BM 72'inci Genel Kurulu toplantısında konuşma yapan Trump, “Şuanda dünyamızın en büyük belası küçük bazı devletlerin tüm Birleşmiş Milletler ülkelerine karşı tehdit olmasıdır. Bunlar ne kendi halklarına ne de diğer ülkelerindeki insanlarına egemenlik haklarına saygı göstermektedirler. Eğer haklı olan çoğunluk, kötü olan azınlığa karşı duramazsa işte o zaman kötülük kazanacaktır” ifadelerini kullandı. Trump, hiç kimsenin başka ülkelere ya da kendi halklarına Kuzey Kore’den daha fazla kötülük yapmadığını, Kuzey Kore yönetiminin halkının açlıktan ölmesinden sorumlu olduğunu belirtti. Tump, Kuzey Kore hükümetinin halkının işkence, baskı ve milyonlarca haksız hapsedilmesinden hayatının mahvedilmesinden sorumluğu olduğunu kaydetti.
Kuzey Kore’nin balistik füze ve nükleer denemelerinin dünyanın tamamını akıl almaz bir can kaybıyla tehdit ettiğini belirten Başkan Trump, “Böylesine bir rejimle bazı ülkelerin ticaret yapmasını bunun yanı sıra silah yardımında bulunmaları böylesine bir ülkeye destek olmaları inanılır gibi değil” dedi.
BM ve ABD‘nin çok büyük bir sabrı olduğunu söyleyen Trump, “ABD, eğer kendisini ve müttefiklerini korumak zorunda kalırsa Kuzey Kore’yi tamamen yok etmekten geri durmaz” dedi. Trump “Roketadam” olarak nitelendirdiği Kuzey Kore liderinin tam bir intihar yoluna çıktığını, ABD hazır olduğunu ancak bunu yapmak zorunda kalmak istemediklerini dile getirdi.
Trump’dan Çin ve Rusya’ya teşekkür
Kuzey Kore’nin artık bazı şeylerin farkına varmasının zamanı geldiğini ifade eden Trump, “Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılmasının tek geleceği olduğunu anlaması gerekmektedir. BM Güvelik Konseyi 15’e karşı 0 olarak son derece sert yaptırımlarla Kuzey Kore’ye karşı adımlar atmıştır. Ben bu konuda Çin’e ve Rusya’ya bu yaptırımlara evet oyu verdikleri için diğer tüm BM Güvenlik Konseyi üyelerine katıldıkları için teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
“Katil bir rejimin istikrarsızlaştırıcı adımları atmasına izin veremeyiz”
Başka bir sorumsuz rejimin de açık bir şekilde Amerika’ya ölüm tehdidinde bulunan, İsrail’i yok etmeye çalışan orada bulunan birçok ulusu yok etmekten bahseden İran hükümeti olduğunu belirten Trump, İran’ın yozlaşmış bir diktatörlüğü demokrasi kisvesi altında yaşadığını söyledi. Trump, “İran’ın liderleri de en fazla zararı kendi halklarına vermişlerdir. Aynı şekilde Esad’ın diktatörlüğü için de söylenebilir. Yemen’deki iç savaş ve Orta Doğu’daki bütün istikrarsızlık için de söyleyebiliriz. Biz katil bir rejimin bu şekilde istikrarsızlaştırıcı adımları atmasına izin veremeyiz” dedi.
İran anlaşmasının ABD’nin imza attığı tarihteki en kötü ve tek taraflı anlaşma olduğunu söyleyen Trump, “Bu, ABD için bir utanç kaynağıydı. Bence bu işin sonunu daha duymadınız bana inanın. Artık bütün dünyanın bize katılması ve İran yönetiminin ölüm kovalamaktan uzaklaşması için bize katılmasının zamanı gelmiştir. Hem Amerikalıları hem diğer ülkeleri haksız bir şekilde gözaltına alınmaktan kurtulmasının zamanıdır. Tabi ki İran halkının değişim istediğinin farkındayız. İran halkı, ABD’nin son derece büyük olan askeri gücünden değil liderlerinden korkmaktadır. Böylesine bir rejim, sonsuza kadar hayatta kalamaz. İran’ın teröre vermiş olduğu destek, birçok komşusunun terörle mücadelesiyle büyük bir kontrast ortaya koymaktadır” dedi. İran’ın ABD’yi bölmesine ve tüm dünyayı paramparça etmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Trump, “Teröristlere para ya da destek sağlanmasını engellememiz gerekmektedir. Terörün yayılması için destek veren El kaide, Hizbullah, Taliban gibi terör örgütlerine destek olan devletleri dışlamalıyız. ABD ve müttefiklerimiz bu teröristlerin güvendiği limanları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Suriye’deki çatışmanın azalması ve Suriye halkının iradesini şereflendirecek onurlandıracak bir siyasi çözümün ortaya konulmasıyla Esad’ın suçlu rejiminin sona erdirilmesi için çalıştıklarını belirten Trump, “Sivillere karşı gerçekleştirilmiş kimyasal saldırılar bütün insanlığın vicdanını sızlattı. Eğer yasaklanmış kimyasal silahların kullanımı yayılırsa hiçbirimiz güvende olmayacağız” dedi.
Ürdün, Türkiye ve Lübnan’a teşekkür
“BM kurumlarının Suriye’de insani yardımlara ilişkin çabalarını da tabi ki memnuniyetle karşılıyoruz. Ürdün, Türkiye ve Lübnan’a da bu bölgeden kaçan insanlara kucak açtığı için teşekkür etmek istiyoruz” açıklamasını yapan Trump, ABD’nin milyarlarca dolar harcadığını, bu çabalara destek olmuş bir ülke olduğunu söyleyerek, “Biz sığınmacıların yeniden yerleştirilmesine bu korkunç muameleye maruz kalmış insanların ülkelerine sonunda dönebileceği yeni bir yaklaşım istiyoruz. Batı dünyasında biz uzun vadede şunu gördük. Kontrolsüz göçün her iki ülke için de önemli bir tehdit olduğunu gördük. Göçü gönderen ülkelerde çok büyük bir insan kaybı ve iş gücü kaybı olduğunu gördük. Kontrolsüz göçün yoksulluk ortaya getirdiği bir insanlık dramıyla sonuçlandığını görmüş olduk” diye konuştu. 


Kaynak: İHA