Dünya

Rusya, tohumu istisna ürün ilan etti

Rusya domates başta olmak üzere bazı yaş meyve ve sebze ürünlerinde ambargoyu sürdürürken, tohumculuk bu süreçten en az etkilenen sektör oldu. Mevcut tohum üretim kapasitesi kendi ihtiyacını karşılamada yetersiz kalınca, Rusya tohumu istisna ürün ilan etti.

Yaşanan Rusya krizinden en çok etkilenen sektörlerin başında tarım geliyor. Rusya, bazı yaş meyve sebze ürünlerinde ambargoyu kaldırırken, önemli ithal kalemlerinden olan domateste alım başlatmadı. Öte yandan, Türkiye, en büyük buğday ithalat pazarı olan Rusya’da hastalıklı ürünler oluşması nedeniyle ambargo koydu. Tohumculuk ise söz konusu süreçten en az etkilenen sektörlerden biri oldu. Rusya’da mevcut tohum üretim kapasitesi kendi ihtiyacını karşılamada yetersiz kalınca, tohumu istisna ürün ilan etti.
“Bu yıl tohum ihracatında kanallar açık” diyen MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Yormazoğlu, 2015’te yaşanan Rusya krizinin 2016’da sektörü zorladığını, ancak bu seneden umutlu olduklarını belirtti. Tohumculuk sektöründe istisna uygulandığını ifade eden Yormazoğlu, “Türkiye özellikle ayçiçeği tohumunda önemli bir üretim merkezi. Sadece Türk şirketleri değil, çokuluslu şirketler de Türkiye’de üretim yapıyor. Ülkemiz önemli bir tedarik merkezi. Rusya tohum üretim kapasitesi kendine yeterli olmayınca, tohumda istisna yaptı. Geçen yıl zorluklar oldu ama tohum ihracatında kanallar açıktı. Direkt ihracat yapabildik” dedi. Milli Tarım Projesi kapsamında sertifikalı tohum kullanımına yönelik desteklemenin de sektörü hareketlendireceğini ifade eden Yusuf Yormazoğlu, uygulamanın tohum tüketimini belli türlerde artıracağını söyledi.
Üretim ve ithalat ekonomik olarak düşünülmeli
Tohumun, Türkiye’de üretilmesi veya ithal edilmesi konusunun tamamen ekonomik düşünülmesi gerektiğini ifade eden Yormazoğlu, şunları söyledi: “Tohumun nerede üretildiği değil, nerede geliştirildiği ve lisans haklarının nerede olduğu önemli. 2018 yılı itibariyle sadece sertifikalı tohum kullanan çiftçilere destek verilecek. Bunun istisnası ise 5 dekar ve altında alana ekim yapan çiftçiler için geçerli. Bu sadece 21 bitki türünde uygulanacak. Bu yeni destekleme, sertifikalı tohum talebini arttırarak tohum şirketlerinin o 21 türde pastasını büyütecek Rusya, tohumu istisna ürün ilan etti, tohumculuk sektörü umutlu ve sektöre hareketlilik kazandıracaktır. Ayrıca, sertifika demek, tohum üretiminin A’dan Z’ye devletin kurumları ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlendiği ve gerçekten belli bir kaliteye haiz tohumların kullanılması demek. Bu da verimi artırmanın en kestirme yolu. Sonuçta tüm yatırımı bu genetiğe yapıyorsunuz. Tohumunuzda bir kalitesizlik durumu varsa, baştan hem çiftçinin hem de ülkenin kaybı anlamına gelir. Sertifikalı tohumlar ile bu kaybın önüne geçilecek.”
Buğdayda sertifikalı tohum kullanımının son yıllarda arttığına dikkat çeken Yormazoğlu, belli bölgelerde sulayarak yetiştirilen bazı buğday çeşitlerinden dekara bir ton verim alan üreticilerin olduğunu sözlerine ekledi.
Pamuk üretiminin uluslararası ve Türkiye’deki desteklemelerle daha karlı hale gelmesi nedeniyle bu yıl üretimin artacağını ifade eden Yusuf Yormazoğlu, buna bağlı olarak GAP, Doğu Akdeniz ve Ege Bölgelerinde dane mısır ekimlerinin düşeceğini ve sanayi domatesinde de Ege ve Marmara bölgesinde düşüş beklendiğini belirtti. Dış pazarlardan Rusya’da, tam anlamıyla normalleşmeye dönülmese de, Türkiye’de üretilen ayçiçeği tohumunun önemli bir kısmının Rusya’ya ihraç edildiğini belirten Yormazoğlu, dünyanın en büyük ayçiçeği üreticilerinin Rusya ve Ukrayna olduğu bilgisini verdi.
Ar-Ge ile rekabette üstünlük sağlıyor
Yormazoğlu, firma olarak 20 yıldır yürüttükleri Ar-Ge çalışmaları ile mevcut ürün gruplarının yanı sıra lisans ve know-how da üretip sattıklarını söyledi. Mısırda olgun bir ürün portföyüne sahip olduklarını, her yıl 3-4 ürün geliştirebildiklerini ifade eden Yormazoğlu, “Ayçiçeğinde de o noktaya geliyoruz. Pamukta da geç başlamamıza rağmen yeni ürünleri bu yıl denemeye başlıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde reabetçi ürünler çıkarmayı hedefliyoruz. Taze fasulyede de olumlu gelişmeler var. Yerinde ıslah stratejimizle Türkiye ve komşu coğrafyadaki ürün yetiştirme şartları için geliştirdiğimiz hibrit çeşitlerle önemli rekabet avantajı sağlıyoruz. Ar-Ge ekibimizde 35 kişi çalışıyor, her yıl yeni çeşitleri ürün portföyümüze katıyoruz” dedi.
200'den fazla tescilli ürünü 35'in üzerinde ülkeye ihraç edecek
Cirodan Ar-Ge’ye yüzde 7-8’lik pay ayırdıklarını aktaran Yormazoğlu, yılsonunda ciroda yüzde 20 büyüme hedefl ediklerini bildirdi. Bu sene, yüzde 25 olan ihracat oranını artırmaya odaklanacaklarını söyleyen Yormazoğlu, bazı Ortadoğu ülkelerinde ve ilk kez girdikleri bölgelerle paylarını büyüteceklerini, hâlihazırda 200’den fazla tescilli ürünü 35’in üzerinde ülkeye ihraç ettiklerini belirtti. Yormazoğlu, “Yurtiçinde ise tüm bölgelerde varız. Kendi bölge müdürlüklerimizin olduğu lokasyonların yanı sıra İç Anadolu, Karadeniz gibi bölgelerde başbayi ile çalışıyoruz. Ayrıca Konya, Yenişehir, Bergama, Çanakkale, Urfa, Diyarbakır, Adıyaman ve Adana’da tohum üretimi yapıyoruz. İlgili tohum optimum yetişme şartlarına nerede uyum sağlıyorsa orada üretim yapıyoruz” diye konuştu.
Sektör istihdam açığını Güneydoğu'dan karşılıyor
Tarım sektörünün, özellikle de kırsal kesimde işçi bulmakta zorlandığına dikkati çeken Yormazoğlu, son yıllarda yaşanan işçi bulma sıkıntısına ve artan maliyetlere bağlı olarak mekanizasyona ciddi yönelimin olduğunu belirtti. Mecbur kalınan alanlarda ise ağırlıklı Güneydoğulu işçiler olmak üzere yerel tarla işçileri çalıştırıldığını belirten Yormazoğlu, Türkiye’deki yetişmiş iş gücünü destekleyen Akademay projesinden bahsetti. Yormazoğlu, üniversitelerin ziraat fakültelerinde okuyan öğrencilerin 2. sınıftan itibaren Ar-Ge, üretim ve satış konularında daha öğrenciyken seçilerek deneyim kazandırıldığını ve okulu bitirmeden belli ölçüde, pratikte de yetiştirilerek sektöre hazırlandıklarını söyledi. Yormazoğlu, bugüne kadar 100’ün üzerinde öğrenciye sertifika verdiklerini sözlerine ekledi.