Sağlık Bakanı Recep Akdağ İstanbul’da düzenlenen ‘İl Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. 2017 yılı içinde 3’üncüsü düzenlenen toplantıda Fatih ve Beyoğlu ilçelerinde bulunan kamu hastanelerinin durumu değerlendirildi.
Bakan Akdağ toplantı öncesi basın mensuplarına açıklama yaptı. İstanbul’da sağlık alanında yapılan çalışmaları anlatan Akdağ, il genelinde yaşanan doktor ve sağlık personeli eksikliğine yönelik önemli bir adım atacaklarını açıkladı. Doktor atamalarında genellikle tercih edilmeyen İstanbul için özel bir atama yapacaklarını belirten Akdağ konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Çalışan, uzman doktorların büyük bir çoğunluğu özel sektörde çalışıyor. Dolayısıyla hala İstanbul’da kamu sağlık hizmetlerini kuvvetlendirmeye ihtiyacımız var. önümüzdeki dönemde bunu yapacağız. Birçok yatırımımız var, hızla ilerleyen hastanelerimiz var. Mükemmel hastaneler yapıyoruz İstanbul’a. Önümüzdeki birkaç sene içinde bunların hepsini tamamlamış olacağız. Böylece kamu sağlık hizmetleri hem hastane tarafında hem de aile hekimliği tarafında Sağlıklı Yaşam Merkezleri ile beraber iyice kuvvetlenmiş olacak. Bunun için de önümüzdeki birkaç ay içinde İstanbul’a özel nakil kuraları yapacağız. İstanbul’un şöyle bir durumu var: Biz nakil kuraları yaptığımızda İstanbul’a atama için yer açsak da genelde İstanbul tercih edilmiyor. Muhtemelen yaşam şartlarının İstanbul’da biraz daha ağır oluşundan dolayı. Mesela Bursa, Aydın, Muğla, İzmir buralara kadro açıldığında gitme arzusu daha fazla oluyor. İstanbul’da kadroları doldurmakta zorluk çekiyoruz. Dolayısıyla sadece İstanbul’a mahsus atamalar yapacağız. Sadece İstanbul’da açık pozisyonları oluşturacağız. Bizde puanlara göre bu nakiller yapılır. Bu puanlarla İstanbul’daki doktor ve diğer sağlık personeli ihtiyacını daha hızlı bir biçimde inşallah kapatacağız.”
Bakan Akdağ ayrıca ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile sağlık hizmetlerinde gelinen durumu da paylaştı. Gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetlerinde insanların mağduriyet yaşadığını ifade eden Akdağ, “Dünyanın bazı ülkelerinde kamu tarafından yani devlet tarafından verilen sağlık hizmetleri geliştirilmediği için vatandaşın büyük mağduriyetler yaşadığını görüyoruz. Bunların başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. Kişi başına 9 bin 500 doların üzerinde sağlık harcaması yapılmasına rağmen bugün 30 milyonun üzerinde Amerikalının sağlık sigortası yok ve onlar perişan durumdalar. Geriye kalan ve sağlık sigortası olan Amerikalıların önemli bir bölümü de özel sigorta çatısı altında ödedikleri katkı paylarından dolayı perişan oluyorlar. Onun için ben her zaman söylüyorum. Allah kimseyi Amerika’da hasta edip hastane kapısına düşürmesin. Bu kadar zengin bir ülke, kişi başına ortalamada 9 bin 500 dolar harcanmasına rağmen, Türkiye’nin kişi başına 500 dolar harcayarak oluşturduğu sosyal korumayı sağlayamıyorlar. Bu Türkiye’de ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile oluşturduğumuz verimli ve etkin aynı zamanda da insanı koruyan sağlık sisteminin bir sonucudur” dedi.
Kaynak: İHA