Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında Fırat Kalkanı operasyonunun Cerablus’un ve güneyinin temizlenmesi ve terör örgütlerine karşı yürütülen bir operasyon olduğunu belirterek, operasyonu Suriye Kürtlerine yapılan bir harekat, Kürtlerin kazanımlarını engellemeye yönelik bir operasyon gibi yansıtma girişimlerini şiddetle kınadıklarını açıkladı. 15 Temmuz darbe girişiminden 6 hafta sonra Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonunu başlattığını, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışını yaptığını kaydeden İbrahim Kalın, “Bu iki hadise bile diğerlerinin yanında Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal bünyesinin ne kadar sağlam olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır” dedi.
“Hala Avrupa’dan devlet başkanı düzeyinde ziyaret yapılmamış olması kabul edilebilir bir durum değildir” ifadelerini kullanan Kalın, böyle bir darbe girişiminden sonra gelip Türkiye’de çıplak elleri ile darbeyi durduran Türk halkının yanında olduğunu ifade etmenin çok zor bir şey olmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin eskisine göre çok daha güçlü olduğunun altını çizen Kalın, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra darbeciler ve FETÖ ile mücadelenin kapsamlı bir biçimde yürütüldüğünü belirterek, “Şimdi yapılan, olayın vahameti ve şiddeti ile mütenasip bir şekilde bu pisliğin temizlenmesi ve devletin yeniden yapılandırılması, bu tür hadiselerin yaşanmaması için gerekli olan adımların atılmasıdır” diye konuştu.
“ERDOĞAN, PUTİN VE OBAMA İLE GÖRÜŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin’de yapılacak G-20 toplantısına katılacağını ve G-20’nin ekonomi gündeminin yanı sıra önemli bir siyasi gündemi olduğunu söyleyen Kalın, “Biz terör, terörle mücadele, mülteciler gibi konuları yine gündeme getireceğiz. Gerek zirvede, gerekse ikili görüşmelerde Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ ile mücadeleyi anlatma imkanı bulacak” dedi.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G-20’de Çin Devlet Başkanı, ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı, Japonya Başbakanı ile ikili görüşmelerde bir araya geleceğini, ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı, Almanya Şansölyesi ve İtalya Başbakanı ile dörtlü toplantı planlandığını kaydetti. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi sürecine yönelik önemli adımlar atıldığını kaydeden Kalın, G-20’de yapılacak görüşmelerde bunun detaylarının ele alınacağını belirtti.
“SURİYE KÜRTLERİNE YAPILAN BİR HAREKAT GİBİ YANSITMA GİRİŞİMLERİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ”
TSK’nın darbe girişiminden 6 hafta sonra Fırat Kalkanı operasyonunu başlattığını ve başarılı bir şekilde yürüttüğünü söyleyen Kalın, operasyonun amacın öncelikle DAİŞ ve YPG başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele, sınır güvenliğinin sağlanarak terörist unsurlardan temizlenmesi olduğunu belirtti. Fırat Kalkanı operasyonu ile ilgili çeşitli spekülasyonların yapıldığını hatırlatan Kalın, “Operasyonun öncelikli amacı sınır güvenliğimizin sağlanması ve terör unsurlarının temizlenmesidir. Zaman zaman özelikle Amerikalı yetkililerden Türkiye ile PYD ve YPG terör örgütünü aynı kefeye koyan, eşitleyen açıklamalar duyuyoruz. Bunlar kabul edilemez. Türkiye egemen bir ülkedir, NATO müttefikidir, bölgenin en güçlü aktörlerinden birisidir. Türkiye ile böyle bir örgütü eşitler mahiyette değerlendirmeler yapılmasını kabul etmiyoruz. Baştan beri Fırat Kalkanı operasyonu ile ilgili bizim açıklamalarımız bellidir. Bu konuda hem koalisyon ile hem ABD ile hem Rusya Federasyonu ile gerekli koordinasyon ve bilgilendirmeler zamanında yapılmıştır. Tersi yönünde zaman zaman açıklamalar yapılarak şüpheler oluşturulmaya çalışılıyor. Zaman zaman terör örgütünün propagandasının da ana akım siyasi söylemlerde yer bulduğunu görüyoruz. Bundan duyduğumuz rahatsızlığı da bu vesile ile ifade etmek isterim. Fırat Kalkanı operasyonu, Cerablus’un ve güneyinin temizlenmesi, tamamen terör örgütlerine karşı yürütülen bir operasyondur. Bunu Suriye Kürtlerine yapılan bir harekat gibi, Kürtlerin kazanımlarını engellemeye yönelik bir operasyon gibi yansıtma girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Türkiye’nin Suriye Kürtleri ile bir sorunu yoktur. Türkiye’nin Türkiye’deki, Irak’taki, İran’daki Kürtlerle, dolayısıyla bölgedeki dünyadaki Kürtlerle, bölge insanı ile bir sorunu yoktur. Bizim PKK sorunumuz vardır, terör örgütleri sorunumuz vardır. Suriye Kürtlerinin adını kimse ağzına bile almazken Sayın Cumhurbaşkanımız Eset rejimine Kürtlerin kimlik haklarının tanınması konularını gündeme getirmiş, bölgeye yatırım yapılması gerektiğini tavsiye etmişti. Bu Arap Baharı ve Suriye savaşı başlamadan önce. Kobani olayları sırasında 200 bine yakın Kobanili’yi 1 hafta içinde hızlı bir operasyon ile hiçbir ayrım yapmadan Türkiye topraklarına alan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunu Kürtlere karşı bir harekat gibi yansıtmaya çalışmak sadece terör örgütünün propagandasına alet olmaktır. Aslında PKK, Suriye savaşını bahane ederek ‘DAİŞ ile mücadele ediyorum’ gerekçesi ile Suriye’de fiili bir durum yaratmaya ve Türkiye’de, Irak’ta, İran’da yapamadığını Suriye’de yapmaya çalışmaktadır. Terör örgütü destekli bir devletçik yapılanması, kanton yapılanması benzeri bir çaba içindedir. Bunlara Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin müsamaha göstermesi söz konusu değildir. Bu konunun da Batılı dostlarımız tarafından görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zira bu tür gelişmeler, fiili durumlar Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atabileceği gibi Suriye’deki etnik, mezhebi gerilimleri artıracak ve sorunu derinleştirecektir” açıklamasında bulundu.
Halep’te yoğunlaşan çatışmaların endişe kaynağı olduğunu ifade eden Kalın, masum insanların öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Kalın “Kurban Bayramı münasebeti ile Halep’te çatışmasızlık ortamının sağlanması için Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bir diplomasi trafiği var. Bu konuyu G-20’de mevkidaşları ile konuşacak. BM çatısı altında burada çatışmaların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılması amacıyla bir çalışma yürütülüyor. Biz Türkiye olarak buna destek veriyoruz. Bu koridor oluşturulduğu zaman Türkiye üzerinden insani yardımlar ulaştırılacak. Önümüzdeki günler içinde bu ortamı en kısa sürede sağlar ve insani yardımları oraya ulaştırma imkanımız olur” dedi.
Kalın, insani yardım bağlamında Kurban Bayramı münasebetiyle Gazze’ye ikinci insani yardım gemisinin yakında yola çıkacağını söyledi.