Başbakan Binali Yıldırım, Moldova ziyareti kapsamında Moldova Başbakanı Pavel Filip ile birlikte iki ülkenin iş çevrelerinin bir araya geldiği Moldova-Türkiye İş Forumuna katıldı. Moldova ile ilişkilerin günden günde ilerlediğini belirten Yıldırım, "Bu yıl diplomatik ilişkilerimizin kuruluşunun 25’inci yıl dönümündeyiz. Bu yıl içerisinde halklarımız arasındaki beşeri ve kültürel münasebetler daha da hız kazanacak ama diplomatik ilişkilerimizin 25’inci yılı demek bizim ilişkilerimiz 25 yıl önce yok demek anlamına gelmiyor. Asırlar öncesine giden bu bölgede ilişkilerimizin olduğunu hepimiz biliyoruz.
Türkiye ve Moldova olarak ortak kültürümüzle aynı coğrafyada aynı kaderi paylaşan ülkeleriz. Moldova da Türkiye gibi Karadeniz çanağında yer alan bir ülke. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği süreci gibi bölgesel platformlarda hep birlikte çalışıyoruz. Birlikte kararlar alıyoruz. Bu nedenle Moldova’yı komşu bir ülke olarak görüyor, bu anlamda ilişkilerimizi çok daha ileri seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Sayın Başbakan Pavel Filip ve ekibini son birkaç yıldır Moldova’nın içinden geçtiği siyasi ve ekonomik dönemin ardından başarılı bir reform yönetimi gerçekleştirmiş olmaları ve ülkedeki istikrar ve yatırım ortamını iyileştirme yönünde aldıkları cesur kararlardan dolayı tebrik ediyorum. Moldova ile ilişkilerimiz günden güne gelişiyor.
Ekonomik ilişkilerimizi geliştirme istikametinde her iki tarafta da tam bir irade mevcuttur. Moldova’yla ekonomik anlamda işbirliği sürecimiz Moldova’nın bağımsızlığını kazanmasının hemen arkasından başlamıştır. Türk yatırımcılarımız zor günlerde insiyatif almışlar, risk almışlar ve burada işe başlamışlardır. İlk olarak ekonomik ilişkilerimizin sağlam ve yasal zemine oturması için ciddi işler yapıldı" dedi.
"İŞ HAYATINI İLGİLENDİREN, İLETİŞİM ALANINDA,TEKNOLOJİK KONULAR VE İLİŞKİLERİMİZİ STRATEJİK SEVİYEYE ÇIKARAN ANLAŞMALAR YAPTIK"
Türkiye ile Moldova aasında çok daha yakın ticari ortakların olması gerektiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, "Birçok anlaşma 90’lı yıllarda gerçekleştirildi. Bugün bu anlaşmaları güncelliyoruz. Dün bazı anlaşmalar yaptık. İş hayatını ilgilendiren, iletişim alnında, teknolojik konular ve ilişkilerimizi stratejik seviyeye çıkaran anlaşmalar yaptık.
Moldova ortaklarımız arasında yedinci sıraya yükselmiş bir durumda. Ama bu yeterli mi? Şüphesiz yeterli değil. Bizim çok daha yakın ticari ortaklar olması icap eder. Türkiye neden Moldova’yla birinci, ikinci, üçüncü ticaret ortağı haline gelmesin. Bunun için her türlü imkan her türlü potansiyel var. İlk üçü mutlaka zorlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bunu da sizler sağlayacaksınız. Değerli ticaret alemi biz ticaret yapacak değiliz, biz sizin ticaret yapmanızı, işinizi büyütmenizi, geliştirmenizi ve iki ülkenin kalkınmasına, refahına katkı sağlamak için destek olacağız. Önünüzdeki engelleri kaldıracağız. Zorlukları aşmanıza yardımcı olacağız. Son iki yılda ticaret hacmimizde azalma oldu. Bunun sebeplerini biliyoruz. Gerek bölgesel krizler gerek küresel krizlerden kaynaklı bir durum. Bu geçici halin bu yıldan itibaren ortadan kalkacağını gösteren ticaretler mevcut. Çünkü yılın ilk dört ayında ciddi anlamda ticarette kıpırdanma var. Serbest ticaret anlaşması iki ülke arasındaki ticari faaliyetleri geliştirmek için önemli bir araç olmakla beraber bunun kapsamının hizmetleri hatta bazı tarım ürünlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesinin de artık konuşulması gerektiğini dün görüşmelerimizde ele aldık. İlgili bakanlarımız bu konuyu önümüzdeki süreç içerisinde ele alacaklar.
Taşımacılık ticaret değildir. Taşımacılık, ikili ilişkilerin gelişmesi için bir araçtır. Dolayısıyla bu araçlardan para almakla bir ülkenin ticareti büyümez. Aksine ticaretin büyümesi geciktirilmiş olur. Asıl araçları ortadan kaldırıp, ticareti büyütülmesi lazım, ticaret büyüyünce vergi büyüyecek. Artık bilişim çağındayız. Bazı bürokratik işlemleri, tekrar eden işlemlerden vazgeçmemiz gerekiyor ve ortak havuzdan bilgileri kullanmak suretiyle bir kurumun ihtiyacı olan bilgiyi sayın başbakanın da ifade etiği gibi başka kurumda aynı kaynaktan kullanabilmelidir. Bunlar hem zaman tasarrufudur hem para tasarrufudur hem de iş yapan iş aleminin cesaretini arttıracak önemli tedbirlerdir" ifadelerini kaydetti.


Kaynak: İHA