Şanlıurfa’da sağ akciğerinde 15 santimlik kist bulunduğu için nefes almakta zorlanan 5 yaşındaki Sonya Eskimiş, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen başarılı bir ameliyatla sağlığına kavuşarak rahat nefes almaya başladı.
Ameliyatla ilgili bir açıklama yapan Op .Dr. Emin Balcıoğlu, “3 Ekim tarihinde çocuk cerrahi polikliniğimize nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük şikayeti ile müracaat eden 5 yaşındaki Sonya Eskimiş isimli çocuk hastanın ilk muayenesinin ardından görüntüleme tetkikleri istendi. Bu tetkiklerin neticesinde ise sağ akciğeri tamamen kaplayan 15 santim çapında devasa bir kist saptandı. Hasta yakınlarına 5 yaşındaki bir çocukta 15 santim çapında bir kist hidatiğin olmasının çok fazla görülen bir durum olmadığı, bir an önce ameliyat edilmesi gerektiği anlatıldı. Hasta yakınlarının onayı alındıktan sonra 5 yaşındaki acil olarak ameliyata hazırlandı. Küçük çocuk yaklaşık 1 buçuk saat süren ameliyatın ardından akciğerindeki kistten kurtularak sağlığına kavuşturuldu” dedi.
Kist hidatik hastalığının nedeni
Kist hidatik hastalığının en büyük etkeni cestod grubuna ait bir yassı solucan olan E.granulosus’dur. E.granulosus çok geniş bir coğrafi dağılım gösterir. Hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde daha fazla yaygınlaşmıştır. En sık karaciğer ve akciğerleri hedef alır. Akciğer kist hidatiği genç yaş grubunda daha sık olarak görülür.
Hastalığın belirtileri ve erken teşhis
Pediyatrik yaş grubunda hidatik kistler immün cevabın tam gelişmemiş olması, akciğer parankiminin elastikiyetinin ve solunum kapasitesinin erişkinlere göre daha fazla olması nedeniyle bulgu vermeksizin dev boyutlara ulaşabilirler. Kist oluşumunun başlangıç dönemi genellikle asemptomatiktir ve genellikle 5 santim çapa ulaşıncaya kadar herhangi bir belirti vermezler.
Bu tip kistler daha çok bronşiyal veya plevral irritasyona bağlı olarak nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürüğe neden olurlar. 5 santim çapa ulaşıncaya kadar herhangi bir belirti göstermediğinden kist hidatik hastalığında erken teşhis çok nadir olarak tespit edilebilir. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük komplikasyonların gelişmesi, kist hidatiğin komşu organlara baskı uygulaması, rutin muayeneler sırasında, cerrahi bir girişim esnasında veya otopside saptanabilir.