'Paşa' lakaplı ve 'Çiğli imamı' olarak adı geçen MAK timinde görevli eski Astsubay Zekeriya Kuzu yaptığı savunmasında, “Savcının hazırladığı iddianame dedikodudan ibaret. Yanlış zamanda yanlış yerde bulunduğum için bugün buradayım. Savcı dedikodulardan iddianame hazırlamasaydı, kendisini takdir ederdim. Keşke 15 Temmuz yaşanmasaydı. MAK timlerinin Türkiye genelinde birleştirilmesi FETÖ projesi ise benim bundan haberim yok. Marmaris’e geldik, yakalandık. Ama sorun bakalım biz Marmaris’e niye geldik? Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları akşamları rahat uyku uyuyorlar mı acaba? Biz 25 Temmuz’da yakalanmadık, jandarmaya gündüz teslim olduk. Ben buradakilerin sadık FETÖ’cü olduklarına inanmıyorum. Bir dolardan bahsediliyor. Burada sadece 3 kişinin üzerinden 1 dolar çıktı. Benim üzerimden çıkan 1 dolar B serisidir. Bir de tedavülden kalkan paralar vardı. Bin Türk lirası vardı o da F serisi, 5 bin lira ve 10 bin lira vardı cüzdanımda. Bu paraların yerini ben söyledim” dedi.
Duruşma savcısına ‘peşin satan esnaf’ yakıştırması
Kuzu ifadesinin devamında duruşma savcısı ile ilgili sataşmada bulunurken, “Sayın Savcı peşin satan esnaf gibi oturuyor. O yazacağını yazmış, biz kendimizi savunmaya çalışıyoruz Biz cani değiliz. Sadece yanlış zamanda, yanlış yerde olduk” dedi.
Savcıdan Kuzu’ya: “Bir menfezde korkakça saklanırken yakalandı”
Kuzu’nun bu sözlerinden sonra söz alan duruşma savcısı Ali Cenk Düzgün, “Sanıkların savunmasına saygım var. Türk hukuk tarihinde yargılamaya iştigal eden Türk yargısının bugüne kadar en yalın ve sade tamamen maddi deliler ile donatılmış, hemen hemen hiçbir yerinde taraflardan birinin ifadelerine alıntı gereği duyulmadan hazırlanmıştır. Öğüt veren hikaye anlatmaya kalkarsın, bir bakarsın anlatmaya kalkıştığın yerde hikaye efsaneye dönüşür ve kendin de inanırsın. Bu devletin şerefli güvenlik güçleri seni görevinin başında değil, bir menfezde korkakça saklanırken yakaladı” dedi.
Kaynak: İHA