Emekli Albay Eminettin Ergin tarafından okunan basın açıklamasında, genç teğmenlerin mezuniyet töreninde sergiledikleri davranışın gurur verici olduğunun altı çizildi.
Dün saat 14:00’da Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında, 30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninden sonra teğmenlerin “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atarak kılıç çatmalarının, Mustafa Kemal Atatürk’e olan bağlılıklarının bir göstergesi olduğu belirtildi. Emekli askerler, bu görüntülerin kendileri için bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
Açıklamada, genç teğmenlerin diploma törenlerinde ettikleri yemin metni bir kez daha hatırlatılarak alanda okundu; “Ant içeriz ki; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız! Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz! Ne mutlu Türk’üm diyene!”
“Teğmenlerin yanındayız”
Emekli askerler, genç subayların Anayasa ve Atatürk’e olan bağlılıklarını dile getirmelerinden yalnızca gurur duyduklarını, buna karşılık bazı çevrelerce yapılan eleştirileri ve saldırıları kınadıklarını açıkladı. Ayrıca, teğmenlerin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin yanlış bir uygulama olduğu belirtilerek, bu süreçte genç subayların yanlarında oldukları vurgulandı.
“Bir teğmen bile bu davranış nedeniyle ceza almamalıdır”
Emekli Albay Eminettin Ergin tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Orduya yeni katılan genç subayların, Anayasa’ya ve kurucu liderlerine bağlı olduklarını haykırmalarından ancak gurur ve mutluluk duyulur. Genç teğmenlerin bu davranışlarını eleştirenleri anlamakta zorluk çekiyoruz. Hatta teğmenlere ilişkin, bazı sosyal medya kanallarında belli çevreler tarafından oluşturulan algı, hatta ahlak sınırlarını aşan saldırıları esefle kınıyoruz. Aslında teğmenlere yapılan saldırılar, Türk milletinin ortak değerlerine yapılmaktadır. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz; ülkeyi savunmak için çok güçlü bir orduya ihtiyacımız var. Daha mesleğe adım attıklarında bu genç subayların hırpalanmalarını üzüntüyle karşılıyoruz. Bilinmelidir ki, genç teğmen bu ordunun temelidir. İmkânsızı başaran, enerjisi ve kahramanlığıyla her zaman komutanlarının gözdesi olan genç teğmen, mutlak itaatin vücut bulmuş hâlidir. Yüreğinde vatan sevgisi olan genç teğmenlerin ant içerken kılıç çatması, devletine karşı olduğu için değil; Mustafa Kemal Atatürk'e karşı duyduğu heyecanın dışa vurulmuş tezahüründen başka bir şey değildir. Bizler, Mustafa Kemal'in askerleri olarak, teğmenlerimizin yanındayız ve devre birincisi olan kadın teğmen ile dört devre arkadaşının silahlı kuvvetlerden ilişiğinin kesileceği haberlerinden üzüntü duyuyoruz. Teğmenlerimizin bunu hak etmediklerine inanıyoruz. Bir teğmen bile bu davranış nedeniyle ceza almamalıdır. Teğmenlerin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi için sıralı sicil amirlerinin kanaatlerini değiştirmeye zorlandığı haberleri basına yansımıştır. Bu haberlerin doğru olmadığını umuyor ve diliyoruz. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın teğmenleri sahipleneceğine ve teğmenlerin ceza almamaları için gayret sarf edeceklerine; yarın toplanacak olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin hukuka uygun bir şekilde karar vereceklerine inanmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki K.K.K. Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri de Mustafa Kemal'in askerleridir. Teğmenler hakkında olumsuz bir karar verilmesi, kahraman ordumuza siyasetin sokulması ve Atatürk’e bağlılığın yargılama konusu yapılması gibi, tarihi sorumluluğun altına girilmesi anlamına gelecektir. Mustafa Kemal'in askerleri olduğuna inandığımız Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin böyle bir karar alacağına inanmak istemiyoruz.”
Atakan Alkış