Atalık ve yerel tohumların gelecek kuşaklara aktarılmasının yanında bölgedeki tarımsal üretimin atalık tohumlar ile yapılabilmesi amacı ile bir çalışmalarını sürdüren Çanakkale Belediyesi, kendi üretimi olan atalık tohumlardan elde ettiği atalık buğdayların hasadını gerçekleştirdi.
Esenler Mahallesi'nde gerçekleştirilen “Atalık Tohum Hasadı” etkinliğine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, Çardak Belediye Başkanı Metin Semerci, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Süleyman Erte, Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclisi Üyeleri, muhtarlar, Ziraat Fakültesi öğrencileri ve kentliler katıldı.
“SAĞLIKLI GIDA İÇİN ATALIK TOHUMLARIMIZI KORUMALIYIZ”
Açılış konuşmaları ile başlayan etkinlikte ilk olarak söz alan Çanakkale Belediyesi Tohum Sandığı Personeli Ziraat Mühendisi Esra Özdemir, yetiştirilen atalık buğdayların üretim ve hasat edilme süreçlerine ilişkin bilgi verdi. Ardından söz alan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya ise Çanakkale Belediyesi'nin atalık tohum ve yerel ürünlerin korunması amacı ile yaptığı çalışmaların yöre için büyük önem taşıdığını ifade ederek; “Çanakkale Belediyesi bu etkinliği bir farkındalık yaratmak amacı ile gerçekleştiriyor. Bugün burada karakılçık buğdaylarının hasadı gerçekleştiriyoruz. Tabi atalık tohumlardan yetiştirilen gıdalar daha sağlıklı oluyor. Daha sağlıklı gıdaya ulaşabilmemiz için de atalık tohumlarımızı korumamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“ÇANAKKALE ÖNEMLİ BİR TARIM KENTİ”
Etkinlikte söz alan Belediye Başkan Yardımcısı M. İrfan Mutluay, Çanakkale Belediyesi'nin hayata geçirdiği ve planladığı yerel kalkınma projelerini anlattı. Çanakkale'nin önemli bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Mutluay; “İçinde yaşadığımız coğrafya, Kazdağları ve Biga Yarımadası, dünyanın en önemli tarım bölgelerinden biri ve tarım potansiyeli açısından da yine dünyanın en önemli noktalarından biri. Tarım Bakanlığının verilerine göre Çanakkale 9 üründe birinci sırada yer alıyor. 44-45 üründe de üretim miktarları bakımından birinci sırda yer alıyor. Buradan yola çıkarak tarımsal üretimin kent ekonomisine katkısını düşünerek, Sayın Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan, 2019 seçimlerinde yapacağı işler arasına yerel kalkınma modelini de aldı ve bu noktada yapacağımız çalışmaları da önümüzdeki 5 yıllık çalışma programı içerisine koydu. Biz de burada yola çıkarak Belediye bünyesinde Yerel Kalkınma Birimi oluşturduk” dedi.
“KAPASİTEMİZİ ARTTIRIYORUZ”
Çanakkale Belediyesi Yerel Kalkınma birimi tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri katılımcılar ile paylaşan Mutluay; “Yerel Kalkınma Biriminin görevleri arasında üretim, kooperatiflerin, kooperatifçiliğin ve üreticilerin desteklenmesi yer alıyor. Bunun dışında da birimimize; markalaşma, coğrafi işaret ve danışmanlık gibi görevler tanımladık ve arkadaşlarımız ile birlikte çalışmaya başladık. Bunun başlangıcında tabi Tohum Sandığı adımı var. Tohum Sandığı belediyemiz tarafından 2017 yılında kuruldu. Biz de Tohum Sandığımızın hem üretimini hem de çeşitlilik ve kapasitesini arttırdık. Kent içerisinde belediyemize ait tarımsal vasfı olan arazilerimizi değerlendirmek istedik. Yaklaşık 155 dekar arazide tarımsal üretim yaptık. Buğday ve buğdaygillerin dışında kışlık sebzeler ve diğer baklagiller gibi ürünler ile birlikte atalık ve yerel ürünlerimizi korumak ve yaygınlaştırmak görevimizi yerine getirdik. Bunu da kapasitemizi artırarak devam ettiriyoruz. Bunların yanında sera varlıklarımızı da arttırdık. Şu anda sera kapasitemizi de yaklaşık iki katına çıkardık. Kepez belediyesi ile yaptığımız bir ortaklıkla yeni bir alan daha kuruyoruz. Yaklaşık 800 metre kare bir alana kurulacak ve bununla birlikte de atalık, yerel çeşitler hem de diğer belediyelerimizin mevsimlik çiçek ihtiyaçlarına katkı sağlamış olacak” dedi.
“ÜRETİCİLERİ BİLİNÇLENDİRMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”
Etkinlikte son olarak söz alan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Belediyesi tarafından yerel ürünlerin korunması, üretimin atalık tohumlar ile yapılmasına öncülük etmek amacı ile Çanakkale Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çalışmaları anlattı. Kent ekonomisi için kırsal kalkınmanın büyük bir önem taşıdığını belirten Başkan Gökhan; “2019 yılı itibari ile bir yerel kalkınma sloganımız vardı. Yerel kalkınma anlayışımızın içerisine tabi ki de kırsal kalkınma da giriyordu. Kırsal kalkınma için de nasıl bir öncülük yapabiliriz diye düşünüyorduk. Tabi Çanakkale Belediyesinin bir büyükşehir belediyesi olmamasından kaynaklı köyler ile bir organik bağı yok ama köyler ile bir iletişim içerisinde olmamız lazım. Çünkü, Çanakkale halkının sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için, bir Belediye başkanı olarak bu benim görevim. Sağlıklı gıda da doğru bir tarımla ulaşılabilecek bir şey. Dolayısı ile de sağlıklı gıdaya ulaşım noktasında neler yapabiliriz, kırsalı nasıl bilinçlendirebiliriz ve onlara nasıl örnek olabiliriz diye yola çıktık” dedi.
“BURADA ATALIK TOHUMLARIMIZI ÜRETMEYİ HEDEFLEDİK”
Sağlıklı gıda için atalık tohumların önemli olduğunu ifade eden Başkan Gökhan; “Biz burada normal bir üretim yapmayı hedeflemedik. Atalık tohumlarımızı üretmeyi hedefledik. Atalık tohumlarımız bizim için çok önemli. Çünkü, sağlıklı gıda atalık tohumlardan üretilen ürünler ile olabilir. Atalık ne demek, bu topraklara, bu yöreye özgü demek. Çünkü yıllar ve asırlar boyu bu ürünler genetiğini bu bölgeden ve bu topraklardan almış. Biliyorsunuz, bu Kazdağları konusunda bir mücadelemiz vardı. Orada mücadele etmemizin nedeni şu idi; suyun kirlenmemesi çok önemliydi. Bunu sadece içme suyu olarak düşünmeyin. Toprağın sulanması ya da yeraltı suları açısından da biz suyumuza sahip çıktık. Yani Kumkale ovasında bir domatesten bahsedebiliyorsak, yani bir markadan söz ediyorsak, bir bakladan söz edebiliyorsak, bunu bu toprakların bozulmamasına, çevremizin bozulmamasına borçluyuz demektir. Bayramiç susamın merkeziydi ama susamı yok ettik. Şimdi Eceabat'ta biraz üretilebiliyor. Susamın ne önemi var? O susamın şöyle bir önemi var; özellikle Eceabat'ta yetiştirilen susam, dünyadaki en iyi susam çeşidi olarak gösterilir. Biz o susam üretimini desteklemedik, önem vermedik, gittik Orta Asya'dan susam ithal ettik ve helva yapmaya çalıştık. Sonuç ne oldu? İşte Bayramiç helvasının tadı değişti. Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman, genetiği bozulmamış ürünler, bu yöreye ait ürünlerdir ve onlar, sağlıklı ürünlerdir. Biz de bu üretimi teşvik etmeye çalışıyoruz. O baklaların, buğdayların, susamların gelecek kuşaklara aktarılması ve bu topraklarda yetişebilmesi için mücadele ediyoruz. Bu yörede yetişen ürünleri için bir pazar kurduk. O pazarda, bu bölgede yetişen ürünler satılabiliyor sadece. Dışarıdan gelen ürünler orada yer almıyor. Bu bölgenin ürünlerinin orada yer alabilmesi için de titiz davranıyoruz. Aromatik Bitki Parkımızı yaptık. Orada yeni ürünler elde etmeye çalışıyoruz” dedi.
“TOPRAK ANALİZİNE ÖNEM VERİYORUZ”
Konuşmasında Çanakkale Belediyesi tarafından hayata geçirilen ücretsiz toprak analizi projesine de değinen Başkan Gökhan; “Toprak analizine çok önem veriyorum. Onu da bu sene yapmaya başladık. Maalesef bizim en büyük eksiğimiz, çiftçilerimizin toprak analizi yaptırmamaları. Tabi bu konuda meraklı olan ve yaptıran çiftçilerimiz var ama genel olarak çiftçilerimiz bu konuyu çok önemsemiyor. Ama toprak analizi tarımsal üretimde çok önemli bir yer tutuyor. Üretimde maliyeti oldukça düşürebiliyor. Çünkü bu analizi yaptırmadan, toprağın ihtiyacı olan gübreyi bilmeden otomatik olarak atıyor. Belki o toprağın o gübreye ihtiyacı yok ve bunu bilmiyor. Tarımda en öneli şeylerden biri de verimliliktir. Bizim üretimde verimliliği sağlamamız lazım. Ürettiğimiz ürünlerin genetiğini bozmadan, verimliliğini arttırabilmemiz mümkün. Tabi burada üretim yapacaksak, o toprağı iyi tanımamız lazım. Aşırı gübreleme de toprağı hem yoruyor hem de verimsiz bir hale getiriyor. Sular ile bu gübreler denize gidiyor ve denizlerdeki fosfat ve azot gibi değerler artıyor, bunun sonucu olarak da müsilaj oluşuyor. Yani bütün üretim sürecinin bilimsel bir ortamdan geçmesi gerekiyor. Peki üreticiler ve köylüler buna nasıl ulaşacaklar? Bizim gibi kurumlar, köylülerin ve üreticilerin bunlara ulaşabilmesine ön ayak olacaklar. Eskiden gübre desteği alabilmek için toprak analizi yaptırmak zorunluydu ama bu kaldırıldı. Köylülerin buna ulaşabilmesi zor olduğu için de biz bu işe ön ayak olduk ve ücretsiz toprak analizi projesi başlattık. Üreticilerimizi dedik ki, sen bize getir gel sana yardımcı olalım dedik. Hem ekonomi açısından hem de daha verimli üretebilmesi açısından üreticilerimizin yanında olmak istedik” dedi.
“ÖNCÜLÜK ETME HEDEFİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Çanakkale Belediyesi'nin tarımsal üretimin doğru ve bilimsel verilere dayanılarak daha sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için öncülük etme hedefinde olduğunu belirten Başkan Gökhan; “Tabi bizim burada yaptığımız şey çözüm odaklı değil. Ama biz burada bir önderlik etmek amacı ile uğraşıyoruz. Biraz önce Ziraat Fakültesi'nden gelen öğrenci arkadaşlarımız ile sohbet ettik. Onlara dedim ki; kravatlı ziraat mühendisi olmaz. Ziraat mühendisi lastik ayakkabılı, çizmeli tarlada çiftçinin yanında olur. Bunu ben icat etmedim. Bu çağdaş tarım yapan ülkelerde olan şeydir. O ülkelerde istediğin yere istediğin tohumu ekemezsin, istediğin gübreyi atamazsın, istediğin zaman sulayamazsın. Hepsi bir ziraat mühendisinin denetimi ve kontrolü ile gerçekleştirilir. Ama biz bunu yapmıyoruz. Çanakkale bir tarım şehri olduğu için, tarımsal üretimde doğru bir anlayışın yerleşmesine ön ayak olması gereken bir yöre. Şu anda 10 tane coğrafi işaretli olan ürünümüz var. Şeftalisinden tutun da peynirine, domatesine kadar her şeyi var. Mevcut coğrafi işaretli ürünlerimize de yenilerini katmaya çalışıyoruz. Dolayısı ile yerel kalkınma konusunda öncülük etme hedefimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Etkinlik konuşmaların ardından Başkan Gökhan ve katılımcıların oraklar ile yaptığı temsili hasat ve çeşitli ikramlar ile devam etti. Temsili hasat sonrasında atalık buğdaylar, biçer döverler ile hasat edildi.
Kaynak: Haber Merkezi