Seçim Kanunu'nun eski 103. madde ile yeni 98. maddesinde aynı nitelikte düzenleme bulunuyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bu düzenlemelere rağmen zarflarda sandık kurulu mührü bulunmamasını iptal nedeni olarak görmedi.
Seçim Kanunu'nun eski 103. maddesinde “Sandık kurulunca verilen tek biçim ve renkteki çift mühürlü bir zarftan başka zarfa konulmuş bulunan oy pusulaları” hükmü nedeniyle çift mühür bulunmayan zarfa konulmuş oy pusulalarının geçersiz sayılacağına ilişkin düzenleme yer alıyordu. 298 sayılı Kanun'un 77. maddesinde çift mühürden anlaşılması gerekenin ilçe seçim kurulu mührü ve sandık kurulu mührü olduğu açıkça yer alıyordu.
2010 yılında yapılan değişiklikte ise 98. maddede düzenleme yapılarak, “üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan” zarfların geçersiz olacağı hüküm altına alındı. 2010 yılına kadar üzerinde çift mühür ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mühürleri bulunmayan zarfın içerisine konulan oy pusulaları geçersiz sayılırken, 2010 yılından itibaren üzerinde çift mühür bulunmayan zarflar geçersiz sayılır düzenlemesi yapıldı.
Hukukçular, 2010 yılından sonra 98. maddede yapılan yeni düzenlemenin yeni bir hukuki durum oluşturmadığına, yapılan düzenlemenin aynı düzenleme olduğuna dikkat çekti. Yüksek Seçim Kurulunun 2010 yılı öncesi ve sonrasında verdiği kararlarda esas aldığı kanun hükümlerinin aynı nitelikte olduğuna dikkat çekildi.
YSK mühürsüz zarfları iptal etmedi
YSK, 2010 yılından önce ve 2010 yılından sonra verdiği kararlarında sandık kurulunun mührü bulunmayan oy zarflarının dışarıdan getirildiği ispatlanmadıkça iptal edilmeyeceğine yönelik kararlar verdi. YSK, 31 Ağustos 1990 tarihinde oy zarflarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesi gerektiğine işaret ederek, "Tüm zarflar sandık kurulunun ihmalinden dolayı mühürlendirilmeden kullandırılmış ise bu şekil noksanlığı oy iptaline neden olamaz" hükmüne yer verdi.
Kurul, 2004'teki yerel seçimlerde mühürsüz oy pusulalarına ilişkin bir itirazı değerlendirdi. Verilen kararda, sandık kurulunca mühürlenmeyen oyların kullanılmasının seçmen iradesini engelleyici bir durum olmadığı, burada seçmenin bir kusurunun bulunmadığı ifade edilerek, itiraz kapsamındaki 145 oy geçerli sayıldı.
YSK, 1994 yılında da "Mühürsüz oyların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçersiz olduğu kabul edilemez" kararına hükmetti.


Kaynak: İHA