Menderes ilçesinde oturan evli ve 2 çocuk annesi Neşe Kocairi (30) , yaklaşık 5 yıldır İTOB’da (İzmir Ticaret Organize Sanayi Bölgesi) bulunan bir alüminyum fabrikasında, paketleme ve presleme bölümünde çalışıyordu. Neşe Kocairi, geçtiğimiz 22 Mart günü, iş yerinin ikinci katındaki batar katta bulunan koliyi almak için çıktı. Merdiven ile raftaki koliyi almak için çıkan Kocairi, iddiaya göre batar katın zemin katı alçı pan olduğu için çökmesiyle merdiven boşluğuna düştü. Yaklaşık 8 metrelik bir yükseklikten düşen Kocairi, ağır yaralanırken ambulans ile Yeşilyurt Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalede, Neşe Kocairi’nin beyin kanaması geçirdiği belirlendi.
Çok sayıda ameliyat olan Neşe Kocairi, yaklaşık 5 ay yoğun bakımda kalarak ölümün kıyısından dönerken geçirdiği 3 çeşit beyin kanaması nedeni ile hafızasını kaybetti. Konuşma yetisini de kaybeden Neşe Kocairi, yürüyemez ve ellerini kullanamaz hale geldi. Hastaneden çıktıktan sonra eve getirilen Neşe Kocairi’ye hastanede olduğu gibi eşi Durmuş Ali Kocairi bakmaya başladı. Eşine bakan ve bütün ihtiyaçlarını gideren Durmuş Ali Kocairi, "Eşim 5 ay yoğun bakımda kaldı. Oradan çıkardık eve getirdik. Evde bir ay kaldıktan sonra nöbet geçirdi. Tekrar hastaneye kaldırdık. Yaklaşık 1 ay tekrar hastanede kaldı. Eve getirdikten sonra yaklaşık 50 günde fizik tedavi için hastaneye gittik. Bu kazadan sonra hayatımız çok değişti. Eşim şu anda yürüyemiyor, konuşmasında bozukluk var, yatağa bağımlı. Hafızasını kaybetti. Bazen beni tanıyor bazen tanımıyor. Çocuklarının isimlerini unutuyor, bana soruyor bu hangisiydi, ismi neydi diye" dedi.
Kazadan sonra çalışamaz hale geldiler
Kazadan önce eşi ile birlikte çalıştıklarını belirten Durmuş Ali Kocairi, "Evimizi geçindirip borçlarımızı ödüyorduk. Kazadan sonra bende kendi işimden ayrılmak zorunda kaldım. Eşim yatağa bağımlı olduğu için ben bakıyorum. Ben bakmak zorundayım, başka bakacak kimse yok. Bir gelirimiz yok. Bugüne kadar benim aldığım işsizlik maaşı ile idare ettik. Ancak işsizlik maaşı da bu ay bitiyor. Zaten o da yetmiyordu. Komşularımız yardım ediyordu. Bundan sonra ne yaparız. Arkadaşlarımızın verdiği de nereye kadar sürer bilmiyorum. Ben evimi geçindirmek zorundayım. Eşime ben bakıyorum şu anda. Bakıcı istiyorum eşim için. Ben de çalışıp, evime ekmek getireyim. Bu konuda devletimiz yardım ederse çok sevinirim" diye konuştu.
Tedavisi GATA’daymış
Eşinin sağlığına kavuşmasını isteyen Durmuş Ali Kocairi, "En son gittiğimiz doktor eşimin devamlı fizik tedavi görmesi gerektiğini ve GATA’ya (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) gitmesi gerektiği, orada tedavisinin yapılabileceğini söyledi. Bizim maddi gücümüz yetmiyor GATA’ya götürmeye. Sağlık Bakanlığından eşimin tedavisi için yardımda bulunurlarsa çok sevinirim. Bir an önce eşimin tedavisinin yapılmasını istiyorum.
Kazadan sonra çocukların etkilendiğini belirten Durmuş Ali Kocairi, "Çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Kazadan sonra 5 ay hastanede kaldım eşimin yanında. Eve getirince de yanında hiç ayrılamıyorum. Bu süreçte çocuklarımla ilgilenemedim. Hasta olduklarında ben hastaneye götüremedim. Arkadaşlarım götürdü. Çocuklarım da bu süreçte rezil oldular. ‘Annemizin durumu ne olacak’ diye bana her gün sorup ağlıyorlardı çocuklarım. 5 ay hastanede kaldığımız sürece çocuklar evde yalnız kaldı. Başlarında olamadık. Dersleri ile sorunları ile ilgilenemedik" şeklinde konuştu.
Avukat aileyi icraya vermiş
Kazadan sonra bir avukat tuttuklarını belirten Kocairi, "Avukat 6 ay bekletti bizi bilgi de vermedi dava ile ilgili. Avukat görevini yerine getirmeyip davayı takip etmeyince biz bırakmak istedik. Daha sonra avukat bizden danışmanlık ücreti adı altında 2 bin 500 lira para istedi. Bizim de durumumuz iyi olmadığı için şimdi veremeyeceğiz daha sonra verelim dedik ve başka bir avukat bulduk. İlk tuttuğumuz avukat bizi icraya verdi. Bizden bilgilendirme, danışmanlık parası istedi avukat, vermeyince de icraya vermiş. Ama avukat bize ne bilgi verdi ne de danışmanlık yaptı" dedi.
Adı gibi neşeliydi
Eşinin kazadan önce çok neşeli bir insan olduğunu söyleyen Durmuş ali Kocairi, "Elinden her iş gelirdi. Bacaya çıkıp tamir ettiği bile vardır. Çok iyi bir insandı. Geçmişimizi şimdi hatırlamıyor. Ben anılarımızı anlatıyorum bana sadece bakıyor. Daha önce şen şakrak, konuşkan biriydi şimdi çok az konuşuyor. Bana konuştuğu zaman ‘Aşkım, kocam’ diyor. Bazen karıştırıyor ‘Abim, eniştem’ diyor" ifadelerini kullandı. 


İş kazası ile hayatı değişti - Tıkla İzle


Kaynak: İHA