Asayiş

Seri katil Rum subayına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

Güney Kıbrıs’ta 2’si çocuk 7 kişiyi öldüren Rum subayı Nikos Metaksas, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi.

Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde, Rum Milli Muhafız Ordusu'nda (RMMO) teğmen rütbesiyle görev yapan seri cinayet sanığı Nikos Metaksas, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi. Güney Kıbrıs'ta işlediği seri cinayetlerin tamamının, Güney Kıbrıs'a çalışmaya gelen göçmen işçi kadınların olması dikkati çekmişti. Filipinler, Nepal ve Romanya kökenli kadınlarla, bu kadınlardan ikisinin 6 ve 8 yaşındaki kızları olmak üzere toplam 7 kişiyi katleden Metaxas, mahkemede suçunu itiraf ederken, “İğrenç suçlar işledim. Bunları neden ve nasıl yaptığıma dair kafamda açık yanıtlar yok” dedi. Rum haber kaynakları Metaxas'ın katlettiği 7 kişinin ailesinden af dilediğini aktardı. 

Hedefinde göçmen işçi kadınlar vardı 
“Orestis” lakaplı seri katil Metaksas hakkındaki soruşturma, 14 Nisan'da Filipinler vatandaşı Mary Rose Tiburcio'nun (39) cesedinin, Lefkoşa'nın 32 kilometre batısındaki bir maden göletinde bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada gözaltına alınmıştı. Sorgulanan zanlı, Tiburcio dâhil 7 kişiyi öldürdüğünü itiraf etmişti. Kurbanlar arasında Tiburcio'nun 6 yaşındaki kızı Sierra, Filipinler vatandaşları Maricar Valdez Arquilla ve Arian Palanas Lozano (28), Rumen Livia Bunea (36) ile 8 yaşındaki kızı Elena ve Nepal vatandaşı Kata Anou yer alıyor.

Kıbrıs'ın ilk seri katili 
Kurbanlardan Tiburcio ve Lozano'nun cesetleri aynı maden göletinde, Kata Anou olduğu sanılan kurbanın cesedi ise katilin görev yaptığı askeri birliğin arazisindeki atış alanının yakınındaki bir kuyuda bulunmuştu. Kıbrıs'ın kayıtlara geçmiş ilk seri katili kabul edilen Metaksas, taammüden adam öldürme suçundan yargılandı. Metaksas'ın aleyhinde açılan dosyalar arasında insan kaçırma, soruşturmaya müdahale etme ve delilleri yok etme suçlamaları da yer aldı.

Polisin ihmali ortaya çıktı 
İşlenen cinayetlerin ortaya çıkmasından sonra Rum polisinin yabancı uyruklu oldukları için kayıp kadınların akıbetiyle ilgilenmediği, dolayısıyla ölümlerde ihmali bulunduğu yönündeki eleştiriler üzerine Rum Emniyet Genel Müdürü görevden alınmış, ardından Adalet Bakanı görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.