Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Maltepe’de hukukçularla kahvaltıda bir araya geldi. Programda konuşan Bakan Bozdağ, Eylül ayında Avukatlık Kanunu, hakim ve savcılık mesleğine giriş ile ilgili staj dönemini de kapsayan önemli bir adım atacaklarını söyledi. Türkiye’de avukatlarının sorularını takip eden bir çatı birliğin olmadığını belirten Bozdağ, “Barolar var ama baktığımızda bugün ideolojilere teslim olmuş, sadece mensup olduğu ideolojinin davulunu çalmayı marifet zanneden bir yapı ile karşı karşıyayız.
Barolar Birliği diye bir birlik Ankara’da var ama o birlik barolar emrinde bir hizmet yapmıyor. Avukatların derdi nedir, yok. Sorunu nedir, yok. Ben bakanım benimle gelip konuşulan bir konu yok. Türkiye’de avukatların çatı kuruluşu olan Barolar Birliği, bugünkü işleyiş tarzı ile avukatları temsil eden bir birlik değil. Barolar Birliği Cumhuriyet Halk Partisini temsil eden bir çatı kuruluşu. Barolar Birliği alternatif CHP Genel Merkezi, Sayın Feyzioğlu da alternatif CHP Genel Başkanı olarak çalışıyor. Halbuki Türkiye’nin Barolar Birliğine ihtiyacı var. Alternatif bir CHP’ye ihtiyacı yok. Eğer isterlerse kursunlar alternatif CHP, halktan oy isteyin. Yeni de değil bu. 15 yıldır Barolar Birliği başkanlarının birisinin öbüründen uygulama ve yönetim tarzı itibariyle hiçbir farkı olmadı. Bütün avukat arkadaşlarına şunu söylüyorum. Haklarınıza sahip çıkın. Sizi temsil eden, sizin sorularınızın takipçisi olan bir baro anlayışını hayata geçirmek bütün avukatların menfaatine” diye konuştu.
"YA AVUKATLARIN TEMSİLCİSİ OLARAK ONA GÖRE İŞ YAPARLAR YA DA…”
Avukatların ideolojik bir dayatma ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, “Biz AK Parti hükümetleri olarak bütün bu ideolojik duvarları yıktı. Bu ideolojik duvarı da yıkmak bizim ana vazifemizdir. Hiç kusura bakmasın. Ya avukatların temsilcisi olarak ona göre iş yaparlar ya da Türkiye avukatların temsilciliğini dert edinen bir yeni formülü hayata geçirir. Bundan yana kesinlikle bir tereddüdümüz yoktur. Yeni dönemde bütün bu konuları içeri alan adımlarımızı atacağımızı ifade etmek isterim. Türkiye, sürekli Ankara’da iki tane ilin bir araya gelip Barolar Birliği tayin ettiği ve bir ideolojiye bu kadar avukatın teslim edildiği bir yapı ile yoluna devam edemez. Herkes işini yapacak. Ve işini yasalara göre yapacak” şeklinde konuştu.
Yasalara göre TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun ‘hayır’ kampanyası yapamayacağını belirten Bakan Bozdağ, “Ama yapıyorlar. Senin işin o değil. Sen işine bak" ifadelerini kulandı.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ GÜNDEMİ NEYSE TABİPLER BİRLİĞİNİN GÜNDEMİ DE O"
Bakan Bozdağ, konuşmasında Türk Tabipler Birliğini de eleştirerek, "Türkiye’deki başka ideolojilere teslim meslek örgütleri var. Tabipler Birliği diye bir birlik var. Tabiplerin hak ve hukukunu savunduğuna hiç şahit olmadım. Neyi savunuyor. O taleplerine bakarsanız o talepleri kimleri dile getirdiğine baktığınızda görürsünüz. Terör örgütlerinin gündemi neyse onların gündemi de o. Ben anlamakta zorlanıyorum. Tabiplerin derdi yok mu, gündemi yok mu, onların sıkıntısı yok mu? Bir gün de ‘tabiplerin bu derdi var’ diye niye konuşmazlar. Ellerine veriyorlar, onlar da çıkıp konuşuyor. Doktorlara da onun için diyorum. Bu yapıyı değiştirme onların da vazifesi. Hem hukuk camiası, hem de tabipler camiası maalesef bir ideolojiye çatı yönetim emanet edilmiş ve onlar herkesi aynı görüyor. Türkiye’nin bu tür bir ideolojiye teslim olmuş anlayışlarla sivil toplumu ayakta tutma imkanı olamaz. Ben Barolar Birliği ile ilgili hep söylüyorum" dedi.
"SORUNU 7/24 SÖVDÜKLERİ AK PARTİ ÇÖZDÜ"
Türkiye’de kanunda öngörülen hedefler ve kurallar doğrultusunda çalışan Barolar Birliğine ihtiyaç olduğunu savunan Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Ama böyle bir çalışmayı ben göremedim, görmüyorum. Onun için adalet bakanı olarak hukukçuların temsil edildiği bir birlik aleyhine konuşmayı da kendime yediremiyorum ama lehine konuşacak bir cümle de bulamıyorum. Keşke lehlerine söyleyecek bir cümlem olsa da söylesem. Bu kadar temsil ettiği insanların hak ve hukukundan uzak bir örgüt örneği istersen işte Türkiye Barolar Birliği. Umarız Türkiye’deki avukatlarımız bu ideolojik yapılanmalar karşısında sesini yükseltirler ve onlara baskı yaparlar. Aksi halde eski tas eski hamam yola devam ederler. Benim avukatlığımda bizim sağlık sigortamız yoktu. Kim çözdü bu meseleyi. 7/24 sövdükleri AK Parti çözdü. Avukat prim ödemiyor mu? İşçi de prim ödüyor ama avukatların sağlık güvencesi yoktu. Sağlık güvencesini biz getirdik. Barolar Birliği istediği için değil biz inandığımız için yaptık. Staj yapan çocukların ciddi sıkıntıları var. Adeta bir kölelik düzeni kurulmuş. Bunları düşünmek benim görevim ama benden önce temsilcilerinin bunu düşünmesi lazım.”