Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lefkoşa’daki temasları kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından cuma namazını kılmak üzere Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne geçti. Cuma namazını kıldıktan basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Çavuşoğlu, "Müzakere sürecini, gelişme süreci, bundan sonra neler yapabiliriz Cumhurbaşkanı ve Meclis’te grubu bulunan tüm iktidar muhalefet partilerle, Başbakanla, yardımcılarıyla, Dışişleri Bakanıyla görüşme fırsatı bulduk. Buraya gelmişken Hala Sultan ve Hala Sultan’ın torunlarını ziyaret etmek istedik. Bu okulun ilk başlarında açılırken de gelme fırsatım olmuştu. Geçtiğimiz yıllarda da ara ara sayın Cumhurbaşkanımızla ve Başbakanımızla uğramıştık. Her gelişimizde okulun daha da büyüdüğünü ve ilginin arttığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Şimdi ihtiyacı karşılamıyor. Daha fazla okul açılmasını istiyorlar. Okul 5 başvuranın 1 tanesini alabiliyor" dedi.
Bu talebin karşılanması gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Bu okulu kapatmak için girişimde bulunanlar da oldu. Herkes istediği okula çocuğunu gönderebilir. Eğitim ve fırsat eşitliğini sunmak lazım. Devletin görevi budur. Laiklik anlayışının da gereği budur. Dolayısıyla çocuğunu göndermek istemiyorsan sen gönderme, ama göndermek isteyenlere de engel olma. Onlar da çocuklarını özgürce göndersinler. Gerçekten bugün burada hem müdürümüzle hem yönetimimizle, vakfımızla, aile birliği ile, öğrencilerle birlikte olmaktan, cuma namazını da burada eda etmekten büyük bir mutluluk duydum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Külliyenin yapımında desteği ve emeği bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Çavuşoğlu, "Bundan sonra de desteğimiz devam edecektir. Bu vesile ile Cumhurbaşkanımızın selam ve dileklerini iletmiş olduk" ifadelerini kullandı.
"Adil ve kalıcı barış dedik"
Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesi ile ilgili olarak, "Biz hep adil ve kalıcı bir barış dedik, çözüm dedik. Çerçevesi de belli 11 Şubat 2014 yılında ortak belge, iki taraf da kabul etti. Bunun dışına çıkmamak lazım. Hedef ve sonuç olmak lazım. Bu yılın sonuna doğru hep bu sürecin tamamlanması öngörülmüştü. Türk tarafı hep bu yönde adımlar atmıştı. Yapıcı oldu. Mont Pelerin görüşmelerine iki defa ara verildi, iki tur yapıldı. BM kayıtlarında da vurulduğu gibi iyi ki Rum tarafının isteği üzerine gerçekleşti. Ara vermek istediler. Buna da saygı duyuyoruz ama süreçten de kopmamak lazım. 11 Şubat 2014 belgesinin dışına da çıkmamak lazım. Bir an önce de 5’li konferansa gitmek lazım. O güne kadar açıkta kalan konularda açıkta kalan konularda mesafe kat etmek için görüşmeler olabilir, yakınlaşmalar olabilir. Ama hedeften koptuğunuz zaman bu müzakere sonuca varmaz yani limana ulaşmaz. Biz Türkiye olarak her zaman yapıcı tutum sergiledik. Herkesten bir adım önde olduk. Şimdi de aynı anlayış içindeyiz. Ama sürüncemede de bırakılmaması gerekiyor. Eğer müzakerelerden bir sonuç çıkmazsa o zaman B Planı’nı görüşürüz. Müzakere süreci devam ederken ya da umudu varken B plan, C plan diye konuşmamıza gerek yok. BM de söylüyor. Bu çerçevede yapılan son müzakeredir. Bu fırsatı da kaçırmayalım diyoruz ama fırsatı kaçırmak isteyenler varsa ona da diyeceğimiz bir şey yok. O zaman herkes kendi başının çaresine bakar" açıklamasını yaptı.
Kaynak: İHA