Tasarının yasalaşması ile birlikte işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getiriliyor.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulunda görüşülen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edildiği belirtildi. Tasarıyla iş mahkemelerinin kuruluşu yeniden düzenleniyor. Tasarı ile iş mahkemelerinin Hakimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye hukuk mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulması konusunda düzenleme yapılıyor. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesinin oluşturulmasına imkan tanınırken, iş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere o yerdeki asliye hukuk mahkemesince bakılacağı düzenleniyor.
Zorunlu arabuluculuk geliyor
Tasarıyla bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurma olması dava şartı olarak düzenleniyor. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak. Tasarıyla "Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir" şeklinde düzenleme yapılıyor. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili rücu davaları hakkında ise arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmayacak.
Tasarıyla işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabulucunun nasıl görevlendirileceğine ilişkin düzenlemeler yapılırken, "Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir" şeklinde düzenleme yapılıyor. Arabuluculuk ücreti ile ilgili de düzenleme yapılırken, "Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları halinde arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki arabuluculuk ücret tarifesinin ikinci kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır" hükmü getiriliyor.
Tasarıyla arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımının duracağı ve hak düşürücü sürenin işlemeyeceği düzenlenirken, arabuluculuk görüşmelerine tarafların bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabileceği, işverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanının da görüşmelerde işvereni temsil edebileceği düzenlemesi getiriliyor.
SGK'ya başvurma zorunluluğu
Tasarıyla 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'da düzenlenen gazeteci ile 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nda düzenlenen gemi adamı işçi olarak kabul edilecek. 
Tasarıyla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunluluğu getiriliyor.
Zaman aşımı kısaltılıyor
Tasarıyla iş sözleşmesi feshedilen işçinin fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorunluluğu getirilirken, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde ise iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılması zorunluluğu getiriliyor. Tasarıyla kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat, kötü niyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminatlardaki zaman aşımı süresi ise 10 yıldan 5 yıla indiriliyor.
Davalar en az bir yıl sürüyor
Tasarının gerekçesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre 2016 yılı Aralık ayı itibarıyla 14 milyona yakın işçi ve 1 milyon 750 bine yakın iş yerinin bulunduğu ülkemizde işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların hem çalışma hayatının hem de yargının gündeminde önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiliyor. Gerekçede Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre iş davalarının yıllık ortalama görülme süresinin 2010 yılında 466, 2011 yılında 488, 2012 yılında 483, 2013 yılında 381, 2014 yılında 417, 2015 yılında 431, 2016 yılında 434 gün sürdüğü belirtiliyor. Gerekçede 2016 yılı sonu itibarıyla ilk derece mahkemelerindeki 3 milyon 525 bin civarındaki hukuk uyuşmazlığının yaklaşık yüzde 15’ini iş uyuşmazlıklarının oluşturduğu ifade ediliyor.
Bir günden az sürede çözülebiliyor
Gerekçede, 2013 yılı Kasım ayında ilk arabulucunun sicile kaydedilmesiyle başlayan uygulama sürecinde bugüne kadar arabulucuya götürülen hukuk uyuşmazlıklarının yüzde 89’unun işçi-işveren uyuşmazlığı olduğu ve bunların yüzde 93’e yakın oranda anlaşmayla sonuçlandığına dikkat çekiliyor. Arabulucuya giden iş uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 95’inin bir gün veya bir günden daha az süren müzakerelerle sonuçlandırıldığı hatırlatılıyor. 


Kaynak: İHA