Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye için gerçek tehdit ne bölücü terör örgütünün saldırıları ne finans krizinin etkileri ne de şu veya bu gücün düşmanlığıdır. Bizim için asıl tehdit mağdura, mazluma, garibe, kimsesize, haksızlığa uğramış olanlara el uzatacak takatimizin veya idrakimizin kalmamasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aralarında Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı, Önder İmam Hatipliler Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi, TURGEV, Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı’nın "Bu Ülke İçin Varız, Bir Aradayız" adı altında bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen iftar yemeğine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, damadı Selçuk Bayraktar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda iş adamı katıldı.
“ASIL TEHDİT MAĞDURA, MAZLUMA, EL UZATACAK TAKATİMİZİN KALMAMASIDIR”
İftar yemeğinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet olarak STK’lar olarak mağdur ve mazlum duruma düşmüş tüm kardeşlerimizin yanındayız. İster evi bölücü terör örgütü tarafından yıkılmış kişi ister Suriyeli ister Filistinli olsun fark etmez. Hepsine elimizi uzatıyoruz. Birinci çeyrekte büyüme rakamlarında Türkiye Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada. Türkiye için gerçek tehdit ne bölücü terör örgütünün saldırıları ne finans krizinin etkileri ne de şu veya bu gücün düşmanlığıdır. Bizim için asıl tehdit mağdura, mazluma, garibe, kimsesize, haksızlığa uğramış olanlara el uzatacak takatimizin veya idrakimizin kalmamasıdır” dedi.
“İNLERİNE GİRECEĞİZ DEDİK, GİRDİK”
“Gezi olayları vesaireler olduğu zaman birileri 'Biz Türkiye'deki bu durumdan endişeliyiz' diyorlardı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben de onlara dedim ki Fransa'da, Belçika'da, İngiltere'deki bu son gelişmelerden dolayı çok endişeliyim. 'Endişelenerek bakıyorum. Böyle izliyorum' dedim. Rahatsız olmuşlar. Niye rahatsız oluyorsunuz? Demek ki terör kol gezdiği zaman sen de polisine ne diyorsun, gereği neyse yap diyorsun. Türkiye'nin teröristi iyi terörist mi? Ne farkı var? Beklediğimiz nedir? Birliğimizdir, beraberliğimizdir, dayanışmamızdır. Bunu başarmamız lazım. Biz bir olursak, iri olursak, diri olursak, kardeş olursak hep beraber Türkiye olursak bu işi bitiririz. Yoksa az önce sayın başkanın ifade ettiği gibi bunlar liseli çocuklara da dadanırlar başka yerlere de dadanırlar. Niye? Başka çıkış yolları kalmadı. Fakat 'inlerine gireceğiz' dedik, girdik. Bunların da inlerine girdik, paralelin de inlerine girdik. Gireceğiz. Nereden, kimlerden hangi türlü destek alırlarsa alsınlar gireceğiz” diye konuştu.
Dünyanın bir çok ülkesindeki vakıf kurumları Osmanlı modeli esas alınarak geliştirildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer ülkelere bizim kurumları alıp üzerine yerel ve küresel ağlar inşa ederken büyütürken biz kendi tarihimizle medeniyetimizle kavgalı bir dönem geçirdik. Milletimizin inancı ile kültürü ile kavgalı bir rejim arayışı yoktur. Dönemin tek partisinin etrafında kümelenen bir zümre kendi hayallerini koskoca bir millete dayatamaya çalışmışlardır. Milletimizin hayali ile ‘Milli Şef’ hayalleri kesinlikle bir değildir. Artık bu sancılı dönemin tamamen geride kaldığına inanıyorum. Bugün devletiyle milleti aynı hedefler altında buluşmuş bir Türkiye var” dedi.
"ARTIK GÜVENLİK GÜÇLERİMİZDE ŞU AYRI, BU AYRI YOK"
Dün akşam Ankara'da çevik kuvvet polisleri ile iftar yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ondan önce Mardin'de aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleriyle bir iftar yaptım. Şunu gördüm; Artık güvenlik güçlerimizde şu ayrı, bu ayrı yok. Askerimiz, polisimiz, köy korucumuz hepsi aynen bakıyorsunuz etle kemik gibi. Birbiriyle kaynaşmış durumdalar. Allah nazardan saklasın" ifadelerini kullandı.
“BİZİM ULAŞTIĞIMIZ YERİ SEN HAYAL BİLE EDEMEZSİN”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu isim vermeden muhtarla yaptığı toplantıları eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhtarlarla yaptığım toplantıyı kıskanıp muhtarlarla toplantı yapmaya başlayan birileri var. Bizim ulaştığımız yere sen gelemezsin dur. Sen hayal bile edemezsin. Şuana kadar ben 11 bin muhtarımızla bir araya geldim. Sadece kuru bir hitap değil. Oturup bütün dertlerine varacak kadar alıyorum. Sonra kurduğum ekiple takibini yapıyorum. Her muhtar bulunduğu mahallede köyde, Cumhurbaşkanın eli kulağı gözüdür. Sen ne yapacaksın. Sadece Cumhurbaşkanı böyle bir şey yapıyorsun. Biz ilklerin hareketiyiz” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PAÇAVRALARINI ÖNÜNDE POZ VERENLERİN, ‘BİZ TERÖRLE MÜCADELE EDİYORUZ’ DEME HAKLARI YOKTUR”
“Kendini bu ülkenin bir parçası olarak görmeyen, böyle olduğu için sürekli ülkesine ve milletine husumet besleyen marazi bir kesimin varlığını biliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
“Avrupa Parlamento binasının koridorlarına terör örgütünün paçavralarını asanların ve onların önünde poz verenlerin, Bu ülkede ‘biz terörle mücadele ediyoruz’ deme hakları yoktur. Bu beslemelerinizle bir yere varamazsınız. Yanlış oyundasınız. Yanlış işler yapıyorsunuz.”