Uluslararası Keçicilik Örgütü (IGA) tarafından, her 4 yılda bir dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen Dünya Keçicilik Konferansı'nın 12'ncisi, Antalya Kervansaray Otel'de başladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Dünya Keçiciler Birliği ve Çukurova Üniversitesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi'nin altın sponsor olduğu Dünya Keçicilik Konferansı’na 42 farklı ülkeden 500’ü aşkın bilim insanı, uzman ve sektör temsilcileri katılıyor.
Konferansta Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi'de Ankara Keçisi’ni tanıtan bir stant açtı. Yabancı katılımcılara konferans boyunca Ankara Keçisi’yle ilgili sunumlar yapılırken, keçinin tiftiğiyle ilgili bilimsel çalışmalar ve araştırmalar da paylaşıldı.
"Özellikle Rus kozmonotlar bunu uzay kıyafeti olarak kullanıyor"
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanlığı Tarım ve Hayvancılık Şube Müdürü Erol Arık, uluslararası alanda Ankara Keçisi’ni daha iyi tanıtmak için konferansın bir fırsat olduğunu söyledi. Katılımcılar tarafından en çok ilgiyi Ankara Keçisi’nin çektiğini belirten Arık, “Verdiği ürünler itibariyle çok özel bir keçi. Aldığınız her ürünün ayrı bir değeri var. Uzay teknolojisini kullanan bilim adamları da çobanlar da bu ürünü kullanıyor. Ankara Keçisi’nin temel verimi tiftiktir. Dünyanın her yerinde 'Angora' olarak anılır. Tiftik kesinlikle radyasyon geçirmiyor. Isı yalıtımı konusunda da en iyi giysi türü. Özellikle Rus kozmonotlar bunu uzay kıyafeti olarak kullanıyor. Çobanlarımız da tiftikten yapılan çorap, yelek ve çarık giyerek soğuktan korunuyorlar. Teknik olarak 'Ankara Keçisi uzaya çıktı' diyebiliriz” dedi.
Türkiye’deki Ankara Keçisi’nin sırrı
Ankara Keçisi’nin Güney Afrika, Amerika ve Yeni Zelanda’da genetiğinin değiştirilerek yetiştirildiğini belirten Arık, bu keçinin Türkiye’deki keçilerden farklı olduğunu söyledi. Yurt dışından gelen katılımcıların Türkiye’deki Ankara Keçisi’nin tiftiğinin daha parlak olmasıyla ilgili araştırmalar yaptığını da belirten Arık şöyle konuştu:
“Yıllar itibariyle azalan bir Ankara Keçisi sayısı vardı. Biz yaptığımız destek ve tanıtımlarla Ankara Keçisi’nin değerinin artmasını hedefliyoruz. Ankara’dan alınıp götürülen hayvanlar Güney Afrika’da Amerika ve Yeni Zelanda’da genetik çalışmalarla geliştirildi. Ancak onlarda şöyle bir sorun var. Tiftikleri bizdeki gibi parlak ve mukavemeti yüksek değil. Onlarda bize gelip bu parlaklık ve diğer farklılıklarla ilgili bilgiler alıyorlar. Bu durum zannediyorum bizim iklimimizle alakalıdır” dedi.
Arık, belediyenin desteğiyle kırsaldan kente göçü önlemek amacıyla bazı çalışmalar yaptıklarını da belirtti. 50’şer başlık sürülerle çiftçileri desteklediklerini ifade eden Arık, “Geçen sene yapılan çalışmalarda çiftçilerimize damızlık verdik. Sürülerde kan tazelensin diye. Bundan sonra da sürü oluşturmak için 50’şer başlık sürüler ve damızlıklar veriyoruz. Bunun sosyal bir yönü de var. Nüfusu azalan yerleri özellikle seçerek genç nüfusu köylerde tutmayı hedefliyoruz. Özellikle 40 yaşın altındaki çiftçileri seçerek kırsaldan kente göçü engellemeye çalışıyoruz” diye konuştu.