Binlerce kişinin kar vaadiyle dolandırılmasına ilişkin firari sanık Mehmet Aydın'ın da aralarında bulunduğu 7'si firari 11'i tutuklu 48 sanıklı Çiftlik Bank davasının görülmesine devam edildi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 11'i tutuklu 24 sanık cezaevinden getirilirken, sanık avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmada kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
Tutuklu sanıklardan Cudi Cumhur Yurdakul savunmasında bilgisayar yazılım uzmanı olduğunu söyleyerek, “2016 yılı Aralık ayında internet sitesinden bana ulaşan önceden tanımadığım Cengiz Samur'un teklifi üzerine Bursa'ya giderek Cengiz Samur, Mehmet Aydın, Fatih Aydın adlı kişiler ile Çiftlik Bank olarak bilinen şirkette yazılım geliştirici olarak çalışma konusunda görüştüm. Sözleşmeyle şirketin Bursa'daki iş yerinde 15 Mayıs 2017 tarihine kadar çalıştım” dedi.

“Kimseyi para yatırması konusunda yönlendirmedim”
Kimseden para almadığını söyleyen Yurdakul, “Kimseyi de bu oluşuma para yatırması konusunda yönlendirmedim. Teşvik etmedim. Örgüt yöneticisi veya üyesi değilim. 2017 yılı Kasım ayından itibaren yönetici olarak bilinen Mehmet Aydın ve eşi Sıla Aydın ile bir kaç kişinin çok fazla kişisel harcama yapmalarından rahatsız oldum. Bu konudaki şikayet ve endişelerimi de kendilerine bildirmiştim. Başlangıçta Çiftlik Bank'a ait söz konusu yazılımı oluşturan kişi ben değilim” diye konuştu.

“Kimseyi dolandırmadım”
Tutuklu sanık Koray Hasgül, üniversitede öğrenciyken arkadaşının önerisi üzerine bir iş yerinde müşteri hizmetleri görevlisi olarak çalışmaya başladığını söyleyerek, “2017 yılı Ekim ayında istifalar nedeniyle Fame Game Hayvancılık A.Ş.'nin finans müdürü oldum. 21 Şubat 2018 tarihine kadar görevim devam etti. Bu tarihte istifa ettim. Ben kimseyi dolandırmadım, internet sitesine veya diğer sitelere oyuna katılma konusunda ilan vermedim. Kimseyi oyuna katılmaları için ikna etmedim, teşvik de etmedim. Var olduğu söylenen örgütün yöneticiliğini de yapmadım. 2018 yılı Şubat ayında şirketle ilişkimi keserek Dubai'ye başka bir işe gittim. 9 aydır tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum” dedi.

“Mehmet Aydın da rap söylemeye çalışan birisiydi”
Sosyal medya sorumlusu tutuklu sanık Umeyr Karakoç, “İstanbul'da ikamet ediyorum fakat Orhan Gül isimli olmasına rağmen Can Feza adıyla tanınan rap şarkıları söyleyen kişinin 2016 yılı başlarında menajerliğini yapmaya başladım. Orhan Gül bu arada Mehmet Aydın ile tanışmış. Mehmet Aydın ile 81 ülkede konser verme konusunda anlaşmış. Mehmet Aydın da rap şarkıları söylemeye çalışan birisiydi. Bu şekilde ben de Mehmet Aydın ile tanışmış oldum. 2017 yılı Mart ayında 15-20 gün kadar İngöl şubesindeki hayvanların bulunduğu çiftlikte müdür olarak çalıştım” dedi.

“Mehmet Aydın'ın abisinin hayvan çaldığını fark ettim”
Mehmet Aydın'ın abisi Fatih Aydın'ın İnegöl'deki çiftlikten büyükbaş hayvan çaldıklarını fark ettiğini ve ortaya çıkardığını söyleyen Karakoç, “Kamera görüntüleri izlendi. Hayvanların çalındığı açık olmasına rağmen Mehmet Aydın'a yanlış bilgi verdiler. Şirket İstanbul'a taşınınca Ataşehir ve Beykoz Acarkent'teki ofislere gidip geldim. Mehmet Aydın'ın önerisi üzerine 2017 yılı kasım ayı sonu ya da aralık ayı başında Dubai'ye orada kurulacak çiftliğin kuruluşu için gittim. 3 aya kadar orada kaldım. Kurulması düşünülen şirket işi olmadı. Ben de İstanbul'a döndüm. Şirkette yöneticilik yapmadım. Dolandırıcılık yapmadım. Örgüt üyesi de değilim. Ben sadece Mehmet Aydın'ın hoşlandığı şarkıcı grubu ve yazar grubu, medya ile ilişkilerim iyi olduğu için Mehmet Aydın ile biraz yakındım” ifadelerini kullandı.

“Sigortam yatırılmadı”
Kırmızı bültenle aranan ve geçtiğimiz yıl Bulgaristan'da yakalanarak Türkiye'ye iade edilen yazılımcı tutuklu sanık Düzgün Genç, 2009 yılından beri Bulgaristan'da yaşadığını söyleyerek, “Çiftlik Bank olarak bilinen yerde Cudi Cumhur'un referansı ile çalışmaya başladım. 2017 yılı Haziran ayında Cudi Cumhur ve Mehmet Aydın ile Arjantin'e gittik. Orada 5 ay kaldım. Sigortamın yatırılmaması ve vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle 2017 Kasım'ında İstanbul'a geldim. Buradan Bulgaristan'a gittim. İddialar nedeniyle Bulgaristan polisi tarafından gözaltına alındım. İsteğimle Türkiye'ye iade edildim. Türkiye'deki şirketle ilgili hiçbir faaliyetim olmadı. Arjantin'de iken sadece Türkiye'deki Çiftlik Bank bayilerinin sitelerini hazırladım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.

Savcı, 3 sanığın tahliyesini istedi
Duruşmada savcısı, tutuklu sanıklardan Hakkı Cangül, Faruk Cangül ve Düzgün Genç'in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimalinin dikkate alınarak ayrı ayrı tahliyelerine, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkemeye heyeti ara kararında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmaya 13 Mayıs Pazartesi günü devam edilecek.

İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 3 bin 762 kişi müşteki, 7'si firari 48 kişi ise şüpheli yer aldı. İddianamede, firari sanık Mehmet Aydın'ın da aralarında bulunduğu 18 örgüt yöneticisinin, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma/yönetme”, “bilişim sistemlerini araç olarak kullanma suretiyle nitelikli dolandırıcılık”, “ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından 22 bin 580'er yıldan 75 bin 260'şar yıla kadar hapsi istendi. Örgüt üyeleri ve yardım edenlerin aralarında bulunduğu 30 sanık hakkında ise, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından toplamda 5'er 13'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.  


Kaynak: İHA