Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 13 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı 30 Mayıs itibari ile gündüzleri kaldırıldı. Yaşanan çatışmalar nedeniyle hasar gören evlerin çoğu 90'lı yıllarda bölgede yaşanan olaylar nedeniyle köylerini boşaltmak zorunda kalan vatandaşlara ait olduğu belirlendi. Cumhuriyet Mahallesi'nde ikamet eden 52 yaşındaki Yunus Cankurt, daha önce de boşalttığı iki köyde evlerinin yıkıldığını, Yüksekova'daki son olaylarda da iki katlı evinin yıkıldığını belirterek, üçüncü kez mağdur olduğunu söyledi. Cankurt, “90'lı yıllarda ilk önce Tokağaç köyümüzden, sonrasında göç ettiğimiz Gürkavak köyünden de göç ederek Yüksekova'ya yerleştik. Yıllarca kiralık evlerde yaşadıktan sonra birkaç yıl önce aldığımız köy parasıyla bu evi yapmaya başladım. Yaklaşık bir yıl önce taşındığımız evimizde 5-6 ay oturduktan sonra başlayan sokağa çıkma yasağı nedeniyle boşaltmak zorunda kaldık. İstanbul'da çalışan oğlumun yanına göç etmiştik. Yasak kalktıktan sonra geldiğimde evi bu halde gördüm. Üçüncü kez evimiz yıkıldı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Evde kimlik kartlarımız kalmıştı, şu anda bu enkazın içerisinde kimliklerimizi arıyorum. Çocuklarımın lise diplomaları da vardı, onları da bulamıyorum" dedi.
17 yıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bacağından 8 kez ameliyat olduğunu belirten Cankurt, "Tedaviye rağmen sakat kaldım. 17 yıldır herhangi bir iş yapamıyorum. Engelli maaşım var. 6 çocuğum var. Tümünü okuttum. Tümü lise, biri üniversite mezunu. Üniversiteye hazırlananlar var. Mağdur durumdayız. Tek isteğim tekrar yaşadığımız mağduriyetin giderilmesi ve zararımızın karşılanmasıdır. Şu anda ailemin her bir bireyi başka yerde. Kalacak yerimiz yok. Yakınlarımızın yanında idare etmeye çalışıyoruz. Bu şekilde daha ne kadar dayanırız bilmiyorum" diye konuştu. Evinin yıkılan enkazının altında anılarını ve nüfus cüzdanlarını arayan Cankurt’un zaman zaman Kürtçe ağıtlar yakması ise yürekleri burktu.
Kaynak: İHA