Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek genel başkan adayı olarak gösterildiği AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde partililere seslendi. Kimseye karşı kişisel bir husumeti olmadığını kaydeden Erdoğan, “Bu ülkenin aziz milletimizin hakkının, hukukunun yenilmesine, geleceğinin tehlikeye atılmasına da asla rıza gösteremeyiz. Kendi ülkesine, milletine karşı ihanet işine giren kim olursa olsun gözünün yaşına bakmadan gereğini yerine getirmek milletimize karşı sorumluluğumuzun icabıdır. İsterse babamın oğlu olsun kimin böyle bir yanlışı varsa onun karşısında yer alırım. Kimseye karşı husumetimiz olmadığı gibi kimseye diyet borcumuz da bulunmuyor. Milletimiz için çalışan, ülkemize katkı sağlayan herkese kucağımızı nasıl sonuna kadar açmışsak, milletimize ihanet edenlere karşı da yumruğumuzu o kadar sert tuttuk. Elbette mazlumun, mağdurun hakkını korumak görevimizdir. Mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim olacağımız anlamına asla gelmiyor. Yalanla, dolanla, iftira ile yıllarca milletimizin duygularını istismar edenlerin yüzlerindeki maske düşmüştür” ifadelerini kullandı.
Milletin saygı duyduğu tüm değerleri kullanarak adeta insanların kanını, iliğini sömürenlerin oyunlarının önce 17-25 Aralık'ta, sonra da 15 Temmuz’da tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ ile mücadele bulunduğumuz yere bir anda gelmedik. 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişiminin ardından bu yapının tüm mensuplarına çağrı yaptık. Alçaklıkları ifade ettikten sonra tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet olan bu yapının gerçek yüzünü görün ve bir an önce orayı terk edin dedik. Bu çağrımıza kulak vererek ihanet çetesi ile ilgisini kesenler kendilerini kurtardı. Açık ihanete rağmen özel haberleşme programlarını kullanarak sendikalarına, derneklerine, vakıflarına üyeliklerini sürdürerek, bankasına para yatırarak, kurumlarına destek olarak örgütü destekleyenler için yapacak bir şeyimiz kalmadı” diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminde yer alanların gözünü nasıl kan bürüdüğünü anlatan Erdoğan, bir şairin 15 Temmuz girişimi için yazdığı, "Dudağında tekbir, elinde bayrak namusun şiarı yiğitler gördüm. Bağrına gül gibi bastı şu toprak ölümü öldüren şehitler gördüm. Delerken bağrını kurşun utandı her şey unutuldu, mevzu vatandı. Kınalı Hasanlar kurban adandı, Nene Hatun, Koca Seyitler gördüm" dizelerini okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet 15 Temmuz böyle büyük bir kıyamdır. Örgütün mensuplarını tanıyanlar çok iyi bilir ki 15 Temmuz’a rağmen bu yapı içindeki kimselerde samimi bir pişmanlık alameti yoktur. Bu eli kanlı örgüt ile mücadele kapsamında kamuda yapılan ihraçlar, gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar, diğer tedbirler bir mecburiyettir. Türkiye’nin ve Türk milletinin bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Bunun için herkesi ucu en yakınlarımıza dokunsa bile bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Avukatlar aracılığı ile yürütülen kirli pazarlıklarla göz boyamaya yönelik, itirafçılık oyunları ile bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Milletimiz FETÖ ihanet çetesinin kökünü de kazıyacaktır”
"FETÖ ile mücadelenin milletimizin fedakarlıklarına layık olacak ve mahşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır" diyen Erdoğan, “Bu konuda önümüzdeki dönemde çok daha hassas, çok daha dikkatli, çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz. Dünyanın 160 ülkesinde eğitim, yardımlar istismar edilerek, nasıl ülkemizde devletin kurumlarına sızdıysalar oralarda da o ülkenin kurumlarına sızıyorlar. Ülkelerin ileri gelenlerinin çocuklarını da ele almak sureti ile onlara enteresan şeyler aşılayarak söylediklerinin kainatın imamı kim FETÖ. Buralara kolay gelinmedi. Bu oyunların arkasında acaba hangi güçler var diye düşündük mü? Bu coğrafyada bin yıldır nice ihanetlerin, saldırıların üstesinden gelen milletimiz Allah’ın izni ile FETÖ ihanet çetesinin kökünü de kazıyacaktır. Pennsylvania’da FETÖ denilen şahıs neden koruma altındadır. Bu soruyu kendimize soruyor muyuz? Aynı şekilde bölücü terör örgütü kararlı bir mücadele ona karşı sergiliyoruz. Doğu ve güneydoğumuzda uzun zamandır yaşanan sıkıntıları çözmek için attığımız adımlara samimi karşılık verenlere sevgimiz ne kadar derinse, uzattığımız eli ısıranlara karşı da hiddetimiz o kadar sert olmuştur. Son zamanlarda yaşadığımız olaylar bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü ortaya çıkarması bakımından hayırlı olmuştur” diye konuştu.
Erdoğan, 2015 yılındaki çukur eylemlerinin üstesinden bölge halkının desteği ile gelindiğini, 2013 yılından itibaren yaşanılan tecrübenin çok büyük katkısının olduğunu söyledi. Erdoğan, “Binbir vaat, yalanla yanına çekmeye çalıştığı Kürt kardeşlerim kendisine asıl sahip çıkanın, güvenliği ve geleceği için fedakarlık yapanın örgüt değil, devleti olduğunu bu dönemde açıkça görmüştür. Kendilerine demokratik zeminlerde her türlü imkan tanındığı halde iradelerini götürüp örgüte teslim edenlerin esamesi artık hiçbir yerde okunmuyor. Buna müsaade edilmezdi. Son zamanlarda ağır darbeler alan terör örgütünü ve silahla aralarına mesafe koymayan destekçilerini her bakımdan çok daha zor günler bekliyor. Türkiye ayağındaki bu bölücü terör örgütü prangasından kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Türkiye’de başaramadıkları ihaneti komşu ülkelerde hayata geçirmenin çabası içerisinde olanların heveslerini inşallah oralarda da kursaklarında bırakacağız. Dedik ya inlerine gireceğiz. Şu anda inlerine girdik, giriyoruz. Ülkemin sınırları için de Tendürek’te, Gabar’da, Cudi’de düşünebiliyor musunuz 65'i aşkın mağaraya girildi. Bu mağaralarda 600’ü aşkın terörist oralarda etkisiz hale getirildi. Silahlar ifade edemeyeceğim kadar yüklü, buralara kadar bunlar nasıl girdiler? Şimdi bundan sonraki süreç bunları yok etme sürecidir. Polisimizle, askerimizle, güvenlik korucularımızla şimdi bu hayata geçiyorum. Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör oluşumu organize etmeye çalışanlar, bu milletin istiklali ve istikbali için neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa dönüp tarihe baksınlar. O kadar uzağa gitmeyi istemiyorlarsa 15 Temmuz gecesine baksınlar. Hala meselenin ne olduğunu kabul etmek istemeyenlere ise meramımız er meydanında anlatmaktan başka çaremiz kalmıyor demektir. Unutmayın namert kaçar, mert dövüşür” şeklinde konuştu.
"Biz hiçbir zaman kaçanlardan olmadık" diyen Erdoğan, “Bölgede kiminle yol yürüyecekleri konusunda kafası karışık olanlar şu gerçeği bilsinler. Bir yanda 80 milyon vatandaşın bu topraklardaki bin yıllık geçmişi, 2 bin 200 yıllık devlet geleneği ile Türkiye Cumhuriyeti, diğer yanda ne olduğu belirsiz herkesin dilediği gibi kullanabildiği terör örgütleri var. Tercih işte bunlar arasında yapılacaktır. Bir kez daha ifade ediyorum FETÖ’den PKK’ya ve DAEŞ’e kadar terör örgütlerinin, ihanet çetelerinin hiçbiri ile meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin ve milletimizin istiklali, istikbali, bekası meselesidir. Ortada şahsi bir mesele olmadığı için benim kimseyi affetmem veya cezalandırmam söz konusu olamaz. Her ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz. Unutulmalıdır ki Türkiye hukuk devleti olma özelliğinden taviz vermemiş, geriye adım atmamış ülkedir. Ne kadar ihanet içinde olurlarsa olsunlar, ne kadar alçalırlarsa alçalsınlar tüm terör örgütleri ile mücadelemizi hukuk içinde yürüttük, yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.  


Kaynak: İHA