Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesi’ni ziyaret ederek Altın Arı Ödül törenine katıldı.
Törende konuşan Başbakan Yıldırım, “Türkiye’ye bilim adamları, sanayiciler, siyasetçiler, ara sıra da başbakanlar yetiştiren asırlık bir üniversitedeyiz. Türkiye’nin yönetiminde hep 3 okul öne çıkar. Mülkiye, harbiye, tıbbiye diye. Ancak İTÜ bunlardan aşağı kalmak. İTÜ Türkiye’nin rotasını belirleyen devlet adamlarını yetiştirmiş bir marka olmuş, köklü bir üniversitedir. Gelecekte de inanıyorum bu ilim yuvası büyük başarılara imza atacak” ifadelerini kullandı.
Dün Hakkari’de yaşanan terör saldırısını ve Ankara Gar saldırısının yıldönümünü de hatırlatan Yıldırım, “Maalesef dün alçakça bir saldırı sonucu askerlerimiz şehit oldu, sivillerimiz hayatını kaybetti. Yaralılarımız var. Gazilerimiz var. O alçak gar saldırısının bugün yıldönümü. Günahsız vatandaşlarımız o saldırıda hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında İTÜ İnşaat Fakültesi öğrencisi Güney Doğan da vardı. Bugün burada bu öğrencimiz başta olmak üzere hain terör saldırılarında hayatlarını kaybeden bütün canlarımızı rahmetle anıyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu.
Terörün hiçbir kutsalının olmadığını vurgulayan Yıldırım, “Ne insana, ne cana, ne hayata kıyarken tereddüt göstermiyorlar. Terörle mücadele ülkemizin yeni karşılaştığı bir durum değil. Günümüzde ise artık sadece bölücü terör örgütü değil, aynı zamanda FETÖ terör örgütü ile de, aynı zamanda DEAŞ gibi bir terör örgütü ile de mücadelemiz devam ediyor. Türkiye sahip olduğu coğrafyanın bir anlamda bedelini ödüyor. Bu coğrafya tarih boyunca hep hareketli olmuştur. Çünkü bu coğrafya bir anlamda medeniyetlerin buluştuğu ve zaman zaman çatıştığı bölgelerin başında geliyor” diye konuştu.
“Önce siz devlet olmayı bilin, sonra Türkiye’ye laf edin”
Konuşmasında Irak hükümetine de tepki gösteren Yıldırım, “Son yıllarda Irak’ta Suriye’de yaşanan istikrarsız durum, en fazla ülkemizi etkilemektedir. Ne yazık ki bölge ile fiziki ve gönül bağı olmayan birçok ülke orada bir takım çalışmalar yaparken, bu bölgede yaşayan hükümetlerin sesi soluğu çıkmıyor. Ancak bu istikrarsızlığın en büyük bedelini ödeyen Türkiye’nin meseleye sahip çıkmasından rahatsız olduklarını görüyoruz. Bunu söyleyecek olanların önce ülkelerine sahip çıkması lazım. Önce siz ülkenizin içerisinde yaşayan vatandaşlarınıza sahip çıkın, onların yok olmasının önüne geçin, devlet olmayı bilin. Ondan sonra Türkiye’ye laf edin. Bunu yapmazsanız söylediğiniz laflar biraz mizahi olur. İradenizi ortaya koyun. Orada cirit atan terör örgütleri ülkenizin hiçbir sorununa çözüm üretmeyecek bir takım unsurları orada barındırmaya devam ederseniz Türkiye elbette ki hudutlarını korumak, terörle mücadele etmek ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri alır, almaya da hakkı var. 40 senedir ülkemizin başını ağrıtan terör örgütünün sizin topraklarınızda cirit atacak, gıkınız çıkmayacak, Türkiye orada DEAŞ ile mücadele amacıyla var olacak, buna laf edeceksiniz. Bunun asla ve asla kabul edilemez bir şey olduğunun bir kez daha bilinmesini istiyoruz” dedi.
“Bunlar terörden medet umanların son çırpınışları”
Terörle mücadelede kararlılık vurgusunu yineleyen Başbakan Yıldırım, şunları söyledi;
“Terörle mücadelemiz bu hainlerin tamamı bu topraklardan yok oluncaya kadar devam edecek. Buradaki kararlılığımızdan zerre kadar sapma yok. Her türlü çılgınlığı, intihar eylemi yapabilirler, canımız acıyabilir, şehitlerimiz de olabilir. Ama şehitlerimizi kalbimize basacağız ancak ülkenin istikbalinden, geleceğimiz olan gençlerimizin aydınlık yarınlarından zerre taviz vermeyeceğiz. Kimse bize bu konuda nasihat vermeye kalkmasın, demokrasi nutukları atmasın. Bunlar terörden medet umanların son çırpınışlarıdır. Son olaylar özellikle kırsalda büyük zayiatlar veren terör örgütünün artık kontrolsüz eylemleri olarak tezahür etmektedir. Birçok yerde benzer saldırılar güvenlik güçlerimizin değerlendirmesi ile önlemektedir. Her türlü tedbir alınıyor. Sadece belli bir örgüt ile mücadele ediyor değiliz. Bir yerden emir almış gibi birbiri ile ilgisi olmayan terör grupları aynı anda saldırıya geçmiş durumda. Hepsinin hedefi de Türkiye’nin birliği, kardeşliği ve istikrarı”
15 Temmuz’da Türk milletinin bir destan yazdığını belirten Yıldırım, “15 Temmuz doğrudan Türkiye’yi hedef alıyordu, milletimiz orada destan yazdı ve o saldırı yapacaklarına bin pişman hale getirdi. 241 şehidimiz arasında 7 üniversite öğrencimiz de vardı. Onlar 15 Temmuz darbe girişimini canları pahasına ödeyen gençlerimizdir. 241 şehidimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. O gece İTÜ şehit vermedi ama 2 gazimiz var. O gece herkesten önce korkusuzca meydanlara çıkan bütün gençlerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Canları pahasına Türkiye’ye sahip çıkan gençlerimizi, şehitlerimizi, gazilerimizi bu millet unutmayacak. Onlar ülkemizin gelecek nesillerine de çok güzel örnek oldular. Milletin istikbali uğrunda her mücadeleyi vermeye ne kadar kararlı olduğumuzu dünyaya gösterdik. Bu bayrak yere düşmedi, bu milleti kimse diz çöktüremedi. Bundan sonra da karşımıza çıkan bütün engelleri aşmaya devam edeceğiz. Verdiğimiz mücadele demokrasi tarihine altın harflerle yazılmıştır. Sizler böyle bir milletin geleceği olduğunu unutmayın. Sizleri en iyi bilgi ve donanıma sahip olarak yetiştirmek, hükümet olarak en öncelikli görevimiz. Çünkü siz Türkiye’nin her geçen gün büyüyen hedeflerini hayata geçireceksiniz. Sizler Türkiye’nin geleceğisiniz”
Kaynak: İHA