Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mescid-i Aksa gerilimine ilişkin, "İsrail'in Müslümanları rencide eden metal detektör uygulamasından geri adım atması gerilimin azaltılması noktasında doğru bir adım olmuştur. Memnuniyetimiz söz konusu. Ama arzumuz, yeterli değil. Cuma namazlarına gelen Müslümanlara o kapıların kapanmasına tahammül etmemiz mümkün değil. Kapısı dünya Müslümanlarına kapatılamaz. İsrail Kudüs'le ilgili hukuka ve insan haklarına saygılı davranmalıdır. İsrail Cumhurbaşkanı ile görüştüm ve kendisine bütün bunları anlattım. Dedim ki sizler de bir cumhurbaşkanı olarak bu konudaki ağırlığınızı koymalısınız. Son olarak gerek Ürdün Kralı ile yaptığım görüşmeden sonra onların da yaptığı görüşme olumlu netice vermiş olmalı ki metal detektörünü kaldırma kararını aldılar. İsrail yönetimine şunu hatırlatmakta fayda var bu dünyada barış içinde yaşamak istiyorsanız başkalarını tehdit etmek yerine kendisini ve bölgeyi ateş çemberine çekecek politikalardan kaçınmak gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de, "İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması" toplantısında konuştu. Erdoğan, "Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz İslam medeniyetinin özü kardeşliktir, dayanışmadır. Bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi birbiriyle kenetlenmektir. Kültürel siyasi mezhebi veya etnik farklılıklarımız bizim handikabımız değil en büyük zenginliğimizdir. Kur'an-ı Kerim'de de bulunduğu 'Müslümanlar ancak kardeştir' Sınırların aramıza girmesine, mesafelerin bizi birbirimizden koparmasına asla izin veremeyiz" diye konuştu.
"3 KARDEŞ ÜLKE KÖRFEZ'DE NEDİR BU SIKINTI? NİÇİN BU DURUMLARA DÜŞTÜK. BU HALLERE NİYE DÜŞTÜK?"
Körfez gerilimine ilişkin Erdoğan, "3 kardeş ülke Körfez'de nedir bu sıkıntı? Niçin bu durumlara düştük. Bu hallere niye düştük? Bunlar bizi yaralıyor üzüyor. Biz bu hallere düşmeli miydik? Niye düştük? Sorunları diyalog yolu ile çözemez miyiz? Çözüm yoluna gitmeyip etrafımıza da birilerini almak suretiyle herhangi bir kardeşimizi köşeye sıkıştırırsak bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu bize yakışmaz bunları aşmalıyız. Her zamankinden fazla kardeşliğe, dayanışmaya, fikri alışverişe ihtiyacımız var. Karşımdaki toplum bunun temel taşı" dedi.
"TESLİMİYET POLİTİKALARI BİZİ BİRBİRİMİZDEN UZAKLAŞTIRIYOR"
Erdoğan, "İslam dünyasının ayrışmalarla çatışmalarla gündemde olması ne kadar acıdır. Kriz, iç savaş, teslimiyet politikaları bizi birbirimizden her gün biraz daha uzaklaştırıyor. Suriye Irak ölen kim? Müslüman. Öldüren kim? İslam kisvesi altındaki müsveddeler" dedi.
"İSRAİL CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜM 'AĞIRLIĞINIZI KOYMALISINIZ' DEDİM"
Mescid-i Aksa gerilimine ilişkin Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Müslümanların mevcut güçsüzlüğünden, parçalanmışlığından cesaret elan malum İsrail yönetimi her gün yeni bir uygulama ile Kudüs'ün İslami karakterini tahribe yelteniyor. Her fırsatta ülkemizi eleştiri yağmuruna tutanlar mesele Filistin olunca Kudüs olunca, Müslümanların hakkı, hukuku olunca birden ne yazık ki sus pus kesiliyorlar. Hiç kimse bizden artık bıkkınlık derecesinde bu ikiyüzlülükle daha fazla sessiz kalmamızı bekleyemez. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın izzetinin onurunun korunması sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm İslam alemin vazifesidir. İstanbulumuzda sinagoglar var havralar var. Bu olaylar olurken bazı gruplar sinagoglara saldırma yoluna gittiler. İlk işim İstanbul Valisi'ne, Emniyet Müdürü'ne bunlara müsaade etmeyin dedim. İsrail böyle yapıyorsa biz yapamayız.
İSRAİL'İN MÜSLÜMANLARI RENCİDE EDEN METAL DETEKTÖR UYGULAMASINDAN GERİ ADIM ATMASINDAN MEMNUNUZ
İsrail'in Müslümanları rencide eden metal detektör uygulamasından geri adım atması gerilimin azaltılması noktasında doğru bir adım olmuştur. Memnuniyetimiz söz konusu. Ama arzumuz, yeterli değil. Cuma namazlarına gelen Müslümanlara o kapıların kapanmasına tahammül etmemiz mümkün değil. Kapısı dünya Müslümanlarına kapatılamaz. İsrail Kudüs'le ilgili hukuka ve insan haklarına saygılı davranmalıdır. İsrail Cumhurbaşkanı ile görüştüm ve kendisine bütün bunları anlattım. Dedim ki sizler de bir cumhurbaşkanı olarak bu konudaki ağırlığınızı koymalısınız.
İSLAM MEDENİYETİ BATI TARAFINDAN YUTULAMAYAN TESLİM ALINAMAYAN TEK MEDENİYETTİR
Son olarak gerek Ürdün Kralı ile yaptığım görüşmeden sonra onların da yaptığı görüşme olumlu netice vermiş olmalı ki metal detektörünü kaldırma kararını aldılar. İsrail yönetimine şunu hatırlatmakta fayda var bu dünyada barış içinde yaşamak istiyorsanız başkalarını tehdit etmek yerine kendisini ve bölgeyi ateş çemberine çekecek politikalardan kaçınmak gerekiyor. İslam medeniyeti Batı tarafından yutulamayan, teslim alınamayan tek medeniyettir. Doğru tedavinin yolu teşhisin doğru konulmasından geçiyor. Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Öncelikle kendi özeleştirimizi yapmalıyız. İslam dünyasındaki nüfusun yüzde 55'nin okuma yazma dahi bilmediği gerçeği yüreğimizi acıtıyor. Üniversiteler bilimin, özgün ve özgür düşüncenin üretim merkezleridir. Teröre bulaşmayan şiddeti kutsamaya her türlü fikirin üniversite yeri vardır. YÖK Başkanımız Mevlana Değişim programından bahsetti. YÖK Başkanımızdan bu programı İslam dünyasındaki yüksek öğretim sistemleri için Erasmus benzeri, hata ondan daha ileri düzeyde bir değişim programı haline dönüştürmesini özellikle rica ediyorum. Programın yönetimine İslam ülkelerinin dahil edilmesi suretiyle çalışmaya uluslararası bir mahiyet kazandırılmasını da önemli. YÖK Başkanımızdan talebim, en az 15 üniversitemizin bu toplantıya katılan İslam ülkeleri üniversiteleri ile lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ortak çift diploma programları başlatmasına öncülük etmesidir."
"YÖK BAŞKANIMIZ İLE KONUŞTUM YARDIMCI DOÇENTLİK OLAYI NEDİR? ŞUNU BİR GÖZDEN GEÇİRSİN"
Üniversitelerdeki yardımcı doçentlik konusuna değinen Erdoğan, "Ülkemdeki rektörlerimizden de bir ricam var. YÖK Başkanımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirsin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum. Türkiye'nin Yükseköğretim Sistemi, 184 üniversitesindeki 7,3 milyon öğrencisi, 75 bini doktoralı olmak üzere 150 bin akademisyeni ile güçlü bir yapıya sahip. YÖK'ün ülkemizin bu bilgi ve birikimini İslam ülkelerindeki yükseköğretim sistemleriyle paylaşması gerektiğini de düşünüyorum. Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında İslam ülkelerinden bir avuç kurum var. En zeki öğrencilerimizi ve en parlak beyinlerini batılı Gençlerimiz kendi ülkelerinde parlak bir gelecek göremedikleri için giderek artan bir oranda Batıya yöneliyorlar. Batıya çok ciddi para da aktarıyoruz bu nedenle. Eğitim aldıkları yerde kalıyor sonrada" açıklamasında bulundu.
"REKTÖRLERİMİZDEN TAKİYYE VE YALANI İBADET SAYAN BU ÖRGÜTE KARŞI DİKKATLİ OLMANIZI BEKLİYORUZ"
15 Temmuz darbe girişimine değinen Erdoğan, "Gençlerimizi zihinleri formatlanmış birer robota, mankurta dönüştüren yapılara karşı da dikkatli olmalıyız. Millet olarak geçtiğimiz 15 Temmuz gecesi hoca kılıklı bir şarlatanın peşine takılan insan müsveddelerinin neler yapabileceğine, ülkesine nasıl ihanet edebileceğine şahit olduk. Peşinde de profesörler, doçentler, kariyer sahipleri var. Göz var görmez, kulağı var duymaz, hakikat var konuşmaz. Siz kıymetli rektörlerimizden takiyye ve yalanı ibadet sayan emelleri için masum kanı dökmekten çekinmeyen bu örgüte karşı dikkatli olmanızı harekete geçmenizi bekliyoruz. Bu teröristlerin diyalog, eğitim, hizmet kisvesi altında başında bulunduğunuz kurumlara sızmasına izin vermeyin" dedi.