1- Bazıları bu mektubu nereden aldığımızı ısrarla sormaktadır. Gerçekte bir takdim yazısı olan bu ifadeler altı aydır internet ortamında dolaşmaktadır ve hiçbir yalanlama getirilmemiştir.
Bazısına göre Görmez’in takdimi FETÖ’ye değilmiş. Farklı beş kişiye yazılmışmış. Madem o kadar araştırdın ve buldun diğer mektupları da sen gösterseydin! Kime nasıl hitap edildiğini anlamış olurduk.
Öncelik Sayın Görmez’de olmak üzere gönüllü avukatlarından bir şey rica ediyorum. Lütfen saldırgan ve hiçbir fikir taşımayan laf u güzafları bırakıp şu iddialara cevap veriniz. Vermiyorsanız aynı düşüncedesiniz demektir:
2- FETÖ 28 Şubat’ta başörtüsüne füruat dedi. Kızlarımız inim inim inletildi.
Görmez’in ise “başörtüsü dini, teabbüdî, hukuki olmaktan ziyade ahlakidir” sözü bundan farklı mıdır?
3- FETÖ’nün imanın şartını dörde düşürdüğünü kaleme aldığı “Ailem” dergisi Nisan 2005 sayısından sizin haberiniz var mı? Dikkat ediniz Nisan 2005 yani Kutlu Doğum Haftası’nın olduğu ay. O dergi Kutlu Doğum Haftalarında ne kadar dağıtıldı biliyor musunuz? Hiç bu densizliklerini köşenizde okurunuza duyurdunuz mu? Duyurmadınız ise FETÖ’nün iman esaslarının ne olduğunu öğrenip köşelerinizde dile getirirseniz büyük hizmette bulunursunuz. Henüz hutbelerde de duyurulmadı.
4- Reşit Haylamaz’ın Peygamber efendimize imanı yok sayan ve Kutlu Doğum Haftalarında dağıtılan kitabı körpe beyinlerin eline geçerken siz nerelerde idiniz! O günlerde tek bir sözünüz olduysa yazın bakalım.
5- Yaklaşık on yıldan beri Mehmet Görmez liderliğinde bir ekiple Diyanet’te köklü bir hadis çalışması yürütülüyor. Bu çalışma, Avrupa basınının son derece ilgisini çekmiş ve desteğine mazhar olmuştur. “Türkiye, 21. Yüzyıl İslam’ı için çalışıyor” başlığıyla konuyu ele alan The Guardian gazetesi, çalışmayı, “Müslüman inançlarıyla Batı ilkelerinin kaynaşması” olarak yorumladı. Bugün mücadele ettiğimiz Dinler Arası Diyalog denilen de aynen bu değil midir?
Yine The Guardian, projede Cizvit Papazı Feliz Körner’in de yer aldığını, Körner’in Batıdaki dini ve felsefi bilgi ile bu çalışmaya katkıda bulunacağını, Hıristiyan reform hareketlerinin İslam’a uyarlanması konusunda fikir vereceğini dile getirdi. The Daily Telegraph da hadislerin yeniden yorumlanması çalışmasını “devrim niteliğinde bir çaba” olarak yorumladı.
6- BBC ise “İslam’da reform yapılıyor. Prof. Dr. Mehmet Görmez, 1400 yıllık hadis külliyatına böylesi cesur bir müdahaleyi, ihtimamlı akademik araştırmayla haklılaştırıyor” diye yazdı. (Bak. Nev Hümanist, 26.02.2008; The Guardian, 27.02.2008; Pigilito Says, 26,02.2008).
Şimdi söyleyiniz bakalım muhteremler! Bu proje sonunda hangi hadisler ayıklandı. Köşelerinizde bilgilendirseniz de Müslümanlar da müstefit olsalar(!) Takdim yazısını reddettiğiniz o külliyatın neden FETÖ’nün tenkidatına sunulduğunu bilmem anladınız mı? O külliyatın FETÖ’nün yatıp yatıp doğrulduğu koltuğun arkasında durduğu da hiç dikkatinizi çekmedi mi?
7- Sayın Görmez’e göre, “Kur’ân’ın her asra tatbik edilmesinde en büyük engelin, sünnet ve hadis olduğu” (Bkz. İslam’ın Anlaşılmasında Sünnetin Yeri ve Önemi -Kutlu Doğum Sempozyumu 2001-, TDV Yayınları, Ankara, 2008) düşüncesinin nereden kaynaklandığı sanırım daha iyi anlaşılmıştır.
Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar. Diyanet’teki belli küçük bir kesimin FETÖ projeleri ile örtüşen düşüncelerini belirtip tenkide tabi tuttuğumuz görüşlerimize, ilmi hiçbir açıklama getiremeyip ucuz saldırılarda bulunmaya, çorak yere ekin ekip akıntıya kürek çekmek derler. Elinize bir şey geçmez. Buradan size ekmek çıkmaz!
İlmi olmayanın fikri böyle sakil kalır ancak!
Asıl olarak FETÖ ve FETÖ projeleri ile uğraşmak size, bize, Diyanet’e ve ülkemize yarar sağlayacaktır. Gücünüzü kuvvetinizi başka yerlere harcamayınız.


Kaynak: İHA