Türkiye’nin, uluslararası standartları şimdilerde belirlenen bu yeni nesil mobil haberleşme teknolojisiyle, dünyada ilk tanışan ülkelerden biri olmasını ve bunu yaparken de tüketici konumdan üretici konuma geçmesini hedefliyoruz” şeklinde konuştu.BTK-DETECON iş birliğinde düzenlenen Gelecek Düzenlemeler Çalıştayı, BTK Merkez Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi. Çalıştayda BTK ile DETECON arasında Türkiye pazarıyla birlikte bölgesel bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının güçlenmesini sağlayacak ve uzman kadrolardan oluşacak ICT HUB kurulumuna dair niyet mektubu BTK Başkanı Sayan ve DETECON Avrupa Yöneticisi Grunert tarafından imzalandı.
Ülkelerin, ancak üretimle güçlenebildiğinin ve tamamen ithal ürünleri kullanarak uzun vadede dünyada söz sahibi olunamayacağının bilinciyle, sektörü her daim yakından takip ettiklerini, sektördeki paydaşlara sektörün büyüklüğü, potansiyeli, diğer sektörlerle etkileşimi, fırsatları ve tehditleri gibi birçok değişken konuda kapsamlı bir yol haritası sunmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirten Sayan, bu gayretlerin en önemli sonuçlarından biri olan 2017 Yılı İkinci Çeyrek Pazar Verileri Raporu’nda yer alan bazı veriler ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Ülkemiz elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 446. Bu işletmeciler toplamda, 785 yetkilendirmeye sahip. Sektördeki işletmecilerin 2016 yılındaki net satışları toplamı 45,4 milyar TL iken; 2017’nin ikinci çeyreğindeki net satışları toplamı 12,5 milyar TL oldu. (2016/2.çeyrek 11,14 milyar tl) İşletmecilerimizin bu çeyrekteki yatırım tutarları ise yaklaşık 1,5 milyar TL. Mobil abone sayısı 76,6 milyon olurken; bunun yaklaşık 60 milyonu 4.5G aboneliğini tercih etti. Ülkemizde 4.5G’nin 1 Nisan 2016’da başladığını düşündüğümüzde; 1,5 yıldan daha kısa bir sürede 4.5G’nin yaygınlığının bu kadar artması bizleri oldukça memnun etti. Diğer taraftan, aktif olarak 4.5G hizmetini kullananların sayısı ise 24,9 milyona ulaştı. M2M abone sayısı ise 4,2 milyon oldu. Tüketicilerin kendilerine en uygun tarifeyi sunan işletmeciye geçebilmelerini kolaylaştıran numara taşınabilirliği ise ülkemizde oldukça başarılı bir şekilde uygulanıyor. 2008 yılında başlayan mobil numara taşınabilirliğinde şimdiye kadar taşınan numara sayısı 106 milyonu geçti. Ülkemizde en hızlı gelişen hizmet, genişbant internet. 4.5G’nin başarısının da etkisi ile toplam genişbant internet abone sayısı, önceki çeyreğe göre 2,1 milyon arttı ve 66,4 milyon oldu. Bu sayının 11,1 milyonu sabit; 55 milyonu ise mobil abonelerden oluşuyor. Bu rakam, bir önceki yıl ile kıyaslandığında, toplam internet abone sayısının yüzde 20,1 arttığı görülmektedir. Buradaki artışın önemli bir kısmı mobil cepten internet, kablo internet ve fiber internet aboneliklerinde gerçekleşti. Mobil veri kullanımında geldiğimiz nokta, bizleri memnun eden bir diğer husus. 4.5G hizmeti başlamadan önce 1,6 GB olan aylık ortalama mobil veri kullanımı, 2017’nin ikinci çeyreğinde tüm mobil aboneler için aylık ortalama 3 GB’a yükseldi. Bu rakam, cihazı ve SIM kartı 4.5G ile uyumlu aboneler için 6,3 GB oldu. Sabit internet abonelerin veri kullanımı da gün geçtikçe artıyor. Yine ikinci çeyrek verilerine göre, aylık ortalama kullanım 76,5 GB’a ulaştı. Ülkemizde fiber altyapının gelişimi ile fiber internet abone sayısı da hızla artıyor. 2017 yılı ikinci çeyreğinde, fiber altyapı üzerinden internet alan abone sayısı 2,1 milyona yaklaştı.”
4.5G’de yerli kaynaklardan daha fazla yararlanmaya yönelik çeşitli yeni tedbirler alındığını ifade eden Sayan, “İşletmecilere yatırımlarının ilk yıl yüzde 30’unu, ikinci yıl yüzde 40’ını, üçüncü ve devam eden yıllarda ise yüzde 45’ini Yerli Malı Belgesine sahip ürünlerden temin etmeleri hususunda yükümlülük getirdik. Ayrıca, KOBİ’lerimizi desteklemek amacıyla da operatörlerin yatırımlarının yüzde 10’luk kısmını, KOBİ’lerimizin ülkemizde üretmiş olduğu ürünlerden temin etmesini zorunlu tuttuk. Bu yükümlülükler; operatörler arasında yerli malı ve Ar-Ge konusunda ciddi bir sinerji oluşturmaya başladı. Tüm bu çabayı şu yüzden veriyoruz: Yerli kaynaklarımız ile üretim yapılabilmesi; gerek milli güvenlik, gerekse milli gelir artışı açısından büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, Ülkemizin uluslararası ortamda söz sahibi olabilmesi için Kurum olarak elimizden gelen gayret ve çabayı göstermekteyiz. İnovasyon çalışması yapan teknokentlerin, teknoloji firmalarının ve KOBİ’lerin iş birliği içinde olması adına, gerekli koordinasyonu sağlamak için çaba sarf ediyoruz. Hâlihazırda ithal edilen ürünlerin Ar-Ge çalışmaları ile yurt içinde projelendirilmesi, bu konuda istihdamın artırılması ve nihai olarak haberleşme altyapılarının olabildiğince yerlileştirilmesi hedeflenmektedir. Ülkemizin 2023 yılı içerisinde, dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmesi, ihracatta ileri teknoloji ürünlerinin payının %20’lere çıkması ve orta ile yüksek teknoloji ürünlerinde Avrasya’nın üretim üssü haline gelmesi de hedeflerimiz arasındadır. Bu çerçevede; Kurumumuz Ar-Ge ve inovasyon açısından üzerine düşen görevi başarmak için gerekli girişimleri yaparak her türlü iş birliği sürecini desteklemektedir” dedi.
“5G teknolojisi ile ilk tanışan ülkelerden biri olmak için çalışıyoruz”
Nisan 2016’da 5G Türkiye Forumu’nun BTK öncülüğünde kurulduğunu, diğer taraftan, 5G Vadisi Açık Test Sahası çalışmasının BTK, Hacettepe Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve üç mobil işletmeci tarafından, 15 Ağustos 2017 tarihinde imzalanan İş birliği Protokolü ile hayata geçirildiğini hatırlatan Sayan, “Tahminlere göre, 5G teknolojisi 2020 yılında kullanılmaya başlanacak. Türkiye’nin, uluslararası standartları şimdilerde belirlenen bu yeni nesil mobil haberleşme teknolojisiyle, dünyada ilk tanışan ülkelerden biri olmasını ve bunu yaparken de tüketici konumdan üretici konuma geçmesini hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Nesnelerin interneti uygulamaları çalışmalarına başladık”
“Nesnelerin İnterneti” kavramının hayatımızda her geçen gün daha fazla yer edindiğini belirten Sayan, “Yapılan bazı çalışmalara göre, 2025’te küresel ölçekte Nesnelerin İnterneti uygulamalarının ekonomiye etkisinin, yaklaşık 4 ila 11 trilyon dolar arasında olacağı tahmin edilmekte. Bu miktarın da 1.2 ila 3.7 trilyon dolarlık kısmının akıllı üretim yapan fabrikalarda olacağı öngörülüyor. Böylesi büyük bir pazarda önemli bir paya sahip olmanın, ülkemiz açısında oluşturacağı avantajı görerek çalışmalara başladık. Ülke olarak, teknolojinin, ekonomik büyüme ve kalkınmada oynadığı önemli rolün giderek daha fazla farkına varıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Siber güvenliğimize yönelik çalışmalarımız devam ediyor”
Elektronik haberleşme sektörünün yapısı gereği oluşturduğu karmaşık problemlerinin en önemlilerinden birinin de siber güvenlik olduğunu anlatan Sayan, “Günümüzde siber suçluların, ülkelerin klasik savunma sistemlerine veya nükleer yapılarına sızdıkları ve bunlara önemli zararlar verdikleri bilinen bir gerçektir. Bu tehditlere karşı geliştirilen güvenlik çözümlerinin tekelleşmesi de problemin boyutunu arttıran ayrı bir sorundur. Konunun bizim için sevindirici tarafı, ülke olarak bu tekelleşmeyi kıracak şekilde, bağımlılığımızı azaltacak yeni bir döneme girmiş olmamızdır. İşte bu nedenle, 5G çalışmaları sırasında tüm ülkelerin ve tüm tarafların titizlik göstereceklerini düşünüyorum. Gerek mevcut gerekse geliştirilmekte olan teknolojiler için güvenliğin en önemli bileşen olduğunu kabul etmeliyiz. Dünya ile iş birliğimizi ve koordinasyonumuzu en üst seviyeye çıkarırken; özellikle kritik altyapılarda kullanılacak içeriklerin, yerli ve milli üretiminin önemini bir kez daha hatırlamalıyız. Bu bağlamda, bilgi ve iletişim sektörünün düzenleyici kurumu olarak hem siber güvenliğe hem de sektörün gelişimine yönelik çalışmalarımızı tüm paydaşlarımızın katkılarıyla devam ettiriyoruz, ettireceğiz” İfadelerini kullandı.
“Amacımız ICT sektörünü güçlendirmek”
Çalıştayda konuşan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey ise, BTK tarafından hazırlanan 2017 Yılı İkinci Çeyrek Pazar Verileri Raporu’nu incelediğini ve sektörün olumlu gelişimine devam ettiğini, çalıştayın da bu gelişmeye bir katkı sunacağını ifade etti.
DETECON Avrupa Yöneticisi Kai Grunert de konuşmasında şunları söyledi:
“BTK'nın desteği ile birlikte, işbirliğimiz, bölgeye ve Türkiye'ye katma değer sağlayacaktır. DETECON tarafından Türkiye'de ICT HUB'ın kurulmasının amacı yerel uzmanların katılım ve katkısıyla ICT sektörünü güçlendirmektir.”
Gelecek Teknolojiler-5G, Gelecek Düzenlemeler, BTK İçin Öneriler başlıklı sunumların ardından sona eren çalıştaya, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, DETECON Avrupa Yöneticisi Dr. Kai Grunert, BTK Kurum Başkan Yardımcısı Rıdvan Kahveci, GSM operatörleri yöneticileri ile sektörden birçok temsilci katıldı.