Ordu'da geçen Salı günü Ceren Özdemir'i bıçaklayarak ölümüne sebep olan Özgür Arduç, tutuklanarak cezaevine gönderildi. 2005 yılında Dinçer Akçevre isimli kişiyi de telefon satma bahanesi ile kandırıp, o zaman 15 yaşında olan kişiyi bıçaklayan katil zanlısı, yine aynı yöntemle suçunu işlemiş, polis ekipleri tarafından yine aynı bölgede civarda yakalanmıştı. 2005 yılında katil zanlısı Özgür Arduç ile arsında yaşanan olayı anlatan Dinçer Akçevre, 2 yıl tedavi gördüğünü, en büyük hayali olan askerlik vazifesini yapamadığını söyledi.

“Vahşice 12 bıçak darbesi attı”
2005 yılında neredeyse cinayete kurban gidecek olan ve ağır yaralanıp uzun bir tedavi gören Dinçer Akçevre, Ceren Özdemir'in katil zanlısı Özgür Arduç ile arasında yaşananları anlattı. Akçevre, “O gün deniz kenarında iken yanımıza geldi, arkadaşım da vardı. Tinerci olduğu için sima olarak tanınıyor. Telefonu satma bahanesi ile geldi. Biz de alırız dedik. Evine kadar gittik, evinin önünde arkam dönükken sırtımdan bıçakladı beni. Evine telefonunu almaya gitmiştik. ‘Param yok, telefonu satacağım alır mısınız?' dedi. Sırtım dönükken arkamdan iki tane ekmek bıçağı ile bıçakladı. Zaten ben orada bayıldım hiçbir şey hatırlamıyorum. Yerde 10 tane daha bıçak atmış, 12 bıçak darbesi yedim vahşice. Bunu neden yaptığını bilmiyorum mahkemede de konuşmadı. Sebebi sadece benim küfür etmiş olmam diye söyledi. Küfür de etmedim. Sadece telefon alış verişine gittim” dedi.

“2 sene tedavi gördüm”
Çok sıkıntılı süreçler yaşadığını ifade eden Akçevre, “Herkes öldü diye beklerken 20 gün sonra gözümü açmışım hastanede. Zanlı yine o zaman aynı yerde otogar çevresinde yakalanmış. 2 sene bayağı bir yoğun tedavi gördüm. Göğsümde zaten ciğerimin bir bölümü parçalandığı için alındı. Dalak yok, midemde bayağı bir zarar vardı, bağırsaklarım parçalanmıştı attığı bıçak yüzünden. Böbreklerimde de biraz zarar var” şeklinde konuştu.

“En büyük hayalim askere gitmekti, gidemedim”
Akçevre, çok sıkıntılı günler yaşadığını ve en büyük hayalinin askerlik vazifesini yapmak olduğunu ancak Özgür Arduç'un saldırısı sonrası sağlık sorunları nedeniyle bu hayalini gerçekleştiremediğini kaydederek, “Bayağı sıkıntılı bir süreç geçirdim, okulu bırakmak zorunda kaldım, 2 sene dışarı çıkamadım. Kötü günlerdi. Psikolojik olarak çok sıkıntılar çektim. Buradan gidip İstanbul'da tedavi gördüm. En büyük hayalim askere gitmekti, askerliğimi de yapamadım. Dalağım olmadığı için ‘çürük' aldım. Polis olacaktım ama olamadım. Ama yavaş yavaş toparlıyorum” ifadelerini kullandı.

“Böyle bir sorumsuzluk olamaz”
Dinçer Akçevre, Ceren Özdemir cinayeti ile ilgili de şu ifadelere yer verdi:
“Ceren Özdemir olayını öğrendiğimde zaten duyduğumda bir adam açık cezaevinden kaçmış. Burada bir daha hırsızlık yaparken yakalanıp, kapalı cezaevine atılıp, iyi halden açık cezaevine çıkması bana çok saçma geliyor. Böyle bir sorumsuzluk olamaz. Bu adam bunu suç teşkil eden bir şeyi yapmış. Cezaevinden nasıl çıkar? Bunun iyi hali yok, dosyası belli. 12-13 tane sabıkası olan bir insana iyi hal veremezsin, zaten açık cezaevinden firar etmiş. Açık cezaevi zaten cezaevi değil, elini kolunu sallayarak çıkabileceğin bir yer. Bunu devletimizin tespit etmesi lazım. Daha üstüne düşmesi lazım. Böyle zanlıların vahşilerin artık cezaevinde bir işi yok. 25 sene hüküm yemiş bir insanı neden açık cezaevine atarlar ki? Saçma gelen şey zaten suçluyu açık cezaevine almışsın, oradan firar edip tekrar suç işleyip de kapalı cezaevinde konulduktan iki ay sonra açık cezaevine koymanın mantığını anlamıyorum.”

“Beni öldürmek için bile çıkmış olabilir”
“O çıktığında benim yine peşime düşebilirdi, bana da zarar verebilirdi” diyen Akçevre, “Belki cezaevinden birilerini öldürmek için çıktı, o da belki bendim. Kaçmasının sebebi birilerini öldürmek için kaçmış. Ben de olabilirdim. Ceren'i ilk duyduğumda ben de çok kötü oldum. Böyle bir saçmalık olmaz dedim” diye konuştu.


Kaynak: İHA