Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kurulacak olan fabrikalardan kamuya alımların gerçekleştirileceğini söylemiştiniz. Bunlar gerçekleşecek mi?" sorusuna ilişkin Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
"Doğu ve Güneydoğu meselesi bugün açıklamamızda yok. Onun çalışmasını yaptık, değerlendirdik ama biraz daha üzerinde çalışılması gerektiğine karar verdik. Onun hemen bayramdan sonraki birinci veya ikinci Bakanlar Kurulunda açıklayacağız. Açıkladığımız anda da zaten işler başlamış olacaktır. Orada yeni bir sürece geçeceğiz ve çok hızlandıracağız. Oranın sosyal ve fiziki alt yapı boyutu var. Cazibe merkezleri bunun içinde var, devlet-özel sektör iş birliği bunun içinde var. Bu sadece doğu ve güneydoğu değil, onların batıdaki etkilerini de dikkate alacak büyük bir projedir."
"Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez"
Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkı ile ilgili bir soruya ise Yıldırım şu cevabı verdi:
"Türkiye açık kapı politikası ile 3 milyona yakın komşusunu aldı. Bu politikamızda bir değişiklik yok. Suriyeli göçmenlerin vatandaşlığa girişi ile ilgili İçişleri Bakanlığı bir çalışma yaptı. Onları şimdi kayıt altına aldık, çocukları okula gönderiyoruz, sınırlı da olsa çalışma imkanları getirdik. Adım adım onların Türkiye'yi artık vatanları olarak görmelerini sağlayacak ve hissedecekleri ortama hazırladık. Ama sonunda kararı kendileri verecek. İşler Suriye'de düzelir ve ben gidiyorum derse gidecektir. Ama ben Türkiye vatandaşı olmak istiyorum derse bizim kısıtlayıcı şartlarımız bellidir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan onu çok güzel açıkladı. Eğer bir teröre bulaşmışsa vatandaşlık veremeyiz. Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez. Bunun dışında Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak, katma değer getirecek olanlara vatandaşlık verilir. Bununda belli bir silsilesi var."
"Suriye iyileşme mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir"
"Koalisyon ortaklarından Türkiye'nin beklentileri nelerdir? Rusya, İsrail, Mısır ile atılan adımların Suriye yönetimi ile atılması da söz konusu olabilir mi?" sorusuna Başbakan Yıldırım, "Suriye'den en fazla canı yanan ülke Türkiye. Eğer bu işte bir takım rekabet düşüncesini terk etmezlerse, karar verici büyük ülkeleri kastediyorum, burada kan akmaya devam edecek, mağduriyetler artmaya devam edecek, bu bir bölgesel sorun olmaktan çıkacak ve küresel bir tehdide dönüşecek. Bugün dünyada yayılan DAEŞ terörünün kaynağında bu vardır. Buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri olmak üzere stratejik ortaklarımızın, bireysel hesapları kenara bırakması artık Suriye'de bu zulmün, akan kanın durdurulması lazım. Türkiye olarak, bölge ülkesi ve sınırdaş ülke olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Bunun artık zamanı geldi ve geçiyor. Suriye ile görüşmeler falan kısa vadede olmaz. Önce oradaki zulüm sona ersin, diktatör rejim sona ersin. Kendi insanlarını gözünü kırpmadan öldüren, yarım milyondan fazla insanı öldüren bir rejim ile neyi anlaşacaksınız. Bu konuda herkes hemfikirdir. Burada işler düzene binerse tabi ki biz komşuyuz. 911 kilometre hududumuz var. İyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir Suriye" cevabını verdi.
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin vatandaşa yansıması için alınacak önlemler ile ilgili ise Yıldırım, "Merkez Bankası faiz indiriyor ama faizlerin piyasa kredilerin yansıması eş samanlı olmuyor. Yatırım ortamı kolaylaşıyor, bir sürü tedbirler alıyoruz. Bu tedbirler hayata geçtikten sonra bu da kendiliğinden olacaktır. Zorlama ile olmaz. Buna ait araçlarımız var. Yeri geldiğinde bu araçlar da devreye girecek ve kamuoyu ile bunları paylaşacağız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı ekonomik pakette yer alan ticari aracını yenilemek isteyenden ÖTV alınmayacağı ile ilgili detayları paylaşan Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, "Ticari taksiler dahil olmak üzere getirilen imkana, yılbaşına kadar satın almaları halinde bu imkandan yararlanmalarını planlıyoruz. Araç sahipleri kendi araçlarını elden çıkaracak ve yeni araç alacaklar. Bu şekilde ÖTV ödemeyecekler. Bütçeye gelecek yük, ne kadar araç satın alınacağına bağlı olduğu için şuan da açık bir öngörü yok. Özellikle taksici esnafımızın araçlarını yenilemek için önemli bir imkandır. Bu bir noktada ekonomik olarak olumlu dönüşte getirecektir" dedi.
Kaynak: İHA