Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, HDP'li vekillerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklamada bulunarak, "Belediyeleri özyönetim adı altında kurtarılmış alan olarak görüp destekleyenler, elbette kuzu kuzu yargının karşısına çıkacak. Çıktılar. Çıkacak ki bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın. Meclis'te her düşünce hür bir şekilde ifade ediliyor. Konuşmalar eyleme dönmezse kimsenin kimseye bir şey söyleme hakkı yok. Türkiye'de siyasi katılım yolları sonuna kadar açık, Türkiye bir hukuk devleti. Seçilmiş biri tutuklanır diyor, e tamam tutuklanması biz de arzu etmeyiz ama bırakalım mahkemeler kendi işini yapsın biz de kendi işimizi yapalım. Seçilmiş olmak kimseye suç işleme yahut da terörle iç içe girme hakkı vermez. Hiçbir vekil milletten aldığı irade ve yetkiyi milletin aleyhine, terör örgütlerinin lehine kullanamaz. Milletin vekili siyaseti kalkan olarak kullanıp terörle iç içe olamaz. Devletin ve milletin parasını teröre peşkeş çekemez. Milli iradeyi tanımasını millet hiç tanımaz. Şimdi bu vekiller kalkmış diyor ki, yasama faaliyetini durduruyoruz diyor, millet size yasama faaliyetini değil, terör faaliyetini durdurun dedi. Türkiye bir hukuk devleti, bu ülkede vatana, millete ihanet asla karşılıksız kalmaz. Kimse millete karşı haddini aşmasın. Millete rağmen terör siyaseti yapamazsınız" ifadelerini kullandı.
“Yaptıkları açıklama tam bir siyasi basiretsizlik örneği”
"Bir de anamuhahafete partisi CHP var, toplanmış alelacele açıklama yapıyor" diyen Başbakan Yıldırım, "Ne oldu kardeşim? Türkiye terörle mücadelede ediyor. Yani bu terör olayları oldukça, patlamalar oldukça neden toplanmıyorsunuz? Ne oldu da birden bire hafta sonu programlarınızı iptal ediyor, toplanıyorsunuz. Yaptıkları açıklama tam bir siyasi basiretsizlik örneği. Ne diyor? Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyona son verilmeli, milletvekillerinin tutuklanması anayasaya aykırıdır ve otoriter rejim terk edilmelidir. Terör örgütlerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın, AK Parti yöneticiliklerinin bu örgütlere yardım ve yataklık ettiğini söyleyecek kadar basiretsiz bir tutum içinde. Nedir bu? Kepazelik. Üniversite öğrencilerinin her dersten sonra kapı önünde okudukları boykot bildirgeleri gibi, siz siyasi partisiniz kardeşim, anamuhalefet partisisiniz. İktidar alternatifisiniz, bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, "CHP bu bildirisini, her satırıyla sanki terör örgütünün ayağını kaldırdığı yere ayağını basıyor. Doğrusu CHP’nin terör örgütlerini her fırsatta mağdur gösterme çabasını anlayabilmiş değiliz. CHP’nin kullandığı dil, Türkiye’yi küresel dilde zayıf düşürmek için kullanılan dille aynı. CHP Türkiye’ye, millete muhalefet ediyor" dedi.
'Seçimle gelen seçimle gider' açıklamalarını değerlendiren Yıldırım, "Seçimle gelen seçimle gider' lafı terör örgütlerinin Türkiye'ye meydan okuduğu bir zeminde siyaseten anlamsız. Seçimle gelen seçimle gider, siyaset meşrudur. Gayrimeşru terör örgütleriyle cinayet odaklarıyla dünyanın hiçbir yerinde bir siyasi partinin organı ilişkisi kabul edilemez. Seçimle gelen, seçmenin iradesine sadık kalacak. Seçimle gelen terörü reddedemez, şiddete çağrı yapamaz, seçimle gelen terör örgütleriyle içli dışlı olamaz, demokrasiye hukuk devletine kurşun sıkamaz. Ortada ciddi iddialar var, bunlar araştırılacak, soruşturulacak, sonucu mahkemeler verecek. İddianameler ortaya çıktığında herşey açığı çıkacak. O zamana kadar anamuhalefet partisinin, hepimizin görevi yargıya saygı göstermek, yargı kararını beklemektir. HDP'lilerin bir kısmının PKK ile Kandil'le ilişkilerini açık açık söyledikleri, beyan ettikleri ortadadır. Bazı belediyelerin terör örgütüne açıktan destek verdikleri de bir sır değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, bunların suç olmadığını mı düşünüyorsunuz? Siz, şehit ailelerine bunu nasıl izah edeceksiniz? Milletimiz artık kimin ne olduğunu biliyor, bu ülkenin insanları terörün her türlüsünü lanetliyor, ne yazık ki bir tek CHP henüz bu şuuru gösteremiyor. Bilsinler ki CHP'ye oy veren vatandaşlarımız da partilerinin terör örgütüyle olan bu müzahirliğinden fevkalade rahatsızdır. Sayın Kılıçdaroğlu, Anamuhalefet Partisi lideri olmanın gerektirdiği sorumluluğu nezaketi saygıyı lütfen muhafaza edin" diye konuştu.
Demokrasi ve insan hakları konusunda dünyaya ders vermeye çalışan Avrupa'nın konu terör örgütü olunca sus pus olduğunu anlatan Yıldırım, "Avrupa terör örgütlerinden bazısına göz kırparak tam bir çifte standart ile can ve mal emniyetini de gözardı ediyorlar" dedi.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Meclis kararıyla dokunulmazlıkları kaldırılan vekillerle ilgili yaygarayı koparıyorsunuz ama Diyarbakır Bağlar’daki terör saldırısına sus pus oluyorsunuz. Bu canilik sizler için bir şey ifade etmiyor mu ey Avrupalılar? Bu terör saldırısı hakkında sizlerden bir kınama bile duymadık. Birileri AB ile Türkiye'nin arasını açmak için sürekli operasyon yapıyor. Biz, Türkiye olarak AB ile ilişkilerimizi olumlu geliştirmekten yanayız. Avrupa Türkiye'nin dostluğunu, samimiyetini görmelidir. Hükümetimiz aleyhinde propagandalar hiç kimseye birşey kazandırmaz. Eleştiriye açığız. Biz bizi hukuka saygılı olmaya çağıranlardan hukuka saygılı olmalarını bekleriz."
Bu hafta içinde Avrupa Parlamentosu'nun bir ilerleme raporu yayımlayacağını anlatan Yıldırım, "Avrupalı dostlarımızdan bir kez daha isteğimiz şudur, önyargılardan arınmış, Türkiye'nin siyasetine, toplumsal gerçeğine uygun bir rapor görmek istiyoruz. Umarız ki bu rapor şuana kadar yapılan talihsiz açıklamaları ihtiva eden bir rapor olmaz" şeklinde konuştu.
Standart And Poor's'un Türkiye'nin kredi notu konusunda aldığı kararı hatırlatan Yıldırım, "Notu tekrar olumlu yönde düzeltti. Bu, bir yanlışlıktan dönülme adına olumlu bir adım ama yeterli değil. Neyse ki şimdi biraz düzelmiş gözüküyor" ifadelerini kullandı.
Doğu ve Güneydoğu'da teröre buluşan belediyeler için alınan karara işaret eden Yıldırım, bu belediyelere atanan kişilerin vatandaşların ihtiyaçlarıyla meşgul olduğunu ifade etti. Yıldırım, bugün Ankara'da bu belediye başkanlarını kabul edeceğini kaydetti.
Mini anayasa çalışmaları
Anayasa değişikliği konusunda da bir adımın daha atıldığını belirten Yıldırım, "Bu hafta siyasi partilerle görüşmelerimizi tamamlayıp son şeklini vereceğiz. Bütün partilerimizin katılımıyla inşallah bu tartışmayı milletin gündeminden çıkarırız, çünkü millet artık bu tartışmalardan bıktı usandı. Millet hizmet bekliyor, yaşamının kolaylaştırılmasını bekliyor. Millet geleceğine ne gibi yatırım yapılacak, gençlerimize nasıl bir gelecek hazırlanacak bunu bekliyor. Bunun yolu da anayasa değişikliğini yapmaktan geçer. Anayasa ve hükümet sistemi ile yapacağımız değişimler inşallah koalisyon dönemlerini tarihe gömmüş olacak. Her zaman tek başına güçlü siyasi irade olacak. İnşallah, bu sözümüzü de yerine getireceğiz milletimizin onayına sunacağız" açıklamasında bulundu.
Grup toplantısında, dikkat çeken isim ise Vladimir Putin'in Özel Temsilcisi Aleksandr Dugin oldu.
“Tam bir siyasi basiretsizlik, kepazelik” - Web TV
Kaynak: İHA