Yargıtay kararının kişiye özel bir karar olduğunu belirten katılan avukatları mahkemenin ilk kararda direnmesini talep etti.

“Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçundan aldığı 10 ay hapis cezasının Yargıtayca bozulan Ünlü Piyanist Fazıl Say’ın yeniden yargılanmasına başlandı. İstanbul 71. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Fazıl Say katılmazken Say’ı avukatı Meltem Akyol temsil etti. Duruşmada davaya katılan Ali Emre Bukağılı ile hazır bulundu. Yargıtay’ın bozma ilamını okuyan hakim daha sonra taraflara Yargıtay’ın kararına ilişkin görüşlerini sordu. Söz alan katılan Ali Emre Bukağılı Yargıtay’ın bozma ilamını kabul etmediğini belirtti.

“BOZMA KARARINA DİRENİLSİN”

Sanık Fazıl Say’ın dava konusu paylaşımları sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığını hatırlatan Bukağılı, “Sanığın Twitter'da 100 bine yakın takipçisi bulunmakta. Bir sürü kişi bu paylaşımlar nedeniyle şikayetçi olmuştur. Suçun unsurları oluşmuştur, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde paylaşımlarda bulunmuştur. Bozma ilamına direnilmesini talep ediyoruz” dedi.

“SAY’IN SARF ETTİĞİ SÖZLERE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDADIR DENİLEMEZ”

Söz alan Bukağılı’nın avukatı Gülcan Karakaş, Yargıtay’ın kararının özgürlükçü kararlara aykırı bir karar olduğunu belirtti. Yargıtayca verilen kararın siyasal ve sosyal münazaralar altında etkilenerek verildiğini kaydeden avukat Karakaş “Fazıl Say’ın sarf ettiği sözlere ifade özgürlüğü kapsamındadır denilemez. Bu nedenle Yargıtay’ın bozman ilamına katılmıyoruz. Mahkemenin ilk kararda direnmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“YARGITAY SOSYAL BASKILARA BOYUN EĞMİŞTİR”

Ali Emre Bukağılı'nın diğer avukatı Ayfer Bayer ise “Yargıtay kararının sosyal baskılar sonucu eşitçilik anlayışından uzak, kişiye özel bir karar olduğunu düşünüyorum. Yargıtay kararı kendi içerisinde çelişkilidir. Yargıtay sosyal baskılara boyun eğmiştir. Bir kişinin ünlü olması ona kanunları ihlal etme hakkı vermeyecektir. Hukuk sosyal baskıların etkisi altında kalmamalıdır, hakkın yanında yer almalıdır. Ateist odlunu vurgulayıp mağdur psikolojisi ile inanan kesimlere hakaret etmek kimsenin haddine değildir Konuyla ilgili olarak bir öğretim görevlisinden bilimsel mütalaa talebinde bulunduk. Bunun için mahkemeden süre talep ediyorum" dedi.

“BOZMA KARARINA UYULMASINI TALEP EDİYORUZ”

Daha sonra söz alan Fazıl Say'ın avukatı Meltem Akyol, "Davaya katılma başvurusu için doğrudan zarar görme koşulu aranmaktadır. Suç kamu barışı aleyhine işlenen suçtur. Gerçek bireylere yönelen suç değildir. Bireylerde suçun mağduru değildir. Bu nedenle katılma taleplerinin reddine ve bozma kararına uyulmasını talep ediyoruz. İletilerin tamamının müvekkilime ait olmadığı, kamusal barışı bozmaya elverişlilik taşımadığı açıktır. Müvekkilimin hakaret kastı bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.

Taraflara süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Fazıl Say, Twitter hesabından 2012 yılında Ömer Hayyam’a ait olduğu belirtilen rubailerden bazı bölümler paylaşmıştı. Başka hesaplardan yapılan bazı paylaşımları da retweet eden Say hakkında üç vatandaşın şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçundan 1,5 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.

Yargılama sonrasında Mahkeme, Say’a “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” suçundan 10 ay hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti.

Say, avukatı aracılığıyla mahkemenin “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararına itiraz etti. Üst mahkeme, Say’ın yaptığı itirazı kabul etmesiyle davaya Yargıtay yolu açılmıştı.

Temyiz başvurusunu değerlendiren Yargıtay 8. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği 10 aylık hapis cezasını oy çokluğuyla bozdu. Fazıl Say’ın paylaşımlarının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yargıtay Say’ın beraatine karar verilmesi gerektiğini hükmetmişti. 


Kaynak: İHA