Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin tarihinin önemli İstiklal ve İstikbal mücadelelerinden birini verirken sadece dışarıdan değil içerden de saldırı altında olduğunu belirterek “Ana muhalefetin başındaki zat Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşarak onların istediklerini gibi davranarak adeta ülkesine karşı savaş açmış durumdadır” dedi.
Rize gezisinin ardından helikopterle Giresun’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayvasıl Liman restoranda AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.
Burada partililere hitaben bir konuşma yapan Erdoğan, “Türkiye tarihinin ön önemli İstiklal ve İstikbal mücadelelerinden birini verirken maalesef sadece dışarıdan değil içerden de saldırı altındadır. Ana muhalefetin başındaki zat Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşarak onların istediklerini gibi davranarak adeta ülkesine karşı savaş açmış durumdadır. Tüm işini gücünü bırakıp terör örgütlerinin, teröristlerin savunuculuğuna savunan bu kişi kendisine uzatılan mikrofonlara öyle şeyler söylüyor ki inanın bana onun adına biz utanıyoruz. Yatırımcılara ve turistlere adeta Türkiye’ye gelmeyin diye yalvaran sadece CHP’li belediyelerin olduğu yerlere gelin diyecek kadar seviye kaybına uğramış. Bu ülke CHP’lilerin olduğu yerlerin ülkesi mi? Ama biz öyle demiyoruz. Biz 780 bin kilometre kareye çağırıyoruz. Farkımız bu” diye konuştu.
“Bu insan dağıtmış, sıyırmış her şey açık ortada gözlerin senin görme engelli mi?”
Erdoğan, konuşmasında Kılıçdaroğlu’na ve CHP’li milletvekillerine tepkisini sürdürerek “Bu şekilde hükümeti ve şahsımı yıpratabileceği sanan bu anlayışının ana muhalefet partisinin genel başkanı olması ne kadar üzücüdür. Genel başkanı böyle olur da milletvekilleri durur mu? Onlarda her fırsatta 15 Temmuz şehitlerine hakaretler ederek 15 Temmuz destanını kötüleyerek şehitlerimizin ruhlarını inciterek milletimizi hakir görerek genel başkanlarının izinden gidiyorlar. İşte 15 Temmuz gecesi on binler havalimanında. Meğerse benden yaklaşık 2 saat önce beyefendi oraya inmiş. Orada o kadar insanı gördüğü halde gidin görüşün tanklardaki kişilerle, FETÖ’cülerle bak ben onlardan yanayım ben onlar gibiyim ve bu sefer tanklar çekiliyor kenara ve o da Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor. Oradan izliyor. Sonra açıklamalar yapıyor; ‘Cumhurbaşkanı geleceğini bize söyleseydi ben oradan ayrılmazdım’ diyor. ‘Daha da ötesi orada tanklar mı vardı’ diyor. Bu insan dağıtmış, sıyırmış her şey açık ortada gözlerin senin görme engelli mi? On binler havalimanında onları görmedin mi? Onların gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar, dilleri vardır hakikati söylemezler çünkü kalpleri mühürlüdür. Şimdi Batı’ya bizleri şikayet ediyor. ‘Sakın ha göndermeyin güvenlik yok’ diyor. Eline, diline dursun Ankara’dan İstanbul’a yürüdün seni Türk polislerimizle koruyan kim ? Yeri geldi benim vatandaşımdan izin almadan onların yerlerini taradın gittin oralara yerleştin. Bunları yapan sana buralarda güvenlik imkanını sağlayan kim? Bu hükümet. Sana böyle bir yürüyüş için izin de verilmeyebilirdi. Ama verildi niye işte bizim özgürlük anlayışımız bu da onun için. Bizde asla bu konularda sıkıntı yok. Çünkü biz inancımıza güveniyoruz. Biz düşüncemize ve demokratik anlayışımıza inanıyoruz, güveniyoruz. Yürüdün de ne oldu?” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA