CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında OHAL'in dördüncü kez uzatılmasını eleştirerek "OHAL ile iflas erteleme yasası çıkarılıyor, sözleşmeli öğretmen istihdamı, pasaport kanunu, kar kış lastiği ile düzenlemeler bile OHAL KHK'larıyla yapılıyor. Usulünce görüşülmesi gereken kanunlarda OHAL ile yasal hale getiriliyor. Hükümetin buna niye ihtiyacı var. Adeta bir yıl milletin aklıyla dalga geçiliyor. Allah Türkiye'ye bir daha sivil yada asker, parlamentomuza ve demokrasiye hiçbir müdahalenin yaşandığını göstermeyecek inşallah. BU millet demokrasiyi özümsedi ve çok sevdi. Erdoğan'ın içi rahat olsun. Millet 15 Temmuz'da görevini yaptı. Görevini yapmayan bir kişi varsa Erdoğan'dır. Siyasi ayağı gizlendiği sürece darbenin perde arkasının Erdoğan ve yakın çevresi dışında kimse bilmeyecek ve öğrenmeyecektir. Buradan lütfen bu millleti germe, kutuplaştırma, ötekileştirme. 2002'de AK Parti seçim afişi yaptı OHAL kalktı köyümüze geri döndük diye. Ama şimdi Türkiye'de durum şudur: TBMM yetkileri bir kişiye devredilmişse yargıya erişim engellenmişse anayasa askıya alınmışsa BM sözleşmesinin adil yargılama ve İşkenceyle mücadele başlıklarına çekince konulmuşsa o ülkede kimse demokrasiden söz edemez. O ülkede olsa olsa diktatörlük vardır. Bu yüzden adalet çığlıklarımız bütün kulaklara ulaştı. Adalet çığlığımızı bütün vicdanların duymasını ve harekete geçmesini sağlayacağız. Hükümete zararın neresinden dönersen kardır diyoruz. OHAL derhal son bulmalıdır" diye konuştu.
Engin ALtay, TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonuna Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının gelmediğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: "Darbe araştırma komisyonuna Genelkurmay başkanı ve MİT Müsteşarı neden ifade vermedi ve kim engelledi gelmelerini? Bunun cevabını aldığımız al 15 Temmuz ile ilgili kontrolüydü, şuyuydu buyuydu her türlü iddiamızı geri çekeceğiz. Bunlar komisyona ifade vermiyorsa bu iş parlamentoya, AKP genel merkezine uzanıyor bu geliyor aklıma. Darbe başarılı olsaydı belki AKP içinde bir çok insan darbecilerle iş birliği yapacaktı. Kalkışmanın başlamasına kim göz yumduysa ondan hesap sormadan FETÖ'cülere sorduğun hesap hesap sayılmaz. Önce onların harekete geçmesini bekleyen etkili ve yetili insanlardan hesap sorman lazım. Bu darbenin gerçekleşmesi noktasında AK Parti hükümetinin ağır kusuru vardır. Kontrollü darbe derken darbeyi AK Parti yaptı demiyoruz, FETÖ ile işbirliği içinde yaptı demiyoruz , duydunuz ama harekete geçsinler öyle yakalayalım dediniz. Yanlış düşünüyorsak çıkın söyleyin, bilelim. Onlarda panik yaptı erken harekete geçti. Akşam 9 yada gece 3'te de harekete geçseler başarılı olma şansları yoktu çünkü TSK içinde demokrasiye bağlı subay, astsubay, generaller var. 15 Temmuz'un daha fazla istismar edilmesine gönlümüz razı değildir. "
Kaynak: DHA