeki 43 projenin açılışını yapmak için Sakarya’ya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanında halka seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bölge milletvekilleri de eşlik etti.
Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Buradan Sakarya’nın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki kardeşlerime, sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Düşmanın dize getiremediği, depremin yıkamadığı Sakarya, terör örgütlerine, onların destekçilerine hiç meydanı bırakır mı? Sakarya’nın sadece son 1.5 yılda 14 şehidi var. Tüm şehitlerimizle birlikte Sakaryalı şehitlerimize de bir kez daha Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Sakaryalı şehit kaymakamımız Muhammed Fatih Safitürk’ü özellikle yad ediyorum. Mert dayanır, namert kaçar. Terör örgütü kaymakamımızı alçakça hunharca, ahlaksızca şehit ederek namert olduğunu ispatlamıştır. Bu namertler istedikleri hainlikleri yapsınlar. Bizim valimiz, kaymakamımızı, hakim, savcımız, askerimiz, polisimiz, öğretmenimiz, korucumuz mertçe mücadelemizi verecektir” dedi.
Terör örgütlerine sert tepki gösteren Erdoğan, “Bunları inlerinden çıkarıyoruz. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, peşlerindeyiz. Kovalıyor muyuz? Ve kovalayacağız. Kardeşlerim, Rabbimiz ne buyuruyor? Yapmadıklarınızı ey iman edenler niçin söylüyorsunuz. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz. Şimdi 15 Temmuz’da biz neyi gördük. İşte bunu gördük. Ve o yola çıkanlar, F 16’lar bombalarını yağdırırken, helikopterlerden bombalar yağarken, bütün o topların, tankların önündeki gençlerimiz, hanım kardeşlerimiz şehadete yürümedi mi? Onlar bir şeye iman etmişti. Ölürsem şehit, kalırsam gazi. Törer örgütleri ve arkalarındaki güçler, bu FETÖ’cüler ülkemizi içeride ve dışarıda sıkıntıya sokmak için her türlü oyunu oynadılar. Askerimiz, terör örgütleri karşısında başarısız olsun diye tüm terör örgütlerini üstümüze saldılar. FETÖ’yü de harekete geçirdiler. Pes edeceğimizi, Türkiye’ye diz çöktüreceklerini sandılar. Ama onlar bu milleti tanımıyor. Sakarya ve Sakaryalıları tanımıyor. Bu milletin neler yapabileceğini, gerektiğinde tüm hesaplarını nasıl alt üst edeceğini bilmiyorlar. 17/25 Aralıkta bu milletin ferasetini gördüler. Çukur eylemlerinde bölge halkı başta olmak üzere milletimizin nasıl dirayetli davrandığın gördüler. 15 Temmuz gecesi koskoca bir milletin nasıl tek yürek, tek bilek olarak ülkesine, özgürlüğüne, geleceğine, sahip çıktığını gördüler. Suriye’de, Mehmetçiğin, terör örgütleri DEAŞ,PYD, YPG’yi nasıl darmadağın ettiğini gördüler. Askerimizin nasıl en ağır darbeleri indirdiğini gördüler. Onun için böyle davranıyor. Neymiş efendim Türkiye Avrupa’da seçim propagandası yapamazmış. Ya sen gidip başka ülkelerde seçim propagandası yapıyorsun. İsveç eski Başbakanı, ‘Şu anda ben başka ülkeye gittiğim zaman beni de içeri mi alacaksınız?’ dedi. Çok enteresan” diye konuştu.
Can Dündar’a; Ajan terörist
Geçtiğimiz günlerde Almanya’da Can Dündar’ın da katıldığı televizyon programını değerlendiren Erdoğan, “Yine geçenlerde bir Alman televizyonunda eski genişlemeden sorumlu komiser, burada mahkum olup, kaçıp Almanya’ya giden bir ajan terörist var ya. Onlarla aynı programda rezil etti onu. ‘Erdoğan’a diktatör demekle yanlış yapıyoruz’ dedi. ‘Önce bunun düzeltilmesi lazım’ dedi. ‘AB sürecinde sık sık görüşürüz. Ne dediysem Türkiye yerli yerine getirdi’ dedi” diye konuştu.
“Bizde öyle bir Başbakan yok”
Şimdi devranın değiştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler, tutmadılar. Şimdi geri kabul diyorlar. Ne geri kabulü ya. Geç onları geç. Sen benim bakanımı Hollanda’ya sokmayacaksın, sen benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin. Benim topraklarım olan Başkonsolosluk binasına girmesine fırsat vermeyeceksin. Bizden buralara girişi bekleyeceksin. Yok öyle bir şey. Sen atını itini benim oradaki vatandaşlarımın üzerine saldın. Hüseyin Kurt’umu itlerine ısırttın. Bunun bedelini ödeyeceksin. Ey Hollanda başbakanı seçimi kazanmış olabilirsin ama Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. ‘Efendim seçimden sonra Başbakan ile bir yemek yiyebilirsiniz.’ Biz de öyle bir başbakan yok. Geç o işi. Sen kaybettin, kaybettin. Avrupa’da kim bunları yapıyorsa ki Almanya bunun başını çekmiştir. Onlarla da bu işi enine boyuna oturup konuşacağız. 4 bin 500 PKK’lı dosyası verdim bunlara ben. Hiçbiriyle alakalı adli işlem yapmadılar. Ama kendisi kalkıyor buradaki bir ajan teröristi Alman rezidansında saklıyor. Bir ay sakladılar ve bunu alman şansölyesi benden istiyor. Diyor ki; ‘böyle böyle onu bıraksanız.’ Biz de dedim yargı bağımsızdır. Sizin yargınız nasıl bağımsızsa benim yargım bağımsızdır. Dolayısıyla bizden bunları kusura bakma alamazsınız. Ve Sonunda mahkemeye çıktı tutuklandı. Neymiş Alman vatandaşıymış. Ne olursa olsun. Türkiye’de terör estiriyorsa, gizli ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek. Yurt dışında 3 milyona yakın yurttaşımız var. Bu da aşağı yukarı 30 milletvekili üzerinde bir seçmen demektir. Böyle bir güç dünyanın neresinde yok sayılabilir. Oraya giden seçim çalışması yapan bir siyasetçinin sana ne zararı var. Bölücü terör örgütü PKK yakıyor yıkıyor, onlar sana zarar vermiyor. Kalkıyorsun Berlin’in ortasında çadır açtırıyorsun. Bizim ki diplomat ya. Sen diplomatın önünü kesiyorsun. Benim soydaşım, vatandaşımın önünü kesiyorsun. Ben onların hakkını aramazsam kimin hakkını arayacağım. Üstelik hayır propagandası yapanlara sonuna kadar kapınızı açıp 'evet' diyenlere kapatıyorsunuz” dedi.