Damar tıkanıklıklarının en sık sebebi olarak gösterilen damar sertliğinin günlük yaşamda bazı önemli belirtilerle kendini gösterebileceğini belirten uzmanlar, fiziksel aktiviteler sırasında başlayan, istirahatle geçen ağrı ve uyuşmalar, cilt rengi değişikliği, ayak yaraları gibi durumların damar tıkanıklığını işaret edebilirken; daha hafif tıkanıklıklarda hiç bir belirti görülmeyebileceğini söyledi.
AMELİYATSIZ OLARAK TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Girişimsel radyolojideki gelişmeler sayesinde, tıkanan damarların ameliyatsız olarak konforlu bir şekilde tedavi edilmesinin mümkün olabileceğini belirten Memorial Diyarbakır Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Kerem Toprak, periferik arter hastalığı ve bu zemindeki damar tıkanıklıklarına yönelik tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Damar tıkanıklığının en önemli sebebinin damar sertliği olduğunu belirten Dr. Toprak, "Kötü kolesterol, yüksek tansiyon, ileri yaş, sigara, diyabet gibi risk faktörleri de damar duvarına hasar vererek, damarı plak oluşumuna daha yatkın hale getirir. Ateroskleroz olarak bilinen damar sertliği, kolesterol ve yağdan oluşan plakların damar duvarlarında toplanarak onların zamanla tıkanmasına yol açar. Ayrıca damarlar, plaklar yüzünden daha sert hale gelerek kan akım değişikliklerine duyarsızlaşır. Damarlarda oluşan yetersiz kan akımı da dokunun normal ihtiyacı olan oksijeni ve besinleri alamamasına neden olur. Böylelikle sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlar. Sadece kalp, beyin, boyun ve bacaklara giden damarlar tıkanmaz, diğer tüm organları besleyen damarlar da tıkanabilir" dedi.
"TIKALI DAMARLAR CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLABİLİR"
Girişimsel Radyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Kerem Toprak, damar tıkanıklığının kolesterol, yüksek tansiyon, ileri yaş, sigara, diyabet gibi risk faktörleriyle birlikte daha sık görüldüğünü söyledi. Dr. Toprak, "Damarın beslediği organa göre belirtiler ortaya çıkar; kalp damarlarında tıkanıklık olursa kalp krizi, beyin damarlarında olursa inme, bacak damarlarında olursa yürümekle gelen bacak ağrısı, iyileşmeyen ayak yaraları ve ileri aşamalarında kangren gelişebilir. Periferik damar tıkanıklıklarının büyük kısmı hafif tıkanıklık nedeniyle belirti vermez ancak zamanla tıkanmanın şiddeti artması nedeniyle belirtiler ortaya çıkmaya başlayabilir. Yaşam tarzı değişikliği tedavinin önemli bir parçasıdır. Sigaranın bırakılması, düzenli olarak egzersize başlanması hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir, bununla beraber ilaç tedavisine başlanabilir.
DÜŞÜK DOZ ASPİRİN İLE TEDAVİ YAPILABİLİR
Uygun hastalara ise girişimsel tedavi yöntemleri ile balon veya stentleme yapılabilir. Öncelikle anjiyo yönteminde olduğu gibi kasık damarından ince bir kateter aracılığıyla tıkanmış veya daralmış damara ulaşılarak orada balon yöntemi uygulanır ve damarın eski haline dönmesi sağlanır. Balon yönteminin yeterli olmadığı durumlarda, damarlara stent yerleştirilir. Her iki uygulamadan sonra hasta düşük doz aspirin kullanarak tedaviyi sürdürür. Bu işlemler genel anestezi almadan hastaya damardan rahatlatıcı ilaçlar verilerek veya sadece lokal anestezi altında yapılmaktadır. Girişimsel radyoloji uygulamaları sayesinde damar tıkanıklığı gibi hastalıklar 1-2 milimetrelik küçük kesiler ile tedavi edilebilmektedir. Damar tıkanıklıklarının girişimsel yolla tedavisinde işlem süresi hastanın durumuna göre değişmekle birlikte genellikle 1-2 saat sürer ve hasta aynı gün taburcu edilir. Bunun yanı sıra hasta, anesteziden, açık ameliyattan ve ameliyatın neden olabileceği komplikasyonlardan kurtulmuş olur. Genel olarak girişimsel radyolojik işlemler hasta için konforlu bir tedavi imkanı sağlamaktadır" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA