Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul ettiği valilere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında hayatını kaybeden eski Ulaştırma Bakanı Arif Ahmet Denizolgun’a Allah’tan rahmet diledi.
“Ülkemizdeki mevcut idari yönetim sistemi bir yönüyle 2 bin 200 yıllık Türk devlet geleneğinin, diğer yönüyle de bin 400 yıllık medeniyetimizin birikimini ifade ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin özelliklerinden birisinin de gidilen coğrafyalarda karşısına çıkan iyi, güzel, faydalı ne varsa onları kendi bünyesine katma konusundaki esnekliği olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu bizim için tarih ve kültür geçmişimizi gölgeleyen değil tam tersine zenginleştiren bin vasıftır. Cumhuriyetin ilk döneminde görülen toptancı anlayış dahi bu tarihi sürekli kesmeyi başaramamıştır. Nitekim bugün kurumlarımızın geçmişine baktığımız zaman 93 yıllık cumhuriyetimize karşılık 200 yıllık, 300 yıllık, 500 yıllık, bin yıllık, 2 bin yıllık kuruluş yıldönümleri olduğunu görüyoruz. Sadece eski değil aynı zamanda çok büyük bir devlet birikimimiz vardır” dedi.
Türklerin devlet anlayışının eski ve güçlü olduğunun altını çizen Erdoğan, “Osmanlı Devleti'nin 33 vilayeti vardı, ama aynı topraklar üzerinde bugün 64 farklı devlet hükümet sürüyor. Daha geriye gidersek Orhun abidelerinde ifade çok manidardır ‘üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe ilini, töreni kim bozabilir?’ Evet, bizim devlet yönetim anlayışımız işte böylesine eskidir, böylesine güçlüdür” diye konuştu.
Valilerin kadim bir geleneğin 81 vilayetteki temsilcileri olduğunu belirten ve valilere seslenen Erdoğan, “Şehirlerimizdeki en üst düzey temsilcileri olarak çok büyük bir sorumluluk üstlenmiş bulunuyorsunuz. Valiliklerimiz ve bağlı birimleri devleti hükümetin o şehirdeki tutan eli, yürüyen ayağı, gören gözü, duyan kulağı, hisseden kalbi konumundadır. Valiliklerimiz bu görevlerini hakkıyla yerine getirmezlerse tıpkı bu uzuvlardan birini kaybeden insanın engelli durumuna düşmesi gibi devlet çarkı da teklemeye aksamaya başlar. Valilik bir icraat makamıdır. Hiçbir mazeretin başarılı bir icraatın yerini tutmayacağı yerlerin başında gelir. Hayat günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü kesintisiz sürdüğüne göre valiliklerimizin hizmetlerinin de aynı esasa göre yürütülmesi gerekir, valilerimizin aynı anlayışla çalışması şarttır. Siz devleti temsil ediyorsunuz, ama sabah 09.00, akşam 18.00 mesaisi yapan klasik devlet memuru anlayışıyla asla çalışamazsınız. Memurun sorumluluğu size karşıdır, sizin sorumluluğunuz bütünüyle millete karşı. Millete hizmetin saati, mekanı, sınırı olmaz. Türkiye son 200 yıldır pek çok şeyi kaçıran, geriden takip eden, bu yüzden de büyük bedeller ödeyen bir ülkedir. Biz 14 yıldır Türkiye'yi bu kısır döngüden çıkartıp takip eden değil, takip edilen bir ülke haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Sizden de bu hedefe uygun çalışmalar, başarılar bekliyor”” şeklinde konuştu.
“Bizim Suriye’nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde valilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Cerablus’a yaptığı Fırat Kalkanı Harekatına yönelik açıklamalarda bulundu. “Biz bir terör koridorunun oluşturulma gayretlerine ‘evet’ diyemeyiz” diyen Erdoğan, hem diplomatik görüşmelerin yapıldığını hem de sınırları terör koridoru olmaktan çıkartıp, barış koridoru haline getirileceğini söyledi. Erdoğan, “Bizim Suriye’nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok. Biz 20 milyon kilometrekareden, 780 bin kilometrekareye kadar küçülmüş olan bir devletiz, bir milletiz. Biz tokluğu gördük. Şu anda kimsenin topraklarında gözümüz yok. Herkes de haddini bilmeli. Bu adımları atarken bu kararlılık içinde atıyoruz. Orada bizim kardeşlerimiz var. Cerablus’ta Türkmen’i ile Arap’ı ile bir zulüm yaşanıyor. Onlara yapılan bu zulmü defetmek bizim görevimizdir. Bizim topraklarımız 780 bin kilometrekare ama bizim gönül topraklarımız çok geniş. Biz o çok geniş olan gönül toprakları üzerinde oynamalıyız. Oralarda ‘gelin’ diyen insanları biz yalnız bırakamayız. Neymiş, ‘uluslararası hukukta o ülkenin hükümeti sizi çağırmazsa oraya giremezsiniz.’ Kusura bakmasınlar biz asıl o ülkenin sahipleri olan halkın davetine icabet ediyoruz” dedi.
“600 bin insanı öldüren bir katilden mi izin alacağız”
Suriye’de zalim bir yönetim olduğunu kaydeden Erdoğan, “Zaten o ülkenin yönetimi zalim, 600 bin insanı öldüren bir katilden mi izin alacağız. İş bu noktaya gelmeseydi Suriye çok daha farklı bir konumda olacak. O güzelim Suriye’yi bu hale getiren bu yönetim. Bunun arkasında nasıl durulur. Cerablus operasyonunun başarısı Suriye’deki tüm dengeleri altüst etti, başarı beraberinde yeni imkanları ve fırsatları da getiriyor. Türkiye’nin Suriye operasyonlarının hiç hesap edilmeyen bir şekilde başarılı yürümesi dünya kamuoyunun bölgeye bakışını da değiştirdi. Bundan sonra bölgede Türkiye’nin içinde olmadığı, Türkiye’nin rızasının alınmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir” diye konuştu.
Kaynak: İHA