Siyaset

Türkiye’ye ihanet eden taş kesilir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletinin ahını alanların iflah olmasının mümkün olmadığını belirterek, “Türkiye’ye, Türk milletine ihanet eden taş kesilir. 16 Nisan’da bu halkın ahını alanlar taş kesilecekler ve sandığa gömülecekler, hiç endişeniz olmasın” dedi.

Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda Ordulara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ordu’da denizin içine yapılan havaalanından bahsederek, “Ordu’nun önünde bu havalimanı ile yeni bir dönemin açıldığına inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordu’nun dereleri kara yosun bağlıyor, kalk gidelim sevdiğim anam evde ağlıyor” şeklinde okuduğu bir Ordu türküsünün ardından, “Ordu bir daha analar evde ağlamasın diye, geçmişteki acılar yaşanmasın diye ‘evet’ diyor mu?” diye sordu. Meydanda toplanan Ordulular ise hep birlikte “evet” diye bağırdı. Bunun üzenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ordu’ya da böylesi yakışır” diye cevap verdi.
“Ordu’nun terörle mücadelede asker ve polis olarak 17 şehidi var, 15 Temmuz darbe girişiminde 2 Ordulu kardeşimiz şehit edildi”
7 Haziran dönemi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri hatırlatan Erdoğan, “Biz milletimize hizmet aşkı ile çalışırken, birileri de ülkemize tuzak kurmanın hesaplarını yapıyormuş. Nitekim son 2 yılda ülkemizde pek çok hadise yaşandı. 7 Haziran seçimlerinde hiçbir partinin iktidara gelecek çoğunluğu yakalayamaması üzerine yaşananları hatırlıyorsunuz değil mi? Türkiye’nin zayıf düştüğünü, sendelediğini sanıp üzerimize sırtlanlar gibi saldırdılar. Bölücü terör örgütü çukur eylemleri ile kanlı yüzünü gösterdi. DEAŞ sınırlarımızı taciz etmeye başladı. FETÖ bulanık suda balık avlama hevesine kapıldı. Milletimizden aldığımız destek ve anayasada yer alan yetkilerimizle hemen duruma el koyduk ve ülkemizi yeniden seçime götürdük. 1 Kasım’da Türkiye yeniden istikrarlı bir siyasi iklime girdi. 4-5 aylık belirsiz dönemin faturası çok ağır oldu. Bu dönemde başlayan terör eylemlerinde bugüne kadar güvenlik görevlisi ve vatandaşımız olarak bin 300’ü aşkın şehit verdik. Terör örgütlerinin başını ezme yolunda önemli bir mesafe katetmişken, bu defa 15 Temmuz’da tarihimizin en ağır ihaneti ile karşılaştık. Bu darbe girişiminde de 249 kardeşimiz şehit oldu. Ordu’nun terörle mücadelede asker ve polis olarak 17 şehidi var. 15 Temmuz darbe girişiminde 2 Ordulu kardeşimiz şehit edildi” diyerek şehitler için Fatiha okunmasını istedi.
“Kimse bu işi ihmal etmesin”
Herkesin mutlaka sandığa gitmesini isteyen ve bu konuda ihmal olmaması gerektiğini belirten Erdoğan, “Sakın ha ‘benim 1 oyumdan ne olacak’ demeyin. Pazar günü herkes sandığa. Kimse bu işi ihmal etmesin. Herkesi arayacaksınız, bulacaksınız, sandığa götüreceksiniz. Bu Batı’ya cevap olacak. Unutmayın bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir vatanı kurtarır. Bir oy da yeri geldiğinde ülkenin geleceğini belirler. 16 Nisan’da tek bir oyun bile ziyan olmasına izin vermeyin” dedi.
Terörle çok büyük bir mücadele verildiğinin altını çizen Erdoğan, “20 ayda 11 bine yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Ordu’nun, Giresun’un dağlarında teröristlerin buralara sızma planlarını biliyorsunuz değil mi? Bunların belini kırıyoruz. Bunları gömüyoruz, gömeceğiz. Bu milletin huzurunu kaçıramayacaklar. Bu milleti, ümmeti bölemeyecekler, ezanlarımızı susturamayacaklar. Bunların üzerine gitmek için pazar günü bunun için oyumuzu kullanıyoruz” diye konuştu.
Ekonomide de içeriden ve dışarıdan Türkiye’nin ayağına çok çelme takıldığını kaydeden Erdoğan, “Kabuğumuza çekilmek yerine sahaya girmeye karar verdik. Terör örgütlerini ülkemizden kazımak için her alanda büyük bir mücadele başlattık. Hem FETÖ’yü, hem PKK’yı, hem DHKP-C’yi hedef alan bu mücadelede kimsenin gözünün yaşına bakmadık, bakmayacağız. Mesele ülkenin ve milletin bekası meselesidir. Bu süreçte atılan her adım hukuk içinde atılmıştır” şeklinde konuştu.
“16 Nisan’dan sonra Türkiye terör örgütlerine ve onları kullanan güçlerin karşısına çok daha güçlü bir şekilde çıkabilecek”
Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesine ilişkin de bilgi veren Erdoğan, “Ülkemize yönelik terör kuşatmasının merkezi haline gelen Suriye’de önemli bir hareket başlattık. Fırat Kalkanı Harekatı, Kurtuluş Savaşımızdan beri Kıbrıs’tan sonra ikinci defa hakkımızı, hukukumuzu kendi gücümüz ve askerimizle aradığımız bir operasyondur. Artık sahada olan Türkiye masaya çok daha güçlü bir şekilde oturma imkanına sahiptir. Ana muhalefetin başındaki de soruyor, önce ‘Niye gitmediniz’ diyor, sonra ‘Orada ne işiniz vardı’ diyor. Akşam başka, sabah başka, bir yalan makinesi. ‘16 Nisan’dan sonra ne olacak’ diye soruyorlar. 16 Nisan’dan sonra Türkiye terör örgütlerine ve onları kullanan güçlerin karşısına çok daha güçlü bir şekilde çıkabilecek. Sizin ‘evet’leriniz olduğu sürece onlar yaptıklarına, yapacaklarına pişman olacaklar. Türkiye artık 7 Haziran’daki gibi belirsizlik dönemlerini yaşamayacaktır. Türkiye artık 1990’lı yıllarda koalisyonların yol açtığı kaos dönemlerini yaşamayacaktır. Çünkü Türkiye artık yürütmesi, yasaması, yargısı ile hedeflerine kilitlenmiş şekilde yoluna devam edecektir. Allah’ın izni ile bu bayramı hep beraber kutlayacağız, hiç şüphem yok. Bu rahmet onun müjdecisidir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’ye ihanet eden taş kesilir”
Konuşması esnasında yağmurun başlaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pazar akşamı bu bayramı hep beraber kutlayacağız, bu rahmet onun müjdecisidir” dedi.
Şamalan Yaylası'na giden yolda bulunan Gelin Kayalarını ve hikayesini anlatan Erdoğan, “Bu kayalar baba ahı alan bir gelinin kafilesine benzetilir. Bu milletin ahını alanların da iflah olması mümkün değildir. Türkiye’ye ihanet eden taş kesilir. Türk milletine ihanet eden taş kesilir. 16 Nisan’da bu halkın ahını alanlar taş kesilecekler ve sandığa gömülecekler, hiç endişeniz olmasın. Türkiye istismar siyasetinden çok çekti. Nice siyasetçiler sadece belli kesimlerin hassasiyetlerini istismar ile yıllarca kendi ikballeri için çalışmışlardır. Halbuki bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz bu millete efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik” açıklamasında bulundu.
“Ordu’ya 800 yataklı devlet hastanesini kazandırıyoruz”
“Bizim bu millete aşkımız var, bunun gereğini yerine getiriyoruz” diyen Erdoğan, 14 yılda yapılan yatırımları anlattı. Ordu’ya 14 yılda 17 katrilyon liralık kamu yatırımı yapıldığını belirten Erdoğan, “Bugüne gelen hangi iktidar Ordu’ya böyle bir yatırım yaptı. Çevre yolunu inşallah bu yıl tamamen bitiriyoruz. Tamamlanan 30 sağlık tesisine ilave olarak Ordu’ya 800 yataklı devlet hastanesini kazandırıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı hastaneler gibi değil, 5 yıldızlı otel gibi. İnsanca tedavi imkanlarının sağlandığı hastane. Kılıçdaroğlu’na sorarsan o pası siyasilere atıyor. Senin görevin ne? Genel müdürsün, sen genel müdür olarak görevini yaptın mı? Bütçeyi sen hazırlayıp, siyasetçinin önüne koyacaksın. Adam hayatı başka türlü çalışmış. Sadece yan gelip yatmış. Ver 5 koyunu, kaybeder gelir. 2019 sonuna kadar bu hastane de hizmete girecek. Ordu’yu da içine alan Doğu Karadeniz Gelişim Projesi'ni 2019 yılına kadar 30 milyar liralık bir yatırım ile tamamlamayı hedefliyoruz. 16 Nisan Türkiye için her alanda yeni bir başlangıç olacaktır” dedi.
“Sizin bu vefanız İstanbul’un Vefa semti değil, gönülden gelen vefa”
“Türkiye 1991 yılından beri tek partili dönemlerin istikrarı ile yönetilmiş olsaydı bugün bulunduğumuz yerin iki kat ilerisinde olacaktık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri 2002 yılının sonunda kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolar civarında olduğunu, şimdi bu oranın 11 bin dolar olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Eğer o tek partili dönemlerin sağlıklı dönüşümü olsaydı bu rakam şuanda 22 bin dolar olacaktı. İstihdam sayımız 27 milyon değil, 35 milyon olacaktı. Bunlardan dolayı bunlar olamadı. 16 Nisan’da ‘evet’ oyu çıkmasıyla hayata geçecek yeni yönetim sistemimiz bu sürecin önünü açacaktır. Bizimle benzer şartlara sahip ülkelerin 1960-70’li yıllarda gerçekleştirdikleri yönetim reformuna biz ancak 2017 yılında kavuşabileceğiz. Pazar günü onun adımını atıyoruz. Karadeniz ne kadar hırçın bir deniz ise Karadenizli o kadar vefalıdır. Vefanıza hayranım. Sizin bu vefanız İstanbul’un Vefa semti değil, gönülden gelen vefa. Tarihin her döneminde Karadeniz mazluma, mağdura sahip çıkmıştır. Karadeniz ihaneti, riyakarlığı, arkadan vurmayı da asla kabul etmemiştir. Bunlara tevessül edenler Karadenizliden cevabını almıştır, alacaktır” diye konuştu.
“Onlara oralarda devlet kurdurtmayız”
Suriye politikasına yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, yaşanan süreci anlattıktan sonra, “ÖSO ile beraber girdik. DEAŞ’i Cerablus’tan sildik, oraya kendi halkını yerleştirdik, Rai’den DEAŞ’ı attık, Dabık’a girdik, DEAŞ’ı oradan da attık. Baktık ki yetmiyor, El Bab’a indik, El Bab biraz uzun sürdü ama orayı da temizledik. Şimdi Mümbiç’i konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu ‘Ne işin var orada’ diyor. Ne işimizin olduğunu öğreneceksin, biraz daha sabret, siyaseti öğrendikten sonra herhalde bunu öğreneceksin ama bu da çok geç olacak. Zira biz yolumuza inanarak devam ediyoruz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, ama mağdurun mazlumun toprağını da kendilerine teslim edeceğiz. Bize oradan bir tehdit var, o tehdidi ortadan kaldıracağız. Onun için şuanda gerek koalisyon güçleri, gerekse Rusya ile görüşmeler devam ediyor. Bir taraftan da yolumuza devam ediyoruz. Ne PYD’yi ne YPG’yi biz sınırlarımızda barındırmayız. Bazıları soruyor ‘devlet kuracaklar mı?’ diye. Onlara oralarda devlet kurdurtmayız. Bunu dünya alem bilsin” şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; Marmaris'ten çağrı yaptım, milletim meydanlara döküldü. Saat 03.30 gibi havalimanına geldik. Yeşilköy'e indim. Üzerimizden F16'lar geçiyor, helikopterler geçiyor. 1. Ordu komutanımız, valimizle oturup değerlendirme yapıyoruz. Bir vatandaş dedi ki az önce VIP'ten Kılıçdaroğlu geçti. Nereye geçti, ne oldu nereye gitti bilmiyoruz. İnanın o şekilde bir durumun olduğunu bilseydim bakışım daha farklı olurdu. Kendisini Yenikapı'ya çağırdım, önce olumsuz cevap verdi. Daha sonra çok baskı yedi ve cuma günü bize katılabileceğini bildirdi. 7 Ağustos'ta yaptığı konuşmayı inceleyin, dinleyin bir hafta geçti Yenikapı ruhunu eleştirmeye başladı. Dünyasında birlik, beraberlik, dayanışma yok. Fakat Yenikapı ruhuyla Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli el ele verdik yürüdük, yürüyoruz. Parlamentodan yeni yönetim sistemi AK Parti ve MHP'nin dayanışmasıyla geçti. Parlamento işi bitirdi. Şimdi görev kimde, şimdi millet görevini yapacak. 
Şu anda şahsım, Sayın Yıldırım, Sayın Bahçeli, tüm bakan arkadaşlar, milletvekilleri, hep beraber 81 vilayeti dolaştık, dolaşıyoruz. Her yere gidelim, tv kanallarıyla anlatalım. Kimse bilmedik, duymadık demesin. Her şeyi öğrendiniz artık. 18 maddeyi biliyorsunuz. Hala birileri bilmiyor. Lokantaları, muhtarlıkları kapatmaktan bahsediyor. Utanmadan bin tane başkan yardımcısı atayacak diyor. Biz iktidara geldiğimizde 36 bakan vardı. 25'e indirdik. Biz devlet nasıl yönetilir bunu biliriz. Senin bunlardan haberin yok. Türkiye'yi biz böyle büyüttük. Göreve geldiğimiz zaman sahil yolunun yüzde 35'i bitmişti. Biz geldik sahil yolunu bitirdik. Biz buyuz. Sizler gibi yürekli Karadenizli hemşehrilerim olduktan sonra. İşte benim vatandaşım benim kardeşlerim tankların önünde durdu mu, tankın altına yattı mı. Bacılarımı tanklar paramparça etti. Onlar kaçmadı. Üzerine üzerine gittiler. Onlar Peygambere yürüyorlardı. Ona inanan işte karşısındakileri pes ettirirdi, ettirdi de". 
Erdoğan, kimin hayır dediklerine dikkat çekerek, "Kardeşlerim peki kim hayır diyor. Kandil hayır diyor. FETÖ hayır diyor. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor. kişi sevdiğiyle beraberdir. Şimdi ben de diyorum ki Kılıçdaroğlu saptırma, hayır diyenlere terörist dedi diye. Hepsini anlayışla karşılarım fakat bizim uyarma görevimiz var. Onu yapıyoruz. Kandil, İmralı niye istiyor. Bunlar bu ülkeyi parçalamak için gayret etmediler mi. Onlarla beraber olmak herhalde bir ikazı gerektirir değil mi biz uyaralım sonra demesinler bizi uyarmadınız ki biz o görevi yerine getiriyoruz. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken bu hayırcılar ona da hayır demişlerdi. Fatin Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim köprülerine de hayır dediler. Marmaray var ya 3 yılda 300 milyon insan geçti. Ona da hayır dediler, Avrasya tüneline de Osmangazi Köprüsüne de hayır dediler. Bütün bu eserleri yaptık. 18 Mart Çanakkale Köprüsünü yapıyoruz. Bunlara rağmen yapıyoruz. 25 havalimanı 59 oldu. Rize - Artvin, Ordu Giresun havalimanı gibi olacak. Temeli atıldı. Tüm illerimizde 81 vilayette 181 üniversite var. Eğitimde, sağlıkta bütün çabalar devam edecek. Şehir hastaneleri yapılacak. Açılışlar başladı. Devam edecek. At binenin kılıç kuşananın. Bu millete güzellikler yakışır. Daha güzelleri olacak. Ordu'dan öyle bir ses verelim ki bize kem gözle bakanlar daha çok rahatsız olsun. 
Bütün vatandaşlarımızın hakkı hukuku bizim teminatımızdır. PKK'nın güdümündeki partinin hayır dediği, FETÖ'nün 1 dolarına kendini satmış olanların hayır dediği yerde insan hayır demeye utanır ya. Bu paketin içinde ne olduğunu bilmiyor. Ana muhalefetin başındaki bilmiyor. 18 maddelik değişikliğe 180 yalan uydurup milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Pazar akşamı Ordu'yu takip edeceğim. Ne kadar evet çıkacak. Ordu'dan beklentim şu bir olacak, beraber olacak iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, MHP'ye gönül veren kardeşlerim. Büyük Birlik'e, Saadet'e, CHP'ye gönül veren kardeşlerim bu birliğimizi bozmayın. Batıya cevap verin. Bütün dergilerinde, gazetelerinde bu kardeşinize yine büyük saldırı içerisindeler. Türkçeyi öğrendiler bayağı gelişme var. Bunlar hayırcı. Bunlara cevap vermemiz gerekmez mi. Bunlara gereken cevabı vermek gerekmiyor mu, pazar günü akşamı çok önemli. Maçlarda Avrupa Avrupa duy sesimizi diye bağırırdık. Pazar günü Avrupa sesimizi tam duyacak. Bu ülke uğraşılacak ülke değil diyecekler. Türkiye 16 Nisan'dan sonra eski Türkiye değil, bunu onlara göstereceğiz" dedi. 
Gençlere de seslenen Erdoğan, "Sizi kıskanıyorlar, sizi parlamentoya istemiyorlar. Biz de diyoruz ki girecekler. Bu seçimin önemli kararı genç ve dinamik parlamentonun ilk tohumlarını atacağız. Onun için bu hesapları alt üst edeceksiniz. 
Kılıçdaroğlu'nun kaçışını hala anlamadım bir cevap versene. Tankların önüne ilk ben çıkarım diyordun versene cevabını. Kaç gün oldu hala cevap yok. Sandıkta ona gerekli soruyu biz soracağız. Hükümetlerin yıkıldığı, kurulduğu dönemler artık bitiyor. Artık hükümeti sandıkta millet kuracak. Yasama organı kalkıyor diyor. Bırak bu yalanları. Yasama organı daha güçlü hale geliyor. Vatana ihanetten Yüce Divan'a giden Cumhurbaşkanı varken şimdi kişisel suçtan da Yüce Divana geden cumhurbaşkanı var. Parlamentkonun Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye verme yetkisi yoktu. şimdi parlamento 7 üye verecek. Artık ses pazar günü sandıkta milletin sesi" diye konuştu.