İçişleri Bakanı Soylu, Altındağ Belediyesi’nin düzenlediği şehitleri anma programı ve şehit yakınlarına verilecek evlerin anahtar teslim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada Bakan Soylu, Altındağ Belediye Başkanının yaptığının örnek bir davranış olduğunu belirterek, “Şehitlerimizin ve sizlerin haklarını ödeyebilmemiz, onların yerine bir şey koyabilmemiz mümkün değildir. Ama bir şeyler yapmak elimizden geldiğince bu yaraya merhem olmaya çalışmak, onlarla birlikte olmak, onların o anlayışından nasiplenmektir bizim yolunda yürüdüğümüz. Kıymetli belediye başkanımızın, belediye yetkililerimizin yolunda yürüdüğü. Biz ne zannediyoruz kendi tedbirlerimizle mi belalardan kurtuluyoruz. Biz ne zannediyoruz, çocuklarımız kazadan beladan, ailelerimiz, iş yerlerimiz, evlatlarımız, annelerimiz ne zannediyoruz kendi aldığımız tedbirlerle mi belalardan kurtuluyoruz. Eğer böyle düşünüyorsak yanlıştayızdır, değiliz. Onu bilmediğimiz için onu öyle anlamadığımız için bugün buradayız. Biz bu yolda devam etmeliyiz. Sığındığımız Cenabı Allah’tır. Sığındığımız başka hiçbir güç ve kuvvet değildir. Bana verilen şehit listesine baktığımda dikkatimi çekti. Bir kısmı 15 Temmuz gecesi yaşadığımız büyük ihanete karşı vatanını savunurken şehit olmuş kardeşlerimiz, bir kısmı da ülkemizdeki terör belasına karşı mücadele eden güvenlik güçlerimiz, jandarmamız, askerimiz, polisimiz. Bu liste aslında bir şey söylemektedir, demektedir ki; bu millet vatanına yönelen tehlike nereden gelirse gelsin kendisi ister sivil olsun, ister üniformalı olsun aynı tepkiyi vermektedir. Aynı cesareti göstermektedir. Sadece asker olduğu için değil, sadece polis olduğu için değil, görev icabı şehit düşmemiştir” şeklinde konuştu.
“ÇANAKKALE’DE DEDELERİ, ATALARI, HANGİ HİSSİYATLA NE YAPTIYSA ONLARIN TORUNLARI DA..
“Çanakkale’de dedeleri, ataları, hangi hissiyatla ne yaptıysa onların torunları 15 Temmuz akşamı da, diğer günlerde de aynı hissiyatla onu yapmıştır” diyen Soylu, “Biz nasıl hakkını öderiz. Çocuğu Sivas’ta doğum yapan polis baba eşini ziyarete gitmiyor, eşinin doğumuna gitmiyor ama aynı timde teröristlerle mücadele ettiği için eşim orada doğum yapabilir ama eğer arkadaşlarıma bir kurşun gelirde birini kaybedersem bu vicdan azabıyla yaşayamam diye onlarla beraber bu ülkenin özgürlüğü, istiklali ve burada bizim huzurlu bir şekilde bulunabilmemiz için kendi arkadaşlarını bırakmayan yüce bir anlayışa sahip bir milletin evlatlarıyız bizler. Elbette ki bu kardeşlerimizin hepsi ülkesini, vatanını, şerefini, namusunu savunmuştur. Düşmanın adına, onun sözde büyüklüğüne bakmamıştır. FETÖ’süne de, PKK’sına da, DAEŞ’ine de, onların arkasında esas bulunanlara da karşı durmuştur ve şahadet şerbetini içmiştir. Bunun ne olduğunu ancak biz anlarız, Batılısı anlamaz. Dünyanın başka bir yerindeki insan da bunu anlayamaz. Bizim içimizden görünüp de tırnak içinde söylüyorum, başkaları gibi düşünenler de anlamaz. Bizi biz anlarız. Şahadet emrini veren komutanla şehidin babasının birbirine sarılıp ağlamasını onlar anlamaz ancak biz anlarız. Bize bu hainlikleri yapanlar terörle, bu ülkeyi, devleti yıkamayacaklarını biliyorlar. Tek hedefleri var korkutmak, sindirmek, panik yaratmak, milleti devletine güya düşman etmek, karşılıklı bir endişe oluşturmak ve bu milleti, bu insanları yarına ait belirsizliğe sevk etmek” değerlendirmesinde bulundu.



"BU ÜLKEYE SAVAŞ AÇMIŞ BÜTÜN EŞKIYA SÜRÜSÜNÜN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIMIZDAN HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN”
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu ülkenin İçişleri Bakanıyım. Şehit cenazelerine katılıyorum. İnsanlarımızla omuz omuza bir safta duruyorum. Göz göze geliyoruz, konuşuyoruz, size çok açık bir şey söylemek istiyorum. Bu milletle devletin arası bir santim bile açılmış değildir. Milletin devletine karşı ne inancı ne de güveni sarsılmış değildir. Acımız vardır, iç yaramız vardır ama inancımız tamdır. Millet ve devlet tam anlamıyla kenetlenmiş haldedir. Terör insanlığı asla bastıramayacaktır. Arkalarında kim olursa olsun, akıl hocaları kim olursa olsun FETÖ’sü, PKK’sı, DAEŞ’i, PYD’si aynı çizgide bu ülkeye savaş açmış bütün eşkıya sürüsünün kökünü kazıyacağımızdan hiç endişeniz olmasın. Bu ülkeyi bu yaban otlarından temizleyeceğimizden de hiç endişeniz olmasın. Şuanda Tendürek’te, Mardin’de, onlarca yerde bizim evlatlarımız, sizin kardeşleriniz, emanet ettiklerimiz o emanete asaletiyle sahip çıkıyor ve burada şehitlerin kendisine vermiş olduğu o asil bayrağı, ay yıldızlı bayrağı orada göndere dikebilmek ve dalgalanmasını sağlamak için büyük bir mücadele veriyorlar. Her zaman fitne olmuştur. Fitneyi ortaya koyanlara da bakmak gerekir. Sorumluluk mevkiindeki insanlar dedikodu yapmazlar, fitne ve fesat ortaya koymazlar. Koskoca siyasi partileri yönetenler şehitlerimizi 15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitlerimiz gibi ayrıldığını ortaya koyabilecek adice bir anlayışı bir şekilde milletimize anlatmaya çalışmazlar. Sakın ha şehitlerimizin üzerindeki bir tehlike, bir ayırmaya gitmeye çalışanlara karşı sakın ha diyorum bu milletin değerleriyle oynamayın. Birçok şeyiyle oynamaya çalıştınız bu millet size teslim olmadı. Ortaya koyduğunuz düşüncelere teslim olmadığını, 15 Temmuz akşamı da her şehit cenazesi geldiğinde asaletiyle birlikte ortaya koyduğu duruşuyla birlikte net bir şekilde paylaşmaktadır. Bunu yapmayın. Bu milletin kodlarına, değerlerine, inançlarına teröristlerin attığı gibi el bombası atarak tahrip etmeye çalışmayın. O yoldan sakın gitmeyin. Bu millet asil bir millettir. Bu milletin değerleriyle oynamayın. Oynadıkça başkalaşıyor, yabancılaşıyor, milletin elinin tersiyle karşı karşıya kalıyorsunuz bunu anlamıyorsunuz.”


Kaynak: İHA