Doç. Dr. Titiz, her yıl toplumda yüzde 5 oranlarında görülen burun kanamalarının yüzde 90 oranında kendiliğinden geçtiğini bildirerek, "Burun mukozası dediğimiz yapı yoğun damarlar içermektedir, dış ortama ve etkenlere açık bulunmaktadır. İçinde bulunduğumuz ay itibariyle özellikle erişkinlerde burun kanamalarını daha sık görebilmekteyiz. Bunun nedenleri arasında özellikle kronik kalp hastalığı, hipertansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan hastalarda bazı durumlar öne çıkmaktadır. Bunlar içerisinde ilaç kullanımının düzensizleşmesi, kontrolünün gecikmesi veya güç içerisinde sıvı alımının azalmasıyla birlikte ve özellikle iftardan sonra da sıvı alımına dikkat edilmemesi burun ve ağız mukozası dediğimiz bölgelerde kurumaya neden olmaktadır. Kanamalarda ne yapabiliriz? Tabii ki kanama olmadan önce önlem almamız önemli, bu nedenle eğer bir kronik rahatsızlığımız varsa ilaç kullanımına özen göstermemiz ve gerekiyorsa doktorumuza başvurup düzenleme yapmamız gerekiyor. Koruyuculuk bu açıdan önemli" şeklinde konuştu.
"Burun nemlendirici, koruyucu içerikli spreyler kullanılabilir"
Burun içerisindeki ve ağız mukozalarının kuruluklarının giderilmesi açısından iftar ve sahur arasında bol sıvı alınması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Titiz, "Burunu nemlendirici özel spreylerimiz var, bunlar koruyucu içerikli ve uzun dönem kullanılan spreylerdir. Burun kurutucu ve hızlı açıcı spreylerden uzak durulması önemlidir. Burunu temizlerken erişkinlerde muhakkak şiddetli sümkürme yapılmaması önemli. Bunlara dikkat edildiği zaman büyük oranda burun kanaması riskini azaltmaktayız. Burun kanaması olduğu zaman ne yapabiliriz bu çok önemli. Burun kanaması kişide heyecan, panik ve endişeye yol açabilir bu açıdan kesinlikle burnu kanayan kişiyi öncelikle sakinleştirme ve sakin bir şekilde kişiye müdahale edilmesi önemli. Kişinin oturması, kafasını geriye atmaması önemli. Kafa önde, burun kanatlarının yumuşak kısmına baş parmak ve işaret parmağımızla bası yapılarak yaklaşık 3-4 dakika kadar beklenilmesi bu arada burun kenarına veya boyun kenarlarına soğuk uygulaması yapılarak önce kişinin sakinleştirilmesi önemli. Çünkü kişide yüksek tansiyon varsa sakinleşmeyle birlikte tansiyon düşecektir, bu da bizim tedavimize yardımcı olacaktır. Fakat 3-4 dakika içinde geçmeyen bir burun kanaması veya geçtikten sonra tekrarlayıcı burun kanamaları varsa muhakkak bir kulak burun boğaz doktoruna başvurmalarında fayda var" ifadelerini kullandı.
"Burnu kanayan kişinin kafa önde ve oturur pozisyonda olması önemlidir"
Burnu kanayan kişinin kafasını geriye attığı zaman kanamanın ağza dolacağını kaydeden Doç. Dr. Titiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kan ağzımıza gelecektir, hem soluk borumuzu tıkayabilir hem de mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Solunum yolunun açık tutulması açısından burnu kanayan kişilerde çocuk veya erişkin olsun muhakkak kafanın önde ve oturur pozisyonda olması önemlidir, buna çok dikkat edilmesi lazım."
"İlaç düzeninin muhakkak iftar ve sahura göre doktor kontrolünde ayarlanması gerekli"
Ramazan ayında burun kanamalarının normal zamana oranla artış gösterdiğini belirten Doç. Dr. Titiz, "Burada önemli olan gün içerisindeki sıvı alımının az olması. Fakat bunun muhakkak kompanse edilmesi gerekiyor. Gün içerisinde şiddetli sümkürmelerden kaçınılması ve ilaç düzeninin muhakkak iftar ve sahura göre doktor kontrolünde ayarlanmasına da dikkat edilirse riskler kesinlikle azalacaktır" diye konuştu.